

62
Tesisat •
Ağustos 2017
SÖYLEŞİ
daki büyük oyuncuların neredeyse hepsi
Türkiye’de üretime başlamış durumda. Bu
da Türkiye’yi dünya iklimlendirme sektö-
ründe ana üreticilerden bir tanesi haline
getirmekte. Bu durum Türkiye açısından
büyük bir avantaj. Öte yandan Türkiye’nin
içinde bulunduğu iklimlendirme sektörüne
baktığımızda, kentsel dönüşüm projelerine
ek olarak doğal gazın yeni yayıldığı şehirler,
yenileme pazarları ve de inşaat sektörünün
aktif ve dinamik yapısı sektörün büyüme
potansiyelini tetikledi. Sektör, 2017 yılına
moralli başladı. İnşaat sektöründeki hare-
ketliliğe ek olarak açıklanan ihracat hedef-
lerini de incelediğimizde ısıtma-soğutma
pazar büyüklüğünün 2017’yi çift haneli
büyüme ile tamamlamak için var gücüyle
çalışacağını öngörüyoruz.
Son olarak eklemek
istedikleriniz?
Üretimde bilgi işlem teknolojisinin yay-
gınlaşması ve robotik sistemlerin kullanımı-
nın artmasının beraberinde getirdiği avan-
tajlar, ülkemizde başta otomotiv ve beyaz
eşya olmak üzere, üretim endüstrisinin
tasarımdan nihai ürünün üretilmesine gi-
den süreçlerinde ciddi atılımlar yapılmasını
sağladı. Daha hassas ve çevik üretim yap-
manın nihai ürün kalitesindeki etkileri bizce
tartışılmaz. Ülkemizde bilgi işlem teknolo-
jisi ve robot yatırımına odaklanan firmalar,
gerek stok seviyelerindeki azalma sonucu
maliyetlerinde iyileşme, gerekse kalite se-
viyesindeki artış ve kalite maliyetlerindeki
düşüş nedeni ile dünyada da daha reka-
betçi hale geldiler. Özellikle bizim de içinde
bulunduğumuz ısıtma soğutma ve iklim-
lendirme sektörü uluslararası pazarlarda da
yakından izlenmekte. Bu nedenle Endüstri
4.0’ın firmalarca önce iyi anlaşılması ardın-
dan da benimsenip uygulanması, ülkemiz
ekonomisi için büyük önem taşımakta.
Son yılların en çok tartışılan konuları
arasında yer alan Endüstri 4.0, özellikle
üretim anlamında geleceği şekillendire-
cek. Bu alanda yatırım yapan şirketler
üretkenlik, verimlilik ve ciro artışı yaka-
layacak. Makina, robot ve insan etkileşi-
mi, 10 yıllık süreçte Türkiye’ye büyük bir
atılım fırsatı yaratacak. Vaillant Group’un
Batı Avrupa ve Çin’deki tüm üretim te-
sisleri için geliştirdiği ve montaj yönetim
sistem platformu olarak kullanılan AMS+
çözümünü, üretimimizi operatör kaynaklı
hatalardan arındırmak, anlık olarak üre-
tim kalite performansımızı izleyip ölçerek
ürünlerimizin kalitesini güvence altına al-
mak için kullanıyoruz.
Bu yazılımı kullanan tüm fabrikalar
anahtar performans göstergelerini, karşı-
laştıkları zorluk veya sorunları, iyileştirme
potansiyellerini ve geliştirdikleri çözümle-
rini anlık olarak paylaşabiliyor. Yine AMS+
sayesinde, doğru veriyi, doğru kişiye, doğ-
ru zamanda iletiyor, problemlere erken mü-
dahale ederek olası riskleri çok kısa sürede
ortadan kaldırma şansına sahip oluyoruz.
DemirDöküm olarak Bozüyük fabrikamız-
da uyguladığımız Endüstri 4.0 çözümleri
ile sektörümüzde ve ülkemizde öncüler
arasında olmaktan gurur duyuyoruz.
n