

HABERLER
44
Tesisat •
Ağustos 2017
Aldağ A.Ş., Sektörel Basınla Buluştu
A
ldağ A.Ş., 22 Haziran 2017 tarihinde
Feriye Sarayı’nda sektörel basın
mensuplarına yönelik olarak iftar
yemeği düzenledi. Aldağ A.Ş. Pazarlama
Müdürü Ezgi Temoçin’in hoş geldiniz konuş-
masının ardından Aldağ A.Ş. Yönetim Kurulu
Üyesi Rebii Dağoğlu söz alarak konuşma-
sında şu ifadelere yer verdi: “Etkinliğimizin
anlam ve önemine binaen sektörel basınımı-
zın bizim ve sektörümüz için çok önemli ve
değerli olduğunu belirtmek isterim. Medya
dediğimiz olgu, hem dünyada hem de Tür-
kiye’de tarihin her döneminde toplumsal
gelişme ve değişmelerin dinamosu olmuş-
tur. Medya; toplumsal bilinçlenmenin bir
aracı olmanın yanı sıra milli egemenlik ve
bağımsızlığın da vazgeçilmez bir öğesidir.
Sektörel basının ulusal basından ayrıldığı
birtakım noktalar var. Ulusal basının; nihai
tüketicinin taleplerine yönelik bir yayın poli-
tikası, tirajı ve reklam kaygısı var. Sektörel
basının temelinde ise bulunduğu sektörün
ilerlemesine, gelişmesine ve kalkınmasına
odaklanan bir anlayış yatıyor. Dolayısıyla
sektörel basın, sektörel sorunlarımızın çözül-
mesi noktasında ortaya çıkacak ortak ira-
denin oluşmasında son derece önemli bir
pozisyona sahip. Sektörün üreticilerinden
tedarikçilerine kadar uzanan tüm paydaş-
larının ortak akılda ve ortak hedefte birleş-
mesinin yolu, bu farklı bileşenlerin arasın-
daki iletişim kanallarının açık olmasından
geçer. Bunun da en önemli faktörü, sektörel
basındır.”
Aldağ A.Ş.’nin de içinde bulunduğu
iklimlendirme sektörünü, sektörün basını
sayesinde yakından takip ettiğini dile getiren
Dağoğlu “Sektörel basınımız kaliteli içerik ve
gündem yaratma gücüne sahip. İnternette
araştırma yapmak istediğimde sektörel
dergilerimizin tamamında yeni trendlere,
yeni akademik çalışmalarla ilgili makalelere,
röportajlara, haberlere ulaşabiliyorum. Dola-
yısıyla sektörel basınımızın dünyada sektö-
rümüzü ilgilendiren trendleri takip etmede
ve bu trendleri ülkemize, üretim ve Ar-Ge
sürecimize dahil etmede payı çok büyük”
dedi. Sektörel basının dijitalleşme sürecine
hızla ayak uydurduğunu da sözlerine ekle-
yen Dağoğlu, “Tarihte medyayı ilgilendiren
hiçbir yenilik bir önceki klasik uygulama-
ları ortadan kaldırmadı. Yani televizyonun
ortaya çıkışı sinemayı ortadan kaldırmadı,
internetin ortaya çıkışı yazılı basına sekte
vurdu; ancak ortadan kaldırmadı. Dolayısıyla
bundan sonraki oluşumlarda yazılı basını
asla ortadan kaldırmayacak. Dijitalleşme
sürecine sektörel medyamızın hızla ayak
uydurduğunu görüyorum. Sektörel med-
yamız, sosyal medyada da oldukça aktif.
Bu da beni çok sevindiriyor. Tüm sektörel
dergilerimiz, internette ve mobil uygulama-
larda takip edilebiliyor. Bunlar gelecek için
umut vaat eden çalışmalar. Bu çalışmalardan
bizler de istifade ediyoruz” diye konuştu.
“Sektör İçi Gelişim Sürecinde Bir Diğer
Paydaşımız da Sivil Toplum Kuruluşları”
İklimlendirme sektörünün son yıllarda
kazandığı başarılarla Türkiye’deki makro
düzeyde kalkınmanın, ekonomik ilerlemenin
lokomotifi olmuş sektörlerden biri olduğunu
söyleyen Dağoğlu, “İklimlendirme sektörü;
325 bin kişiye doğrudan istihdam sağlayan,
4.5 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmış,
son derece etkin ve yetkin çalışan sınıfına
sahip olan ve her geçen gün büyüyen bir
sektör. Tabii bu, Türkiye inşaat sektörünün
hem yurtiçi hem de yurtdışındaki gelişme-
siyle paralel ilerliyor. Ayrıca sektörümüzün
kendi iç dinamikleri de bu değişim ve dönü-
şüme çok hızlı ayak uyduruyor. Bu dina-
miklerden biri sektörel basın, diğeri ise sivil
toplum kuruluşlarımız. STK’ların sürdürüle-
bilir bir demokrasi anlayışının ve toplumsal
gelişim süreçlerinin en önemli araçların-
dan biri olduğunu ifade eden Dağoğlu, bu
kurumların idare edilme süreçlerinde yasal
zorunluluklara ve etik değerlere dikkat edil-
mesi gerektiğini ifade etti. STK’ların düzen-
lediği eğitim ve bilgilendirme amaçlı faali-
yetlerde görev alan veya konuşmacı olarak
davet edilen kişilerin belirlenmesinde liyakat
esasına göre hareket edilmesi gerektiğini
de hatırlatan Dağoğlu, aksi bir durumun
buralarda olmayı hak eden birçok sektör
emekçisi nezdinde bir hakkaniyet problemi
oluşturacağını belirtti. Ayrıca bu kurumlar-
daki tüm süreçlerin sadece başkanlık pozis-
yonundaki kişiler tarafından yürütülmesinin
doğru olmadığını, yönetim kurullarının ve
mütevelli heyetlerinin bahsi geçen süreçleri
daha iyi denetlemeleri gerektiğini söyledi.
Aldağ’ın 50 yıllık serüveni, yeni yol
haritası ve Manisa fabrika yatırımı hakkında
da bilgi veren Dağoğlu, “Aldağ A.Ş. olarak
oldukça yüksek tempoda girdiğimiz bu
değişim sürecinde birçok yatırım yaptık ve
yapacağız. 35 bin m2 açık alan üzerine 26
bin m2 kapalı alan olacak şekilde inşa edi-
len yeni Manisa fabrikamız, bu yatırımların
başında geliyor. İstanbul Kartal ve Pendik’te
bulunan fabrikalarımızdan sonra hiçbir kredi
almadan, kendi öz sermayemizle kuraca-
ğımız Manisa fabrikamızın kazandıracağı
güç ile geleceğin iklimlendirme çözümlerini
kurgulamaya hazırlanıyoruz. Fabrikamızda,
kendi enerjimizi kendimiz üreteceğiz. Böy-
lece sürdürülebilir büyüme modelini ilk önce
Manisa fabrikamızdan başlatmış olacağız.
Manisa fabrikamız, güneş panellerinin kulla-
nıldığı, enerji verimliliğinin gözetildiği çevre
dostu kimliği ile yeşil bina konseptine %100
uyumluluk felsefesiyle inşa edildi. Bu fabrika
yatırımı 50 yıllık emeğimizin, tecrübemizin
Türkiye iklimlendirme sektörüne armağanı-
dır” dedi ve sektörel basına teşekkür ederek
konuşmasını sonlandırdı.
n