İlk tesis kurulumunu ve ilk tüp dolumunu gerçekleştiren bir firma olarak sektörümüzün gelişiminden gurur duyuyoruz. Tarihsel olarak baktığımızda LPG sektörünün kuruluşu 1961 yılı olmuştur. Sektöre dair ilk kurallar ise 1974 yılında devreye girmiştir. Türkiye’nin yaşadığı tüm ekonomik gelişmeler içerisinde vazgeçilmez bir enerji kaynağı olma özelliğini sürdüren LPG, zaman içerisinde müşterinin ihtiyaçları ve gelişen pazar koşulları dahilinde segmentlere ayrılmıştır. Evimizde, mutfaklarımızda temel ihtiyaçlarımızın çözümü olan tüpgaz şekil değiştirmiş ve hayatımızın genelinde ihtiyaç duyulan her alan için alternetif bir kaynak olmayı başarabilmiş ender enerji türevlerinden biridir.

 

Sürdürülebilir ve çevreci olması avantajı ile de bugüne dek kullanımı yaygınlaşmış alternatif yakıtlardan ayrışmaya ve gereken değerde ön plana çıkartılmaya başlamıştır.

 

“LPG otogaz segmenti pazarda 8 yıldır artış gösteriyor”

LPG pazarının özellikle 2000 yılından bu yana neredeyse genelleşmiş bir satış gelişimi mevcuttur. Tüplü ve dökme LPG segmentleri son 10 yıldır sürekli olarak düşüş trendi yaşarken, bu periyotta otogaz segmenti 2001 krizinin etkisiyle ilk 2 yıl düşüş yaşadıktan sonra son 8 yıldır sürekli olarak artış sağlayan bir pazar konumuna ulaşmıştır. 2008’den 2009 geçerken ise otogaz segmenti 2.111.557 tondan 2.305.240 tona çıkarak %9,2’lik bir satış artışı gerçekleştirmiştir.

2000 yılından bu yana bahsettiğim satış gelişimlerinde tüplü ve dökme LPG segmentlerinin dramatik düzeyde düşmelerinin en önemli sebebi, Türkiye’nin al ya da öde türünden yapılan doğalgaz anlaşmalarından dolayı ihtiyaç fazlası doğalgazın neredeyse anlamlı bir fizibilite hesabı olmadan yapılan yatırımlarla Türkiye’nin birçok bölgesine ulaştırılmasıdır.

 

Otogaz segmentinin artışındaki en önemli etken ise bu pazarın ilk oluştuğu andan bu yana benzine göre çok daha ekonomik bir yakıt olmasıdır. Halen bu özelliğini de korumaktadır. Ancak kanımca bundan sonra ekonomikliği yanında LPG’nin çevreci özelliği çok daha fazla ön plana çıkacaktır. 

 

Yıllar içerisinde, piyasa gerek ve talepleri doğrultusunda segmentlere ayrı ayrı hizmet veren satış teşkilatları ve bölge yapılanmaları oluşmuş, bilgi işlem alanındaki gelişmelerin iş süreçlerine yansıtılması ve her alanda kullanımı sağlanmış, çalışanlarımıza ve insan kaynaklarına yönelik yatırım, eğitim unsurları ağırlık kazanmıştır. Lojistik ve depolama alanlarında tüm teknolojik unsurlar kademe kademe devreye alınmış, müşteri hizmetleri ve hizmet kalitesi konularında büyük yatırımlar gerçekleştirilmiştir. 

 

“İpragaz’ı İpragaz yapan insanlarıdır”

Ancak, nihayetinde grupça inandığımız ve vizyon, misyon, ortak değerler doğrultusunda temelimizi oluşturan husus çalışanlarımızdır. Başlangıcından bugüne dek değişime uğramayan tek konu ise budur. İpragaz’ı İpragaz yapan insanlarıdır. Bir 50 yıllık kutlamanın daha ancak mutlu çalışan- mutlu müşteri denklemi dahilinde mümkün olabileceğinin farkındayız.

 

“Yabancı paydaşlarımıza yatırım yaptırtıyoruz”

Hollanda’daki merkezimiz SHV, dünyanın en büyük LPG operasyonudur. Niş alanlarda yatırımı olan grubumuz dünya enerji politikaları üzerinde etkin rol oynamaktadır. İpragaz bu büyük grubun dünya üstündeki 3. büyük oyuncusudur. Kendi ülkesinde ve sektöründe kurucu, 50 yılı başarılarla göğüslemiş bir şirketlerinin olması, yabancı paydaşlarımıza da inanç ve daha fazla yatırım gerekliliği aşılamaktadır. Şirketimizin yapmış olduğu yenilikler ve uygulamaya aldığı çözümler tüm diğer iş birimleri nezdinde örnek olarak gösterilmektedir. Halihazırda grubun devam eden yatırımları, yeni şirket satınalmaları bu güvenin en büyük ispatıdır.

 

“LNG yatırımlarımız devam edecek”

İpragaz A.Ş. 2004 yılı sonlarına doğru Toptan Satış Lisansı işlemlerini tamamlamış ve ilk LNG müşterisini 2005 yılı Ocak ayında devreye almıştır. Şirketimiz, 70’li yıllardan bugüne devam eden dökme LPG satış faaliyetlerindeki engin tecrübesini 2005 yılı başından bu yana devam ettirdiği ve operasyon olarak dökme LPG ile birebir aynı gördüğü LNG faaliyetlerine taşımasını bilmiştir. Bu sayede, LNG pazarında faaliyete başladığı ilk günden bu yana satışlarını ve pazar payını sürekli arttırır bir vaziyette faaliyetlerini sürdürmektedir. Biz LNG faaliyetlerimizle dökme LPG faaliyetlerimiz arasında hiçbir fark görmüyoruz. Amacımız müşterilerimizi memnun edici enerji çözümleri üretmek ve kendilerine kesintisiz ve kaliteli bir enerji tedarik ederek onları mutlu etmektir. Bugün geldiğimiz noktada LNG pazarında en çok müşteriye sahip olan şirket olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz. Şirketimiz LNG işine girdiği ilk günden bugüne dek sürekli olarak büyümesini ve yatırımlarını sürdürmektedir. 50. yılımızı doldurduğumuz 2011 itibariyle geçmişte olduğu üzere önümüzdeki dönemde de  yatırımlarımızın devam edeceğini söyleyebilirim. Dökme LPG faaliyetlerinde edindiğimiz birçok tecrübe sayesinde LNG sektöründe nispeten küçük ve orta boy işletmelere LNG tedarik amaçlı geliştirdiğimiz çözümlerle sektörde ilkleri yapmaya devam ediyoruz. Özellikle, bu göreceli olarak küçük kapasiteli tanklarla yapmakta olduğumuz operasyon konusunda yatırımlarımız devam edecek.

 

“Doğalgazın gitmediği bölgelere LNG ile ulaşılabilir”

Önümüzdeki süreçte bugünkü enerji politikaları ile, dökme LNG pazarındaki tüketim hacminin bugünkü seviyelerini koruyacağını, ancak LNG kullanan tüketici sayısının giderek artacağını tahmin ediyoruz. Gelişmiş ülkelerde, doğalgaz boru hattı yatırımlarının pahalılığı ve fizibilite çalışmaları sonucu bir çok lokasyonun gaz arzının LNG ya da LPG ile yapıldığını ve bunu bizzat hükümetlerin teşvik ettiğini görüyoruz. Bu tür enerji politikalarının bizde de benimsenmesi durumunda dökme LNG pazarının büyüyebileceğini de rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu paralelde doğalgaz boru hattının ulaşmadığı noktalarda mesela villa veya toplu konut sitelerinde, alışveriş merkezlerinde ya da küçük sanayi bölgelerinde LNG’den hareketle bir gaz dağıtım modellemesine gidilmesi konusunda şirketimizin çalışmaları devam etmektedir.

 

LPG ise temiz ve yaşanabilir bir dünya için en sağlıklı ve çağdaş enerji türlerinden biridir. Güvenli olduğu kadar, muadil yakıtlarla kıyaslandığında çevreyle en dost yakıtlardandır. LPG’nin yanması sonucunda karbon salınımı düşüktür ve sera etkisi bakımından diğer yakıtlarla mukayese edildiğinde  avantajlıdır, hatta yanmamış durumda doğalgaz sera etkisi bakımından olumsuz görülürken, LPG bu anlamda dahi temiz yakıt olma özelliğini taşımaktadır. Günümüzde iklim değişikliği ile ilgili duyarlılığın artmasıyla LPG’nin çevreci niteliğinin kamu otoritesi ve kamuoyu gündeminde ön sıralara taşınacağına inanılmaktadır.  

 

“Doğalgaz kaynaklarının çoğalmasıyla LPG’ye arz da artacaktır”

LPG, dünyada hem doğalgaz kuyularından hem de ham petrol rafinaj işlemleri sırasında elde edilebilmektedir. Doğalgazdan elde edilen LPG toplam üretimin yaklaşık %55’ini oluşturmaktadır ve bu oran düzenli olarak artmaktadır, yani LPG bilinenin aksine petrol değil doğalgaz kaynaklı bir ürün olmaktadır. LPG temini konusunda kaynak sıkıntısı da yoktur. Dünyanın dört bir tarafında birçok üretici bulunmaktadır, bu nedenle enerji güvenliği açısından  istikrarlı, temin anlamında güvenilir yakıttır. Doğalgaz kaynaklarının çoğalmasıyla LPG’nin arzının gelecekte daha da artacağına kesin gözüyle bakıldığından  LPG’nin daha çok tasarruf sağlayan bir yakıt olacağı öngörülmektedir.

 

Bu  anlamda  bakıldığında  çevreci bir yakıt seçeneği sunması açısından LPG’nin ülkemizin enerji havuzunda son derece değerli  enerji kaynağı olduğuna inanılmaktadır. Bu doğrultuda belirli segmentlerdeki daralmaların diğer segmentlerde oluşan gelişimlerle dengeleneceğini ve 50 yıldır olduğu üzere önümüzdeki daha birçok 50 yılda da LPG ve türevlerinin dünya enerji politikaları dahilindeki önemini ve alternatif bir enerji kaynağı olma avantajını arttırarak sürdüreceğine inanıyoruz.

 

“LPG sektörünün en büyük sorunu, tüplü segmentin giderek daralmasıdır”

Türkiye’de LPG sektörünün yaşadığı en büyük sıkıntı tüplü segmentin her geçen gün gittikçe daralıyor olmasıdır. Tüplü LPG kullanımı tamamen doğalgazın ulaşamadığı kırsal alan ve varoşlara kaymıştır. Tüpgazın doğalgaz karşısındaki vergisel boyutu temiz bir enerji kaynağı olan LPG’nin kırsal bölgelerde evsel ve ısınma amaçlı kullanımına da engel teşkil ettiği bir gerçektir. Bu nedenle kırsal bölgelerde tüpgaz ile ısınmak veya yemek pişirmek isteyenler, büyük şehirlerde doğalgaz kullananlara oranla 40 kattan fazla oranda ÖTV ödemektedirler. Konut ve endüstri alanındaki kullanıcılar daha ekonomik olduğu algısıyla, çevresel boyutta olumsuz etkiler yaratan alternatif yakıtlara yönelmiş bulunmaktadırlar. Tüplü LPG kullanımı, sosyal amaca yönelik politikalar dahilinde doğalgazla parelelik içersinde görülüp, kalorifik bazlı vergilendirmeye  konu edilebilirse; dar gelirli tüketicilerin tezek ve benzeri iptidai yakıtlar yerine LPG kullanmasına olanak tanınabileceğine inanılmaktadır. 

 

Ayrıca, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun kuruluşundan bu yana sürdürdüğü çabalarıyla sektörün önemli birçok sorunu çözüm yoluna girmiştir. Kamu otoritesinin kararlılıkla yürütmeye devam edeceği denetimlerle lisanssız otogaz istasyonları ile kaçak tüp dolumları gibi olumsuz uygulamaların tamamen ortadan kalkacağı sektörümüz temsilcilerinin genel beklentisidir.

 

 

İpragaz’ın 50 Yıllık Tarihçesi