E-Dergi Oku 
COPA
FRİGOBLOCK
E.C.A.
WAVIN
YAPILOJİ

Kriz Dönemlerinde Personelin Önemi

Kriz Dönemlerinde Personelin Önemi

2 Eylül 2024 | KONUK YAZAR
345. Sayı (Eylül 2024)
1.305 kez okundu

Levent Taşkın
Yönetim Danışmanı

İş hayatında birçok sektörde zor dönemlerden geçiyoruz. Birkaç yıldır inşaat sektöründen tarım sektörüne, turizmden otomotiv sektörüne kadar ülkemizin temel sektörlerinde sıkıntılar var. Bu yıl özellikle bizi yakından ilgilendiren ısıtma sektöründe de büyük bir daralma yaşanıyor ve üreticilerin planlamaları şaşmış durumda.
Üreticiler küçülme ve maliyetlerini düşürme; satıcıları ve toptancıları ise yüksek stoklarını eritme ve stok, DBS gibi yüksek gider kalemlerinden nasıl kurtulacağını düşünme derdindeler. Tüm bu sıkıntılar ürünlerin pazarda spota düşmesine ve liste fiyatlarının yaklaşık %40 kadar altına nakit fiyatla spotta satılmasına neden olmaktadır. Isıtma sektörü yıllık cirosunun yaklaşık % 55-60’nı yılın 2. yarısında gerçekleştirmektedir. Bu yıl ilk yarıdaki yaklaşık %40’lara varan pazar daralması sonucu toptancıların yüksek stok ile yılın 2. yarısına girmesine neden olmuş ve bu nedenle toptancı dağıtım kanalı ana sezonda stoklarını eritme önceliğine odaklanmıştır. Toptancı kanalının ana sezon için yeni cihaz sipariş etmemeleri ve almak istememeleri de üretici firmaların yılın 2. yarısında en büyük gelir kaybı haline gelmiştir. Krizden dolayı ürünlerin pazardaki spot fiyatı ile liste fiyatı arasındaki uçurum karsızlığa yol açarken, üretici firmaların da fiyat ve ıskontolar ile sürekli taviz vermelerine neden olmaktadır.
Yılın sonuna doğru oluşacak satış baskısı gelecek yılı da olumsuz etkileyecektir. Spot fiyat ve stok dengesizliği ile başlayacak 2025 yılının ilk 6 ayında da alacakların tahsilinde sıkıntı yaşanması ve finansal zorlukların ortaya çıkması muhtemeldir.
Piyasalar iyiyken ne kadar rahatsak, piyasalar kötü olduğunda da hemen panik yapmaya meyilliyizdir. Bunun nedeni pazarı ve talebi iyi analiz edememek, yüksek satış baskısı ile öngörüsüz planlamalar yapmak ve bütçe yaparken bir B planının olmamasıdır.
Panik başladığında ise ilk yapılan iş personel azaltılmasıdır. Her ne kadar işten çıkartılan personelin ilgili yıla bir maliyeti olsa da, öngörüsüzlük sonucu krizlerde personel ve personele bağlı masraflarda bir azaltılma mutlaka istenir. Bu azaltılma sırasında da yüksek maliyetli personeller yerine maalesef düşük maliyetli ama daha fazla sayıda personelin işten çıkarılması planlanır. Bunu yaparken bazen saygısızca ve çalışana önem vermeden işten çıkartılmalar yapılır. Şirketin asıl profesyonelliği veya değeri bu tür durumlarda ortaya çıkar. Kalan personel, işten çıkarılmaların yapılış şekline göre şirketine ait olumlu bakış açısını değiştirir ve güvenin kaybeder. Bu yılda birçok şirkette bu tür olumsuzluklar yaşandı ve küçülürken geride kalan çalışanlara ne kadar değersiz olduklarını hissettirecek hatalar yapıldı.
Piyasalar rahatken, iş potansiyeli yüksekken ve talep fazla iken hedefleri yakalamak, büyümek ve başarılı sonuçlar almak kolaydır. Ama bu o kişinin liderliğinin iyi olduğu anlamına gelmez. Liderlik kriz dönemlerinde, yeni pazarlarda, yeniden yapılanma süreçlerinde ve şirketi ayağa kaldıracak yeniden yeni stratejilerin yaratılmasında net olarak ortaya çıkar. Bugünlerde yaşadığımız gibi kriz dönemlerinde lider ile yöneticiyi ayıran fark tam olarak ortaya çıkar.
Bir şirkette personelin yöneticiden memnuniyetini ölçmek çok önemlidir. Kriz durumlarında performansı kötü ve personel memnuniyeti ortalamanın altında olan maliyeti yüksek kişiler öncelikli olarak ele alınmalıdır. Personel anketinden düşük not aldığı için personeline bağıran, tehdit eden ve bir sonraki ankette kötü not veren kişileri tespit edip işten atmakla tehdit eden yöneticileri bilirim. Uzun yıllar süren üst düzey yöneticilik tecrübemde maalesef bu sığ bakış açısıyla bir koltuk kapıp yönetici olmuş ve bu koltuğun gücüyle personele orantısız güç uygulayarak zevk yaşayan yöneticiler gördüm. Personel anketi onlar için mecburen iyi not almak gerektikleri bir derttir. Bunu başaramayınca tehdit ederler.
Anketlerdeki iyileşme için yapılan uyarıları görmeyen ve algılayamayan bir yöneticinin kriz dönemlerinde personele nasıl davrandığını hayal etmenizi isterim. Güç iyice ona geçmiştir. İşsizlik vardır ve biat beklemektedir.
Ekonomide ve piyasalarda zor bir dönemden geçtiğimiz bu günlerde işte yukarıda bahsettiğim yönetici tipi veya işveren “işin var daha başka ne bekliyorsun” diyerek çalışanına mobbingi artırırken; çalışan da “aman işsiz kalmayayım bu dönemde” diye düşünürken karşılıklı birçok yanlış tutum ve davranışın yaşandığı bir iletişimin içerisinde olabiliriz. Çalışanın ilk fırsatta işten ayrılmayı hayal ettiği, işverenin de bunu önemsemediği bir durum şirketlerin verimliliğini ve müşteri memnuniyetini olumsuz etkilemektedir.

Bu dönemde hem personelin hem de müşterinin önemli olduğu daha çok dikkate alınmalıdır. Şirket içi eğitimler, prosedürlerin verimliliği, müşterilerin daha sık ziyareti ve dijitalleşme ile personele ve müşteriye değer yaratma daha ön planda tutulmalıdır.

‘’Eğitimli, tecrübeli ve şirkete bağlı personel krizden çıkışta şirketin en önemli güç kaynağıdır. Personel bir şirketin en önemli varlığı ve sermayesidir. ’’

Bu nedenle hem kriz dönemlerinde hem de özellikle işler iyiyken personeli önemseyen, personelin gelişmesine olanak tanıyan, kariyer fırsatlarını sunan ve ölçülebilir bir performans sistemi ile geri bildirimler vererek gelişimlerine destek veren yöntemlerin kullanılması bu nedenle önemlidir. Hem çalışanınızın niteliğini ve bağlılığını artırır, hem de iyi çalışanınızı krizlerde elinizde tutmanız için öncelikli davranmanızı sağlar. Krizlerde fikir üretmek, müşterileri elde tutmak, rekabetin zor olduğu pazar koşullarında nitelikli personel ve güven yaratan bir yapıyla müşterilerden en fazla şekilde pay almak, çalışanların isteyerek fedakârlık yapması ve sorumluluk alması, özveri göstererek sınırlarını zorlaması nitelikli çalışanları elde tutmakla mümkündür. Bu sayede krizler çoğu zaman fırsata dönüşür.

Devamını dergide okuyabilirsiniz


 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

"Nasıl?" Sorusunun İş Hayatındaki Önemi

Çalışanlar ve yöneticiler ''Nasıl?'' sorusunu kullandıklarında çalıştıkları şirkete kattıkları değerin farkına varırlar. Bazen bir sor...
5 Aralık 2024

USGBC @30: Yeşil Etkisinin Değerlendirilmesi

ABD Yeşil Bina Konseyi (USGBC), bugün sürdürülebilir bir geleceği desteklemek için inşa edilmiş çevreyi dönüştürmeye yönelik otuz yıllık ilerlemenin k...
28 Kasım 2024

NET SIFIR: Firmanız İçin Ne Anlama Geliyor?

USGBC için yazan sürdürülebilirlik uzmanı Geoffrey Brock, projelerinizdeki emisyonları en iyi şekilde nasıl sınırlayabileceğinizi anlatıyor....
27 Kasım 2024

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Doğalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeşilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü Kataloğu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü Kataloğu
  • Yalıtım Sektörü Kataloğu
  • Su ve Çevre Sektörü Kataloğu

©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.