7 Kasım 2022 | TEKNİK MAKALE 323. Sayı (Kasım 2022) | 1.517 kez okundu |
ELLI NIKOLAIDOU
Mimarlık ve İnşaat Mühendisliği Bölümü, Bath Üniversitesi, Bath, Birleşik Krallık
IAN WALKER
Psikoloji Bilimi Bölümü, Surrey Üniversitesi, Guildford, Birleşik Krallık
DAVID COLEY
Mimarlık ve İnşaat Mühendisliği Bölümü, Bath Üniversitesi, Bath, Birleşik Krallık
STEPHEN ALLEN
Mimarlık ve İnşaat Mühendisliği Bölümü, Bath Üniversitesi, Bath, Birleşik Krallık
DANIEL FOSAS
Mühendislik Fakültesi, Edinburgh Üniversitesi, Edinburgh, Birleşik Krallık
(*) Telif hakkı ©2022 yazarlara aittir. Bu konferans belgesi CC-BY-4.0 lisansı altında yayınlanmıştır.
Bu makale, CLIMA 2022 bilimsel komitesi tarafından Enerji teması altında en iyi makale olarak ödüllendirilmiştir. The REHVA European HVAC Journal — August 2022 sayısından alınarak çevirilmiştir.
Anahtar Sözcükler: Aktif Binalar, karbonsuzlaştırma, paydaş katılımı
Dijital Nesne Tanımlayıcı (Digital Object Identifier_(DOI)): https://doi.org/10.34641/clima.2022.325
Özet
Bazı ülkelerin iklim acil durumu ilan etmesi ve karbonsuzlaştırma hedefleri belirlemesiyle birlikte, inşa edilmiş çevrenin köklü bir şekilde değişmesi beklenmektedir. Binalardan karbondioksit salımını azaltmak için çeşitli bina standartları geliştirilmiştir ancak bu binalar net sıfır bir gelecek için net bir yol sunmamaktadır. Kısa bir süre önce başlatılan Aktif Bina Yasası (AB Code), Aktif Binalar (Active Building _ AB’ler) adı verilen gelecek nesil binaların çevreye olan etkisini en aza indirmek için yol gösteriyor. Bu, binaların sistem ile olan birlikte çalışma ilişkisiyle sağlanıyor. Bu makale, paydaşların AB’ler hakkındaki algılarına ilişkin iki aşamalı incelememizi sunmaktadır. Birinci aşamada, 30 endüstri uzmanıyla gerçekleştirilen bir dizi çevrimiçi odak grup görüşmeleri aracılığıyla inşa edilen çevrenin geleceği hakkında düşünceleri topladık. İkinci aşamada, birinci aşamada ortaya çıkan fikirleri 30 akademisyen ve araştırmacıyla yaptığımız çevrimiçi anket aracılığıyla ölçtük. Katılımcılar dört soruyu cevaplandırdılar. Bu sorular şunlardı: (I) mevcut yönetmelik ve standartlardaki eksiklik ne? (II) AB nedir? (II) AB’lerin performansı nasıl değerlendirilmeli? ve (IV)AB’lerin popülerleşmesinin önündeki engeller nelerdir? Odak grupları ve anketten toplanan veriler, paydaşların gelecek nesil binaları kafalarında canlandırırken önemli buldukları durumları belirlemek için lojistik regresyon kullanarak görsel ve istatistiksel olarak analiz edildi. İki grup arasında genel anlamda önemli farklılıklar gözlemlenmedi. AB’lerin performans değerlendirmesinde yaşam boyu karbon salımı, enerji talebi ve enerji esnekliğinin kullanılması konusunda sektör ve akademi hemfikirdi. Böylece, ABCode’unun önerdiği ölçülerle de uyumluydu. Her iki grup da “aktifliği” hızlı çözüm oluşturma olarak yorumlarken, sektör uzmanları binalar ile sistem arasındaki ilişkinin daha iyi tanımlanmasına duyulan ihtiyacı vurguladı. İnsanların düşünce yapısını da sermaye maliyetine dayalı kararlar verme genel eğilimi nedeniyle, AB’lerin önündeki en büyük sorun olarak gördüler. Akademisyenler ve araştırmacılar da süreçte yer alan teknolojilerin maliyeti konusunda endişeliydiler ancak bu maliyetlerin zaman üzerinde düşmesi bekleniyor. Bunların tüm paydaşlar tarafından anlaşılmasını ve sonuç olarak karbonun tüm bina projelerde aşağı çekilmesini sağlamak için yönetmelik ve standartların değiştirilmesinde sonuçlar kullanılmalıdır.
devamı için tıklayınız...
R E K L A M