-;, o o N .>ı: "' CJ ► Formalite Demokrasilerde bürokrasi vazgeçilmez bir unsurdur. Bürokrasinin dozu formaliteler ile bozulur. Çok seslilik, çoğunluk hesaplarına dayalı usuller toplumsal yaşamda her zaman sağlıklı sonuçlar doğurmamakta, aksine zaman, emek ve enerji kayıpları ile üretimi engelleyip bazılarına çıkar sağlamaktadır. Esasen ülkemiz yaşam koşulları her köşe başında bürokratik formalitelere boğulmuştur. Bir pasaport veya nüfus kağıdı çıkartmakla veya bir belge almakla başlayan bürokrasi inanılmaz engellemelere, kayıplara neden olmakta, bu yaklaşımlar çok ilginç formaliteleri gündeme getirmektedir. Yeni İhale Kanunu ön seçim şartnamelerinde zorunlu görülen iş bitirme belgelerinin orijinal veya noter tasdikli olması, kilit adamlarla yapılan ön sözleşmelerde noterlik onayı aranması, SSK ve vergi dairelerinden borcunun olmadığına dair belge elde edilmesinde karşılaşılan zorluklar inanılmaz boyutlardadır. Özellikle noterlerin, ihale öncesi ön seçim belgeleri içinde yer alan, "bilmem hangi iş, ihalede falancanın üzerinde kaldığı takdirde işin şu bölümünde hizmet vermeyi taahhüt ederim" belgesini onaylarken süre ve ücret koyma zorunluluğunu şart koyması çok ilginç bir örnek sayılabilir. Devletin yıllar önce bürokrasiden arındırma amaçlı gereksiz formaliteleri yok etme girişimlerinden bugüne kadar hiç bir sonuç alınamamış, buna karşın demokrasi oyunları ve sivil toplum kuruluşlarının katkıları ile yeni formaliteler gündeme gelmiştir. Düne kadar yapı denetim kuruluşlarına karşı olan ve yapı denetim yasasının iptali için Anayasa Mahkemesine başvuran meslek odaları, her projede müelliflerin denetim kuruluşları tarafından meslek odasından sicil belgesi istemesinden yararlanarak vize harcı almakta, yapı denetim sistemindeki yanlışlıklara karşı suspus olup, sessiz kalmayı yeğlemektedir. Meslek odalarının yönetmelikleri gereği uygulanan hiçbir kanun hükmüne dayanmayan bu formalitelerin tüketiciye zararlı olan bu yaptırımını önlemek hangi hukuk devletinin harcı olacak, merak edilmektedir. ► İstanbul ile Ankara'nın Yaşam Düzeyleri Arasındaki Farklılıklar Ankara'dan İstanbul'a gelen dostların hiçbiri Ankara'ya dönmeyi akıllarının ucundan geçirmiyorlar. Esasen İstanbulluların çoğu Ankara'yı hiç sevmezler. Mecbur kaldıklarında "Ankara'nın en güzel yanı İstanbul'a dönüş" diye espiri yapar dalga geçerler. Gerçekte İstanbul son kırk yıl içinde Ankara'ya çok büyük fark atmıştır. İstanbul Türkiye'nin batılı yönünü, Ankara ise ülkenin doğulu zih22 İnsanoğlu yaşlandıkça ,/eğer yargıları değişmekte, /ıeyecanı azalmakta, hayatı monoton ve sıkıcı olmaktatlır. Bıı kritik dönemin eıı başarılı uygulaması, uzun bir geçmişin güzel anılarının yam sıra kısa bir geleceğin güzel günlerini dolu dolu yaşamaktır. Gençlikte lıep ilerdeki günlere bırakılan istek ve arzuları yakalama imkanı araştırılınalulır. niyetini sergilemektedir. Bu farklılık İstanbul'un ekonomik üstünlüğünün yanı sıra bilimsel, kültürel, sanatsal üstünlüklerinden kaynaklanmakta; gün geçtikçe her iki şehrin insanlarında, yaşam koşullarında çağdaşlık anlamında farklılıklar görülmektedir. İstanbul'un, doğal güzellikleri, şehir olanakları, ulaşım ve yaşam standartları, ticari ve ekonomik imkanları, bilimsel ve kültürel üstünlükleri gibi saymakla bitmeyen avantajları ile birlikte yapı teknolojisi yönünden bir kıyaslama yapıldığında Ankara'nın kamu yatırımları, toplu konut uygulamaları gibi standart uygulamalarının karşısında İstanbul, özel sektör yatırımlarını kapsayan evler, villalar, iş merkezleri, otel, kongre salonları, hava meydanları ile farklı bir tarzda uluslararası düzeyi sergilemiş; sinemalarında, cafelerinde, restoranlarında dükkan ve butiklerinde çok farklı güzellikleri göstermiştir. Bu düzey deneyim, uzmanlık ve başarıya dönük üstünlüğü kanıtlar. Tesisat sektörü yönünden uygulamalara bakıldığında, Ankara, İç Anadolu düzeyinde kalorifer ve sıhhi tesisat sınırlarında kalmış, yapım şartlarında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın şartnameve standartlarına uyulmuştur. Bu anlamda yapılarda klima, havalandırma, egzoz, havalandırma, hijyen, sağlık standartları uygulanmamış, çevre etkinlikleri ile enerji ekonomisi arka plana atılmıştır. Bu farklılığın giderilmesi mevcut yapı mevzuatını değiştirmek, asgari standartları geçerli kılmakla mümkündür. Nasıl yapılacağı tanımlanmadan ve bununla ilgili olmazsa olmaz kurallarını vazetmeden, yapıların denetim ve kontrolu yapılamaz. Bu nedenle sistemde sorumluluğun tesisi, hizmet sektöründe üreticilerin uzmanlığı ve hizmeti yapabilirliği sağlanmalıdır. Hammurrabi kanunlarından bu yana geçerli sorumluluk kurallarının hiç dikkate alınmadan müfetlişlik kuralları ile yapılacak denetimin kaliteve nitelik çıtasını yükselteceği zannedilmemelidir. ► Uzun Bir Geçmişin Güzel Anıları ile Dolu Kısa Geleceğin Mutlu Günleri İnsanoğlunun en güzel günleri aile ortamında yaşadığı mutlu ve huzurlu günler, ana, baba ve kardeşleri ile beraber olmanın verdiği güven ile başlamaktadır. Çocukluk ve gençlik yıllarının güzel yönleri olan arkadaş, dost, yakınlar ile renklenen küçük dünyanın ayrıntıları, gelişip büyüdükçe insanı farklı boyutlara ve ufuklara götürmekte; evlilik ile başlayan hayat arkadaşlığı, çocuklar ile renklenen yaşam, acısı, tatlısı, huzuru ve güzellikleri ile mutlu anılar yaratmaktadır. Doğumlar, evlilikler, bayram günleri, yılbaşı tatilleri, yaz-kış gezileri ve eve dönüş mutlulukları yaşamın unutulmayan anıları olmuştur. Çocukların doğumu ile yaşanan mutluluk, torunların gelişi ile renklenmekte, yaşamın güzel yönleri kendini iyice ortaya çıkarmaktadır. İnsanoğlu yaşlandıkça değer yargıları değişmekte, heyecanı azalmakta, hayatı monoton ve sıkıcı olmaktadır. Bu kritik dönemin en başarılı uygulaması, uzun bir geçmişin güzel anılarının yanı sıra kısa bir geleceğin güzel günlerini dolu dolu yaşamaktır. Gençlikte hep, ilerdeki günlere bırakılan istek ve arzuları yakalama imkanı araştırılmalıdır. Öncelikle doğa ile baş başa geçirilecek güzel günleri genç dostlar, kitaplar, geziler ve gözlemler ile doldurmayı bilmek gerekir. Gençken önemsenmeyen dünya klasikleri, resmin, müziğin, okuma, duyma, görme zevkinin doyumsuz hazzına erişmek faydalıdır. Yorgun vücudun dinlendirici ortamlarda huzurla dolu düşünce fırtınalarının çağrıları kişiye yaşamın güzelliğini gösterir. Yaşamda sevgi, saygı ve hoşgörü öne çıkar. Dostlarla bir akşam üzeri çayının veya beraber bir yemeğin, müşterek gezilerin zevk dolu sohbetleri anılarımızı tazeler, bizlere umutlu günler yaşatır. İşte yaşamın görkemli yönü budur. Hayat mücadelesinin bilgi, kültür ve erdemle erişilen, okuyup, görmekle zenginleşen güzelliği bu dorukta anlaşılmaktadır. ► Bir Düzeltmedeki Çağrışım Geçen s"yul"ki 'Göriiııiiııı ',le, Nej{lf Ecwcıb"şı yerine Biileııt Ecwcıb"şı Y"zıfornk biiyiik bir ""'" yapılmıştır. Diize/tirkeıı S"yııı Biileııt Bey'e ıızıııı bir öıııiir, b"b"sı Nej{lf Bey'e Alfalı 't{/11 rnlııııet ,fi/eriz. 811 /ıaf{IIIIII b"b"-oğıılıııı beıızer ııitelik ve k{l/iteleriıu/eıı kayıuıklaıu/ığııw bak"r"k, Biileııt Ec�"cıb"şı '11111 İsf{/lıbııl/ıı/{lrııı orliık bir "d"Y' o/11wk sııretiyle Biiyiikşelıir B{IŞk{/11/ığı 'ıuı seçilıııesiııiıı İsf{/lıbııl'" .mğltıy{lcağı y{lrarları diişiiıııııeliyi:,.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=