Tesisat Dergisi 95. Sayı (Kasım 2003)

B u p R D B E B D B y A B 1 Doç.Dr. Ömer Akgiray Marmara Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Boğaziçi Üniversitesi'nden 1984 yılında Kimya Mühendisi olarak mezun oldu. 1986 yılında ABD'de Syracuse Üniversitesi 'nden Kimya Mühendisliği yüksek lisans diplomasını aldıktan sonra, yine aynı üniversitede I989'da Matematik dalında yüksek lisans ve 1990'da Kimya Mühendisliği dalında doktora çalışmalarını tamamladı. I990-93 yılları arasında San Diego'da Biosym Technologies şirketinde çalıştı. 1993 yılından bu yana Marmara Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Akgiray, İSKİ, DSİ gibi kuruluşlara ve özel şirketlere su ve atıksu arıtma teknolojileri konusunda eğitim ve mü şavirlik hizmetleri vermektedir. C> C> E - "' ., 'iii {! ÖZET Bu yazıda içme sularının dezenfeksiyonunda geçerli olan temel prensipler izah edilmektedir. Dezenfeksiyon açısından su kaynakları iki kısımda ele alınmaktadır: (1) Yüzey suları ve yüzey sularının doğrudan etkisi altında olan yeraltı suları. (2) Yüzey suları ile doğrudan irtibatı olmayan ve kirletilmemiş yeraltı suları. Yüzey sularında hastalık yapabilen bakteriler ve virüslere ilaveten, klor gibi dezenfektanlara dayanıklı Giardia ve Crypto gibi mikroorganizmalar da mevcut olabilir. Yüzey sularının arıtılmasında bir fi/trasyon metodu mutlaka uygulanmalıdır. Temiz ve berrak yeraltı suları, sadece dezenfeksiyona tabi tutularak kullanılabilir. ABSTRACT This article exp/ains the basic principles of drinking water disinfection. Water sources are divided in/o two categories for this purpose: (1) Surface waters and ground waters under the direct injluence of surface waters. (2) Unpolluted ground waters without any direct injluence of nearby surface waters. in addition to pathogenic bacteria and viruses, surface waters may contain organisms like Giardia and Crypto that are resistant to chlorine. Surface waters must befiltered using a provenfiltration technology. C/ear and unpolluted ground waters can be uti/ized afier disinfection without any filtration. 132 • iÇME SULARl"IIN • DEZENFEKSIYONUNDA • TEMEL PRENSiPLER Basic Principles in the Disinfection of Potable Waters 1. Giriş Bir suyun arıtılmasında kullanılan dezen feksiyon metodu, bahis konusu suyun özelliklerine ve kaynağına göre değişir. Yüzey sularının ve yüzeysularının doğrudan etkisi altındaki yeraltı sularının dezenfeksiyonu için sırasıyla, yumaklaştırma, çöktürme, filtrasyon ve klorlama işlemleri tatbik edilir. Bulanıklık ve renk parametreleri düşük olan yüzey sularının arıtılmasında direkt filtras yon kullanılır. Direkt filtrasyonda çöktürme işlemi yoktur; yumaklaştırıcı eklenen su çöktürme işlemine tabi tutulmadan direkt olarak filtrelerden geçirilir. Yüzey sularının etkisi altında olmayan temiz ve berrak yeraltı suları filtre de edilmeyip sadece klorlama işlemi veya benzeri bir metod ile dezenfekte edilebilir. Su tasfiyesinde kullanılan temel işlemler (yumaklaştırma, filtrasyon, vb.) "İçme Suyu Arıtma Teknolojileri" başlıklı yazımızda anlatıldığı için burada tekrar izah edilmeyecektir (bkz. Tesisat Dergisi, sayı 90). De zenfeksiyon işlemi genel olarak "sudaki zararlı mikroorganizmaların giderilmesi işlemi" olarak tarif edilebilir. Su etkili bir şekilde yumaklaştırılırsa, çöktürme ve hızlı filtras yon işlemleri ile mikroorganizmaların yüzde 99'u veya daha fazlası giderilebilir. Bundan dolayı, çöktürme ve filtrasyon gibi işlemler birer dezenfeksiyon işlemi sayılabilir veya arıtma tesisinin tümü bir dezenfeksiyon işlemi gibi görülebilir (yukarıda dezenfeksiyon kelimesini bu anlamda kullanmıştık). Öte yandan, dezenfeksiyon tabiri daha ziyade doğrudan mikroorganizmaları öldürmek maksadıyla tatbik edilen klorlama ve ozonlama gibi işlemler için kullanılmaktadır. Dezenfeksiyon kelimesi yazımızın kalan kısmında bu anlamı ile kullanılacaktır. Su ve atıksuların dezenfeksiyonunda en yaygın olarak kullanılan kimyevi maddeler şunlardır: • Serbest klor (HOCI ve OCI- ) • Ozon (0 3 ) • Bağlı klor (kloraminler: NH 2 CI ve NHCl 2 ) Ayrıca, çok nadir de olsa, potasyum per manganat da (KMnO 4 ) dezenfeksiyon mak sadıyla kullanılmaktadır. Bazı durumlarda da (mesela, küçük arıtma tesislerinde) UV (ultraviyole) lambaları kullanılması ekonomik ve teknik açıdan uygun görülmektedir. İçme sularının dezenfeksiyonu için Türkiye'de ve bütün dünyada en yaygın olarak tatbik edilen metod serbest klor ile dezenfeksiyondur. Bunun için bu yazıda serbest klor ile dezenfeksiyon üzerinde durulacaktır. Ancak burada anlatılan bilgilerin çoğu diğer dezenfektanlardan birinin kullanıldığı durumlarda da geçerlidir. (Klorlama kimyası için bkz. Tesisat Dergisi, sayı 93). Yukarıda da belirtildiği gibi, bir suyun içi lebilir hale getirilmesi için kullanılması gereken arıtma usülleri, suyun kaynağına ve özelliklerine göre değişir. Dezenfeksiyon açısından içme suyu kaynakları iki kısma ayrılırlar. 1 . Yüzey suları ve yüzey sularının doğrudan etkisi altında bulunan yeraltı suları. 2. Yüzey suları ile doğrudan irtibatı olmayan temiz ve berrak yeraltı suları. Bir yeraltı su kaynağı büyük organizmalar, böcekler, yosun ve alglar, organik parçacıklar veya Ciardia mikrobu gibi büyük patojenler ihtiva ediyorsa, ya da bahis konusu yeraltı suyunun bulanıklığı, sıcaklığı, elektriksel iletkenliği, pH vb. özelliklerinde meydana gelen büyük ve hızlı değişikliklerin yakın çevredeki bir yüzey suyunun özelliklerindeki değişikliklerle veya hava şartları ile bağlantılı olduğu görülürse, o yeraltı suyunun "bir yüzey suyunun doğrudan etkisi altında" olduğu kabul edilir. Ciardia sistleri 7 ile 12µm boyutlarındadır(1 µm=0,001 mm). Dezenfeksiyon literatüründe "log giderim" ölçüsü yaygın olarak kullanılmaktadır. Her 1.0-log miktarında giderim, %90 giderim demektir. Mesela, bir ünitenin girişindeki virüs konsantrasyonu N0veçıkışındaki virüs konsantrasyonu N ise, etkin virüs konsantrasyonu %90 azalırsa N=0,1 N0 eşitliğin-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=