MooN "iii ·e Q) o "" '' "Uluslararası Ürün Akreditasyonu" başlıklı beşinci seminer ise, 1 O Ekim günü öğleden sonra yapıldı. Mustafa Baygan (Teba ISK A.Ş.) tarafından yönetilen seminerde, HVAC sektöründe ürün sertifikasyonu, standartlara uygunluk, testler ve laboratuvar akreditasyonu konuları ele alındı. Seminerde TÜV Süddeutshland Bau und Betrieb firmasından Peter Wohlmuth TÜV aktiviteleri, CE işareti tanımı, HVAC uygulamaları, sertifikasyon programlarının geleceği ve yeni düzenlemeler, BSRIA firmasından Regional Brown global pazarda standartlara uygunluk ve ürün sertifikasyonunun anlamı, laboratuvar ve saha testleri, laboratuvar akreditasyonu, TSE'den Cengiz Batuhan TSE belgelendirme sistemine gelen yenilikler ve TSE aktivitelerinin tanıtılması ve TÜRKAK'tan Doğan Yıldız ulusal akreditasyon sistemi ve TÜRKAK aktivitelerinin tanıtılması konularında konuşmacı olarak katıldı. 8-1O Ekim tarihleri arasında üç gün süreyle yapılan "Jeotermal Enerji Doğrudan ısıtma Sistemleri: Temelleri ve Tasarımı" semineri ise, katılımcıların oldukça ilgisini çekti. Prof. Dr. Macit Toksoy'un katıldığı seminerde; "Jeotermal Enerjinin Doğası", "Jeotermal Akışkan Üretim ve Re-Enjeksiyon Kuyuları", Jeotermal Enerji Rezarvuar Gözlemi", Mikroornanizmalarve BiyolojikJeotermal Prosesler'', Jeotermal Bölge ısıtma Sistemlerinde Maliyet Analizi" konuları gibi jeotermal enerji ile ilgili 24 bildiri sunuldu. Semineri 118 kayıtlı katılımcı olmak üzere 1 S0'yi aşkın mühendis ve teknik eleman izledi. Ayrıca seminerin son günü bir Atölye Çalışması ve Balçova-Narlıdere Jeotermal Bölge ısıtma Sistemi Teknik Gezisi düzenlendi. Seminerin açılışında ilk yerli jeotermal enerji derin kuyu pompası üretimini gerçekleştiren Önden Ertöz'e (Vansan) sektöre yaptığı katkılar nedeniyle teşekkür plaketi sunuldu. Seminer Yöneticisi Prof. Dr. Macit Toksoy, şunları söyledi: "Ülkemizde yapılan jeotermal çalışmalarında genellikle proje ve fizibilite "iii � 88 Tiirkiye'ııiıı eıı öııemli jeotermal kayııaklarıııdaıı biriııe sahip olaıı İzmir'de yapılaıı Teskoıı 1003 'teki "Jeotermal" koıııılıı semiııere katılım oldukça yoğıııı oldıı. olmaması, yanlış yatırımlarla büyük ulusal servet kayıplarına yol açmaktadır. Teskon 2001 ve Teskon 2003 kapsamında düzenlenen iki seminer ile, en azından hiç kimse, 'bize bu işin nasıl yapılacağını kimse söylemedi' diyemeyecektir. Çünkü bu konu gerçekten çok geniş kapsamlı olarak ele alınmış, ilgili herkesin yararlanabileceği seminer kitapları ile bu alandaki en kapsamlı teknik yayınlar ortaya çıkarılmıştır." Jeotermal enerji kullanımı ile ilgili yasa ve yönetmeliklerin olmayışı, ilgili teknik kodların geliştirilmesine rağmen yürürlüğe konmaması, güncel ekonomik kayıpların devam etmesine rağmen bütün olumsuzluklara karşın önemli bazı adımların atıldığını belirten Prof. Dr. Toksoy, "2000-2002 yılları arasında aktif olarak çalışan, İzmir ili Jeotermal Enerji Yüksek Danışma Kurulu'nun önderliğinde ve katkılarıyla, İstanbul Teknik Üniversitesi Petrol ve Doğal Gaz Bölümü tarafından hazırlanan, Makina Mühendisleri Odası katkılarıyla geliştirilen "İzmir İli Jeotermal Enerji Yönetmeliği Taslağı", çok önemli ve olumlu bulduğumuz çalışmalardan bir tanesidir. Bu yönetmelik uygulamaya konmamasına rağmen mevcudiyetle ilgili alanda bir referans dokümanıolarakyerini almıştır" dedi. Toksoy ayrıca, "Gerçekleştirdiğimiz atölye çalışmasına konuşmacı olarak çok az sayıda işletmecinin katılmasına rağmen, jeotermal enerji uygulamalarına ait sorunlar bir kez daha gündeme gelmiştir. Bu toplantıda rezervuar çalışmalarının öneminin, 'suyunuzu görmeden hiçbir şey yapmayın' ifadesiyle, ilgili toplum tarafından artık tartışılmaz bir şekilde kavranması mutluluk vericidir. Umuyoruz ki, toplum tarafından fark edilen bu gerçek, proje yöneticileri tarafından da ön planda tutulur. Seminer katılımcılarının önerilerini şöyle sıralamak mümkün: il Özellikle jeoermal projelerin söz konusu olduğu yerlerde, halka eğitim verilmelidir. il Jeotermal proje yürüten yerel yöneticilerimiz finansal sorunlar yaşamaktadırlar. il Yasal düzenlemeler hemen yapılmalıdır. il Kötü uygulamalarıntoplum üzerindeki kötü etkisi, iyi örneklerle ortadan kaldırılmalıdır. il Rezervuar çalışmaları yapılmadan uygulamaya geçilmemelidir. il Jeotermal uygulamalar ile ilgili sivil toplum örgütlerinin kurulması, çok olumlu bir gelişme olarak izlenmiştir. il Projeler prpofesyoneller tarafından yürütülmelidir. il Üniversiteler ile işbirliği artırılmalıdır. il Jeotermal enerji için ulusal bir otorite oluşturulmalıdır. il Maliyetler tüketicilere detaylı olarak açıklanmalıdır. il Fizibilite çalışmaları müteahhitler tarafından yapılmamalıdır. il Rezervuar çalışmaları devlet tarafından desteklenmelidir." dedi. İzmir' de pompa sektöründe faaliyet gösteren Vansan firmasının geliştirdiği yerli jeotermal derinkuyu pompasının, Balçova jeotermal sahasında sorunsuz kullanıldığına da dikkat çekilen seminerde, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Macit Toksoy, jeotermalde yerli teknoloji ve üretimin gelişmesinin, ülke ekonomisine büyük katkısı olacağını vurguladı. 170 bin $'a ithal derin kuyu pompası yerine 20- 24 bin dolara yerli pompa kullanma olanağının jeotermal enerji maliyetlerinin düşmesine katkı sağlayacağını belirten Toksoy, gelinen noktada yerli eşanjör ve diğer parçaların da ülkemizde üretilmesinin mümkün olacağını kaydetti.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=