Tesisat Dergisi 94. Sayı (Ekim 2003)

.., ooN E :i1 w .O .) .. il) sine hazırlamış olduğumuz HVACR 2003 Türkiye dergisini verdik. Derneğimizle ilgili bilgi verdik ve ISK-SODEX'in broşürlerini bıraktık ve hep amacımız hem derneğimizi tanıtıp Türkiye'yi güncel tutmak, hem de ISK SODEX fuarına mümkün mertebe ülkelerin hem katılımcı olarakfirma yollamaları, hatta belki de ülke standı yapmalarını ki bu konuda Almanya ve İspanya' da son derece olumlu gelişmeler var, ayrıca fuara en azından ziyaretçi olarak katılı p görmelerini sağlamaktı. Böylece hem Türkiye imalatını çok net görebilecekleri, hem de tüm çevre ülkelerle ilgili bilgi alışverişi yapabilecekleri bir fuar ortamı yaşamalarını sağlamaya çalışıyoruz. Sonuçta burıurı hepimize uzun vadede bir fayda getirecek diye düşünüyoruz. Çünkü eğer bugün ziyaretçi gelirse, yarın beraberinde katılımcı da gelir. Ya da bugün katılımcı gelirse, muhakkak ki ziyaretçiyi de yanında taşıyacaktır. Bu da hepimiz için sonuçta farklı imkanlar yaratacaktır. Starıd alanı ve katılımcı sayısı açısından ISK SODEX şu anda Avrupa'da konusundaki en büyük ikinci ya da üçüncü fuar olma yolunda. Bugün Mostra Convegnio - Milano tartışmasız birinci, Almanya'daki IKKya da ISH - Frankfurt her ikisi de birlikte ikinci, ISK SODEX ise üçüncüdür. Hüseyin Yüksel: ISH Frankfurt IKK'dan alan olarak daha büyük ancak ürün kapsamı da daha geniş; ısıtma, sıhhi tesisat vs.'de dahil. ISK SODEX ise ürün kapsamı olarak IKK'darı daha çeşitli, toplam stand alanı olarak da daha büyük. Tunç Korun: Ama ISK SODEX ısıtma ve tesisat sektörlerinin cihaz ve malzemelerine yönelik olduğu için onun muadili ISH ile IKK'nın birleşimi gibi oluyor. Böyle olunca ikinci mi, üçüncü mü biraz tartışmalı bir konu oluyor. Ama sonuçta Fransa'daki, İngiltere'deki ve İspanya'daki fuarlardan kesinlikle daha büyük bir konumda. Hüseyin Yüksel: Fuara stand ile katılan Türk firmaları çok memnunlardı. Örneğin bazılarıylazaten pek konuşamadım desem yalan olmaz, çünkü sürekli olarak yabancılarla masalardaoturup, hararetli bir şekilde iş görüşüyorlardı. Onlardan ayaküstü ancak fikiralabildim. Hatta ilk defa katılan şirketlerdaha da memnundu. Milli katılım olduğu için Dış Ticaret Müsteşarlığından bir yetkili de geldi. Milli katılım gereği fuara gelip, firmalarımızın katılım raporunu yazması gerek. Açıkçası onun da beklemediği bir başarı gördüğünü ve çok olumlu izlenimlerle ayrıldığını sanıyorum. 2004'te bu işi daha da geliştirmek için çalışıyoruz. Tunç Korun: Bununla ilgili 2 tane fikrimiz var. Bunlardan birincisi; 2004'te IKK tarafındanTürkiye'yi konuk ülke, ya da fuarın ülkesi - ona daha tam bir ad bulunamadı - ama Türkiye'nin adının bir şekilde fuarın temalarından biri haline getirilmesi, ikincisi ise; bununla bağlantılı olarak bu fuara şu ana kadar katılan bütün Türk firmalarını Aralık ayına kadar bir araya toplayıp, milli katılım şeklinde bize oldukça büyük, 116 örneğin; 1000 m2 civarında bir alan ayrılmasını sağlamak. Hüseyin Yüksel: Konuşulan rakamlar en az 600700 m2'lerden 1 000 m''ye kadar gidiyor. Tunç Korun: Yani 600-700 m2 'den başlayan Türk Milli Bölümü oluşturulup, bunun içinde bütün firmaların birebir yer alması konusu hemen hemen onaylanmış vaziyette. Yani IKK' cılarla da antrakt aldık, Hannover Messe'cilerle de antrakt aldık. İşte bütün bu Türkiye'ye olumlu yaklaşımlar sonucunda da fazla bir kuşkumuz kalmadı. Milli katılım kesin olarak yapılacaksa, fuarda bir Türkiye temasını nasıl yaratırlar? bunun cevabını hala bekliyoruz. Ama %70-80 gibi olur noktasına geldik. Belki fuarın yıl boyunca dağıtılan broşürlerinde de bir Türkiye lafı geçecek. Çünkü orada bazı firmalarla da konuşurken şöyle bir şey gördük: bir iki kişidedi ki, bazıları gelip bakıyor standa, sonra kafasını kaldırıp Türkiye işaretini görüyor ve devam ediyor. Yani Türkiye konusunda hala oturmamış bir imaj problemimiz var. Türkiye' nin imajı hala bir çok kişinin aklında böyle imalatların yapılmadığı, kalitesinin kuşkulu olduğu şekilde bir önyargı var. Biz buradaki Türk firmalarının sayısını artırmak ve bilinen firmaları da bunun içine koymak,dolayısıyla da fuara katılanları aynı yerde toplamak istiyoruz. Örneğin; Friterm bu fuara 6 yıldır katılıyor ve Friterm'i bir çok kişi artık çok iyi biliyor ama belki de bu kişiler Friterm'i bir Türk firması olarak değil, kaliteli bir üretim yapan firma olarak biliyor. Ama bizim yeni açtığımız standdaki 1015 taneTürk firmasını herkes yeni gördüğü için göz aşinalığı yok. Türkiye'yi de görünce biraz daha kuşkulu bakıyorlar. Oturmuş isimler olan Friterm, Teba yani fuara uzun süredir katılan bu firmaları daTürkiye standının içine alırsak, ozaman fuarı gezenler bu ikisini yanyana gördüklerinde daha iyi bir Türkiye imajı akıllarına oturacak. Bir de bu fuarın kendiliğinden "bu seneTürkiye yılı" gibi tanımlaması gerçekleşirse, ozamançokdaha fazla ve doğru bir imaj olacak. Hüseyin Yüksel: Derneğimiz bu konudaçalışıyor. Türkiye Klima ve Soğutma Sektörünün yurtdışı tanıtım imaj çalışması 2004 yılı içerisinde başlamak üzere. Bunun için basın kampanyası, toplantılar, ziyaretler, yemekler, vs şeklinde bir yol çizilmekte. Bu imaj çalışmasına temel sağlaması için de şu an bir pazararaştırmasısürüyor. Bunun masa başı kısmı bitmiş durumda. Dolayısıyla önümüzdeki birkaç ay içinde de bu araştırma bitecek. SonraTürkiyeve Türk klima ve soğutma sektörü imaj çalışması başlayacak. Milli katılım hakkında teşvik edici bir durum ise biliyorsunuz dış fuar katılımlarına devlet çeşitli teşvikler veriyor. Burada verilen teşvik oranı, kapsamı, vs, bu katılımı avantajlı kılacak ve bireysel olarak firma katılımını fazla desteklemeyecekler. Bunun kanunu yılbaşı gibi çıkacak, diye bir duyumumuz var. Tunç Korun: Bunu dernek olarak yapmak tabii ki daha sağlıklı. Bu konuşmamızda gündeme geldi. Dış ticaret müsteşarlığından konuştuğumuz kişi de bunu gündeme getirdi. Dolayısıyla eğer kişisel katılımlara teşvik azalırsa, ülkesel katı lımlara herkesin katılması daha da kolaylaşır. Doğal olarak bazı firmalar belli bir şey oturtmuşlar, belli bir zamandır katılıyorlar, bağımsız katılmayı tercih edecek durumdalar. Şimdi art ı k herkesi tek bir yerde toplamak daha da kolay o l acak. Dış ticaret müsteşarlığından ilgili kişiyle konuşmamız ilerledikçe sonucu olumlu karşıladı. Belki farklı konularda, farklı yerlerdeki fuarlara sektör olarak katılımlarımız konusunda ileride daha fazla yardımları olabilecek. Bence olumlu ve verimli bir konuşma başlangıcıydı. Önümüzdeki dönemde Rusya'da yapılacak olan AquaTech Fuarı için gördüğümüz kadarıyla normal olarak m' başına 200 dolarlık fiyatlar olmasına rağmen dış firmaların, Türkiye'deki satışları 300 küsur m2 ve satıcı firmaların "merak etmeyin biz zaten onu devletteşviki ile alıyoruz" diye, bire bir düzenbazlık durumu var. Dolayısıyla bu konuda gerek dış ticaret müsteşarlığına, gerekse firmalara ve katılımı sağlayan organizatöre bir yazı yazacağız. Ama böyle bir şeyin yapılmaması gerekiyor. Türk firmalarının da buna uyup evet dememesi gerekiyor. Bu yanlış bir yaklaşım. FuardakiTürk firmalarının hemen hemen hepsini ziyaret ettik. Hatta bir kısmına biz ISKİD olarak ISKİD'e katılım davetiyesi verdik. Yabancı firmalardan da bir kısmını ISK SODEX'teki arkadaşları ziyaret edip, Türkiye'deki fuar konusunda bilgilendirip, konuştular. Onun da son derece olumlu geçtiğini biliyorum. Bu fuar konusunda biz ISK SODEX Fuarı ve TTMD YapıdaTesisat Bilimive Teknolojisi Sempozyumu birlikte anlatmaya çalışıyoruz. Gördüğümüz kadarıyla henüz yurt dışındakiler o bağlantıyı tam olarak kuramamış vaziyetteler. Fuarla sempozyumun birleştirilip bir bütün olarak tanıt ı lması ve hareket edilmesi gerekiyor. Bu konuda da üzerimize düşen görevi biz yapmaya çalışacağız. Şu anda herkes oldukça bağımsız hareket ediyor. Aslında biz de sonuçtaTTMD üyesiyiz. Ben de kendi adıma o organizasyonun içindeyim. Ama birazdaha birleştirmenin yollarını bulmak lazım. Birbirini destekler şekilde işbirliğinin artması lazım. Nasıl bugün ASHREAfuarında bu fuarının sempozyumu da ayrılmaz bir bütünse, bunun bizde de aynı şekilde olması lazım. Bu söylendiğinde otomatikman insanlar gelmeye başlayacak.Tabii fuarlar profesyonel bir şekilde tanıtılıyor. Kongrelerse iş çevrelerine değil, daha çok akademik çevrelere tanıtılıyor. Aslında ikisi tamamen bir bütün olmalı. Ayrıca artık pazar günleri fuar yapmamak lazım. Gereksiz ve aile fertlerinin stand dolaşımına profesyonel fuarlarda ihtiyaç yok. Fuar ile işgünü arasında insanlara birgünlükde olsa dinlenecek zaman vermek gerekiyor. ifil

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=