Tesisat Dergisi 91. Sayı (Temmuz 2003)

oo � ·;;; ·e, ·;;; � l 140 1994 kri7i % 119 120 100 ,-.. 80 � '-' 60 40 20 o 00 00 °' - °' 00 °' - o °° '' - - N °°'' °°'' - - M °° '' - V) °° '' - ıo °° '' - ı°-' °' - 00 °° '' - °° '' °' - oooN -ooN NooN M ooN Grafik 3: Krizden İyileşmeye: Enflasyon Yeni programın uygulamaya konulmasıyla, makroekonomik göstergelerde önemli bir iyileşme gözlenmiştir. 2001 yılı Şubat ayında Türk Lirası'nın belirgin bir şekilde değer kaybetmesi ile yüzde 68.S'e yükselen tüketici fiyatları enflasyonu, 2002 yılında yüzde 29.7'ye düşmüştür (Grafik 3). Bu oran son yirmi yılın en düşük yıl sonu enflasyon oranı olup, programın hedeflediği yüzde 3S'lik artışın bile altında gerçekleşmiştir. 2002 yılında uygulanan para ve maliye politikaları ile yapısal reformlar, enflasyonla mücadeledeki kararl ı l ık ve Merkez Bankası'nın bağımsızlığı enflasyonu düşürme çabalarında elde edilen başarının ardında yatan başlıca unsurlardır. Öte yandan, reel sektöre bakıldığında, 2001 yılındaki finansal krizden dolayı yüzde 9.S'lik oranında daralma gösteren reel büyüme, 2002 yılında kuvvetli bir artış göstermiş olduğu ve yüzde 3'Iük orjinal hedefin, hatta yüzde 6.S'lik gözden geçirilmiş hedefin oldukça üzerinde gerçekleşerek yüzde 7.8'e ulaşmıştır. (Grafik 4). Daha önce de belirtildiği gibi, mali disiplin ekonomik programın temel yapı taşlarından biridir. Kamu sektörü bütçe dengesi belirgin bir iyileşme göstermiştir. Öyle ki, 1 999 yılındaki yüzde 2'lik açık veren kamu sektörü faiz dışı dengesinin GSMH'ye oranı, 2002 yılında yüzde 3.9 oranında fazlaya dönüşmüştür (Grafik 5). 2003 yılı kamu sektörü mali programı, GSMH'nın yüzde 6.S'i oranında bir kamu sektörü faiz dışı fazlasının sağlanmasını mümkün kılacak şekilde oluşturulmuştur. ,--------- - 9 7 (%) 5 3 1 -1 -3 1999 2.3 2000 Sonuç Sürmekte olan ekonomik reform programı ile enflasyonu tek haneli rakamlara kalıcı olarak indirmek, kamu açıklarını sürdürülebilir düzeyde tutmak ve ilgili diğer kriterleri sağlayarak güçlü bir ekonomik yapıya kavuşmak konusunda bugüne kadar son derece kararlı adımlar atılmıştır. Mevcut ekonomik programın kararlılıkla uygulanması iç ve dış piyasalarda beklentileri iyi leşti recek ve Türkiye ekonomisi hedeflediği düşük enflasyonlu, sürdürülebilir büyüme ortamına ulaşacaktır. Programda öngörülen yapısal reformların uygulamaya geçirilmesi ekonomide etkinliği artıracak, bunun sonucunda mevcut kaynaklarla sürdürülebilir bir büyüme performansı yakalanabilecektir. Bugün gelinen noktada, programın etkinliğiyle ilgili bir şüphe kalmamıştır. Ayrıca, dış dünyanın da Türkiye'nin potansiyeli konusunda benzer düşüncelere sahip olduğu, ABD Ticari Servisi'nin (US Commercial Service) Türkiye ile ilgili raporundaki 5.9 3.9 2001 2002 7 6.5 2003 (Program) Grafik 5: Krizden İyileşmeye: Faiz Dışı Fazla/ GSMH (%) 10 8 6 4 2 � o '!.... - -4 2 -6 -8 -10 -12 � -8:: - - 76 2001 krizi � §l ..,. V) � §: 00 � § - 8:: 8:: 8:: 8 - - - - - - - - N "' Grafik 4: Krizden İyileşmeye: Reel GSMH Büyüme Oranı (%) "....dinamik özel sektörü, yaklaşık 66 milyonluk genç tüketici nüfusu, bölgesel bağlantıları ve büyük altyapı ihtiyaçları nedeniyle dünyanın en önemli yeni gelişen piyasaları (emerging markets) arasında ilk on içinde yer almaktadır" cümlesinden anlaşılmaktadır. Efil

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=