Tesisat Dergisi 91. Sayı (Temmuz 2003)

CT ri1::�1Jf .., oo N N ::ı � EE ;; ' ; "' rn şekilde kamu yönetiminin ve ekonominin yeniden yapı landı rı lması na yönelik altyapıyı ol uşturmak amacıyla, 2001 yı l ı Mayıs ayı nda daha güçlendirilmiş yeni bir eko nomik program u ygulamaya konulmuştur. Halen uygulanmakta olan ekonomik prog ramı n iki önemli amacı bulunmaktadır: Ekonominin şoklara karşı dayanıkl ı lığı nı artı rmak ve enflas yonsuz bir ortamda sür dürülebilir bir bü yüme sağlamak. Bu defleri gerçekleştirmek amacı hey kacı l ı k sektöründe la, banyaşanan sorunları ortadan kaldı rma ya odaklanan güçlü ya sal u pıyum politikaları benimsenmiş, kam da şeffaflı k ve hesap verilebilirliğin sağlaun ­ ması, gerek özel gerekse kamu sektöründe i yi yönetişimin güçlendirilmesi hedef lenmiştir. Mali ye ve para politikaları, kamu finansman dengesini kal ıcı bir şekilde iyileştirmek ve enflasyonda kalıcı bir düşüş sağlamak üzere oluşturulmuştur. Bu program 1980'ler ve 1990'larda uyg lama uya konan önceki programlardan büyük ölçüde farklı l ık taşı maktadı r. Asl ında, bugünkü program önceki programların sahip olmadığı sağlam bir zemin üzerinde başlamıştı r. Bu zeminin da yandığı noktalar şö yle sı ralanabilir: • Merkez Bankası'nı n bağı msız bir yapıya sahip olması için Merkez Bankası Kan nu'nda uyapılan değişiklikler, • Sağl ı klı bir bankacıl ık sistemi için alı nan • r B a ü dikal önlemler, yük ölçüde 2001 ve 2002 yı llarında hız kazanan, temel yapısal reformlar ve mali disiplinin sağlanması konusunda alı nan önlemler. Türk ekonomisinin süratle istikrara kavu turulması ve şyeniden sürdürülebilir büyüme ortamı na geçilmesini sağlamak amacı yla ekonomik program kapsamı nda yer alan yapısal reformlar, kamu sektörü, özel sektör ve mali sektörü kapsamaktadır. Mali disiplin ekonomik programı n temel yapı taşlarından bir tanesidir. Mali disipline verilen önem, faiz dışı fazla hedefi ile tutarl ı bir seyir izlemektedir. Bu bağlamda 2003 programında da yı l sonu itibariyle CSMH' ye oran olarak yüzde 6.S'lik bir faiz dışı fazla hedefi belirlenmiş durumdadı r. Mali disiplin ve faiz dışı fazla hedefinin mali ye politikası tercihi olarak seçilmesinin nedeni temel olarak üç alt başl ı k halinde incelenebilir: 74 • Faiz dışı fazlanı n verilmesi ile borcun ödenebilirliği ve sürdürülebilirliği ara sı nda pozitif bir korelasyon bul un • mFaaizktdad ır. ­ ışı fazla ile sağlanan mali disiplin uzun vadede bü yüme üzerinde olumlu etkide bul unmaktadır. • Faiz dışı fazla verilmesi piyasalardaki risk algılamaları nı düşürmekte, Merkez Ban kası 'nı n enflasyon hedeflemesine ge çebilmesi için sağlı klı bir ortam yarat maktadı r. Yapısal reformları n diğer bir bölümü ise mali sektörü ilgilendirmektedir. Bu formlarla mali kesimin disi plin altır n e a alı nması ve etkinliğinin artırı lması hedef lenmektedir. Özellikle bankacı l ı lemeler ile reel skeksetöktröerüknadeki düzenynak akta rımı ndaki sı kıntı lar giderilme ye çal ı şı l makta, kamu bankalarını n yeniden ya landı rı lması pıyla geçmişte büyük denge sizliklere neden olmuş görev zararlarını n ygeidneirdilemnekgtüenddire. me gelmesi kesin olarak Sağlı klı bir finansal sistem ıçı n sermaye yeterlilik oranı ndaki artış önemli bir ölçüt olduğundan, Bankacı lık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) sermaye art rımını sağlamak ve yeniden ıyapılandı rma planları nı belirli bir zaman çerçevesinde yanelraişnmeagetirmek için özel bankalarla yapmıştır. Ayrıca Tasarruf Mevduat Sigortası Fonu (TMSF) bün yesindeki bankalarla ilgili sorunları n çözümü için çal ı şmalar devam etmektedir. Kamu bankaları nı n yeniden yapılandı rı lması ve öd ez en el l et işmt i rmi l me keas in i szümr eacsiı gdüeçvl ea mn d ier itl mmeekkttee dvi re. Bankaları n finans dışı kuru leştirdikleri mlarda gerçekyatı rı mları azaltması şulacaktır. Kamu bankaları görevşazrtarkaorı yaratabilecek hiç bir işlev taşı maz duruma getirilecektir. rPorolügnrüamardta, özel sektörün ekonomideki ı rma konusuna da özel bir önem verilmektedir. 2002 yı l ı nda kısmen erken seçimler nedeni y lerine tam anlamı le özelleştirme hedefyla ulaşı lamamıştır. Bununla birlikte, 2003 yı l ı nda özelleştirme süreci programı n en önemli gündem mad desi haline gelmiştir. Hükümet, iyi işleyen bir pi yasa mekanizması ve özel sektörün yönlendirdiği bir ekonominin sürdürülebilir büyümeyi destekleyecek başlı ca faktörler olduğuna inanmaktadı r. Buna bağlı olarak, y leştirme girişimini beanşillaeşttmirailkm, işdobğirr uö d z a e n l yabancı yatırı mları teşvik etmek için çeşitli önlemler almak ve yasal değişiklikler yapmak, yolsuzl ukla mücadele etmek ve özel sektörde yönetişimin (governance) i yileştirilmesi büyük önem taşı maktadır. Doğrudan yabancı yatırı mı teşvik amacıyla çı karı lan yeni kanun, yabancı yatırımcılara bü yük fı rsatlar tanıdığı ndan Türkiy sı ndan önemli bir adı mdı r. Bu kanu rudan n e , d a o ç ğ ı ­ yabancı yatı rımları n özendirilme sine, yabancı yatı rı mcı ları n hakları nı n ko runması ile yatırı m ve yatırı mcı tanı ları nda ul uslararası standartlara u myul ması na, doğrudan yabancı yatı rı mları n gerçekleştirilmesinde izin ve ona y sis teminin bilgilendirme sistemine dönüş türülmesine ve tespit edilen politikalar yol uyla doğrudan yabancı yatı rı mları n artı rılmasına ilişkin esasları düzenlemektir. Söz konusu kanunla birlikte uluslararası anlaşmalar ve özel kanun hükümleri tarafından aksi öngörülmedikçe; yabancı yatı rı mcı lar tarafından Türkiye'de doğru dan yabancı yatı rı m yapı lması serbest olup yabancı yatı rı mcı lar yerli yatı rımcılarla eşit muamele ye tabidirler. Ekonomik program çerçevesinde 2003 yılı enflas yon hedefi y miştir. Para politikaüszı,de202002 olarak belirlenyılı nda olduğu gibi, 2003 yılı nda da fiyat istikrarı temel amacı çerçevesinde oluşturulmuştur. Temel para politikası aracı olan kısa vadeli faiz oranları sadece enflas yon hedefine ulaşmak amacıyla etkin olarak kullanı lmaktadı r. Enflasyon hedeflemesine geçilene kadar, başarı sı 2002 yılında açıkça görülen, "örtük enflasyon hedeflemesi" stratejisine devam edilecek, kısa dönemli faiz oranları gelecek dönem enflasyonuna odaklı olarak belirlenecektir. Para tabanı yine ek bir çapa işlevi görecektir. Dalgalı kur rejimine 2003 yıl ı nda da devam edilmekte ve kurlar pi yasa koşullarına göre ol uşmaktadır. Merkez Bankası kurların dü zeyini ya da yönünü belirleme amaçlı döviz al ım ya da satım işlemi yapmayacaktı r. Mer kez Bankası, şimdi ye kadar olduğu gibi, sı nırlı kalmak ka ydıyla, kurlarda aşı rı dalgalanma görüldüğünde al ış ya da satış yönünde müda halelerde bul unabilecektir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=