Tesisat Dergisi 91. Sayı (Temmuz 2003)

C") o N::ı E E � .. U) D.İZ'AYıN1DAN BİNA içi POLİPROPİLEN ATIKSU BORUSU Polypropylene Waste Water Pipe To Be Used in Buildings From Dizayn ürkiye'de bina içi atık su sistemlerinde son yıllarda kullanılan borulara göz attığımızda, piyasada ya da tesisatçılar arasında Pimaş boru diye anılan PVC (Polyvinil Klorür) borular ile 1999 yılından sonra da PP (Polypropilene) plas-tik boru ve ekleme parçaları gözümüze çarpar. PVC (Polyvinil klorür) ve PP (Polypropilene) plastiklerinin genel ve yapısal özelliklerinden bahsetmek konunun daha iyi anlaşılması açısından faydalı olacaktır. PVC, genelde rijid ve plastifiye PVC olmak üzere ikiye ayrılır. PVC, fiyatının ucuz olması ve rijid bir yapıya sahip oluşu nedeniyle bina ve yapı ürünlerinde yaygın olarak kullanılır. Buna örnek olarak PVC borular ve yağmur suyu olukları, PVC kapı ve pencereler, kablo muhafazaları verilebilir. Plastifiye veya esnek PVC içine plastizan katılmak sureti ile üretilir. PVC yaygın olarak döşeme, ayakkabı tabanı, suni deri ve çocuk oyuncaklarının imalinde ve daha birçok alanda kullanılır. PVC kararsız ve kolay bozulan bir yapıda olduğu için içerisine katkı maddesi ilave edilmeden kullanılamaz. lsıl işlemlerde (ekstrüzyon enjeksiyon vs. gibi), polimerik yapının bozunumunu ya da degredasyonunu, özelliklerinde kayıpları önlemek amacıyla içine stabilizatör denilen maddeler karıştırılmak sureti ile yapısı stabil (kararlı) hale getirilir. Bu maddeler metal tuzları olup genelde kurşun, kadmiyum, baryum, çinko gibi ağır metalleri içerir. Bunlardan özellikle kurşun ve kadmiyum son derece zehirli maddelerdir. Stabilizatörler PVC molekülleri ile kimyasal bir bağ oluşturmadığı için PVC içerisinden zamanla sızarlar ve yüzeyde kümeleşirler. 1995'te Arizona sağlık departmanı yaptığı incelemelerde, Kurşun zehirlenmesi sonucunda hastaneye kaldırılan çocukların PVC oyuncakları yüzünden zehirlendiğini tespit etmiştir. PVC malzemesi ve ürünlerine karşı çevreci kuruluşların neden aşırı derecede karşı ve PVC kullanımının yasaklanmasında hassas olduklarına kısaca değinelim. PVC'nin bina ve yapı ürünlerinde kullanılmasının en büyük tehlikesi, malzemenin yangınlarda potansiyel zehirleyici ve öldürücü maddeye dönüşmesidir. 134 PVC aslında zor tutuşan bir malzeme olduğundan yangın durumlarında yanmadan önce 250°C'de bozunuma uğrar, yani moleküler yapısında sıcaklığın etkisi ile değişme olur. Açığa çıkan klor atomu havadaki nemin yardımı ile Hidroklorür (HCI) gazına dönüşür. PVC' nin içerisinde ağırlık olarak % 56-57 oranında klor bulunur. Bu klor miktarının hemen hemen tamamına yakın bir bölümü zehirli ve toksik HCI gazı olarak açığa çıkar. PVC aslında 600°( sıcaklığa ulaşana kadar yanmaz ama bozunma sıcaklığına eriştiği taktirde 2-3 dakika içerisinde öldürücü ve zehirli konsantrasyon miktarlarında HCI gazının ortama yayılması gerçekleşir. HCI Hidrojen klorür gazı, renksiz, korosif, keskin kokulu ve boğucu bir gazdır. Havadan ağırdır ve nemli hava ortamında duman çıkarır. İşte bu zehirli ve toksik gaz insanı yangından evvel ya da yanarak ölmekten evvel zehirler. HCI gazı teneffüs edildiğinde ciğerlerimizde bulunan nem ile reaksiyona girerek nefes borumuz ve ciğerlerimizde ülser ve su toplanmasına da sebebiyet verir. PVC'nin yanmadan önceki bozunması sırasında dioksin ve furan diye tabir edilen ve kanserojen (kansere sebebiyet veren) olarak bilinen iki zehirli ve tehlikeli madde daha açığa çıkar. Bu zararlı maddeler de vücudumuzun hormona! yapısını bozmakta ve kısırlıkta dahil birçok dejeneratif hastalıklara sebep olmaktadır. Birkaç yıl önce Brezilya'dan havalanıp Paris'e inecek olan bir uçakta çıkan yangın sonucu birçok insan yangından değil de PVC'den çıkan gaz sonucu zehirlenerek öldüler... Uçağın pilotu, uçağı Charles de Gaulle havaalanına indirmeyi başarmasına rağmen... Bu tür vakalar, birçok Avrupa ülkesinde PVC'nin bina içi ve konstrüksüyon malzemesi olarak kullanımının yasaklanmasının ardındaki gerçeklerden bazılarıdır. Plastik malzemelerin en önemli ekonomik özelliklerinden biri de ürünlerin geridönüşümlü (recycle) olmasıdır. Kullanıldıktan sonra ürünler kırılarak granül haline getirilir ve orijinal hammadde içerisine uygun oranlarda katılarak değerlendirilirler. Ancak PVC hammaddesi tekrar kullanılmak ve işlenmek üzere eritildiğinde dışarıya zehirli gazlar neşreder. Bu sebeple sağlık açısından kullanılmaya uygun değildir. Atıksu borularında fiyatların ve maliyetlerin düşürülmesi için ise içerisine %70'lere varan kireçtaşı (CaCO) katılabilmektedir. Bu ise orijinal özellikleri azalmış bir hammadde demektir. Bu sebeplerden dolayı ekonomik olarak geri dönüşümü de yoktur. Bunun manası birkaç yüzyıl çürümeyen, içerisindeki ağır metaller ile toprağı, suyu kirleten bir madde ile tabiatın karşı karşıya kalması ve ekolojik dengenin zamanla bozulmasıdır.. Avrupa ülkelerinin bir kısmı çok radikal kararlarla bu hammaddeden yapılan ürünlere yasak getirmiştir. Bir kısım Avrupa ülkesi de güçlü PVC lobilerinin etkisiyle peyderpey yasak getirerek kullanımını azaltmaktadırlar. Piyasanın alternatif ürün çıkarmasını, rekabet edebilir olmasını, firmaların yatırımlarını yeni ürüne göre revize etmelerini sağlamak için zamana yaymaktadırlar. Atıksu boru sektöründe alternatif ürün dediğimizde kar-şımıza plastik olarak PP (Polypropilene) hammaddesi çıkmaktadır. Değişik PP tiplerinden imal edilen PP borularının malzemelerinin değişik moleküler yapıları vardır. Bu polimerizasyon esnasında reaktörde kullanılan katalist ve yönteme göre değişmektedir. PP içerisinde tek bir faz ( monomer), tek bir yapı varsa bu PP homo polimer olarak adlandırılır. Bu yapıdaki polimer zincirlerinin daha sıkı bir şekilde dizilmesine olanak sağlanacağı için PP homo polimerdeki kristalin yapısı daha fazla olacaktır. Kristalin yapının fazla olması demek malzemenin daha rijit (E modülü yüksek) ve çekme gerilmesinin daha fazla olması anlamına gelir. Ancak malzemenin rijit olması da darbe dayanımı acısından dezavantaj oluşturur. Çünkü rijit malzemenin darbeye maruz kalması sonucunda kırılması daha kolay olur.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=