Tesisat Dergisi 84. Sayı (Aralık 2002)

Prof. Dr. Feridıın Çıtı (İTÜ Mimarlık Fakii/tesi) uygun bir temel sistemi ile inşa ediliyorlar. Az katlı ya da orta yükseklikteki yapılar ise genellikle her türlü temel zemini üzerine gerektiği kadar özen gösterilmeden inşa edilebilmiştir. Projelendirme aşamasında yüksek oranda inşaat mühendisliği hizmeti almaktadır. Bu yapıların, az katlı yapılar gibi sadece kalfalar eliyle inşa edilmesinin mümkün olmadığı bilinmektedir. Yüksek yapılar yapım aşamalarında da yüksek oranda mühendislik hizmeti almaktadır ve yapımında kaliteli malzeme kullanılmaktadı�. Gerek planda, ge·��se"'kesitte oldukça basit geometrilerde oluşturulmakta ve bu durum yapı taşıyıcı sisteminin düşey ve özellikle yatay yükler altındaki davranışının gerçeğe yakın bir biçimde kestirilmesi olanağını doğurmaktadır." Panelde, yüksek yapılarda mekanik sistem dizaynı ve fonsiyonları hakkındaki bilgileri ise Erdinç Boz (Boz Danışmanlık ve Tesisat Tic. Ltd. Şti.) verdi. Türkiye'nin 1. dereceden deprem kuşağında yer aldığının altını çizen Boz, doğal şartlar gözönünde tutularak, Erdinç Boz (Boz Daııışııuınlık Tesisat ve Tic. Ltd. Şti.) kıışağında yer aldığının altım çizen Boz, doğal şartlar gözöniinde tııtıılarak, yapının statiğinde olduğu gibi, mekanik tesisatın kıırıılmasında da bir takım önlemlerin yapının statiğinde olduğu gibi, mekanik tesisatın kurulmasında da bir takım önlemlerin alınması gerektiğini söyledi. Türkiye'de yapı kod ve standartları bulunmadığından, mekanik tesisat tasarımında ve uygulamasında sismik korumanın, körfez depremine kadar dikkate alınmayan bir konu olduğunu belirten Boz, ancak bu felaketten sonra konunun daha önem kazanarak, uygulamaların yaygınlaştığını ifade etti. Mekanik tesisatın tasarımında ve sismik korunmasında, özellikle yüksek yapılarda Richter ölçeğine göre 7 ve üzerindeki büyük depremlere koruma amaçlanamayacağını belirten Boz, böyle depremlerde binanın kendisinde tahribat meydana geleceğinden, sonuçta sistemlerin sökülüp yenilenmesi gerektiğini belirtti. Mekanik tesisat cihazlarının montajında sismik korumadan da bahseden Boz, sismik koruma için öncelikle mühendisin karar vermesi gereken bir dizi konu olduğunu söylerken, sismik sınırlayıcılar hakkında da bilgi verdi. Erdinç Boz'un ardından söz alan Prof. Dr. Abdurahman Kılıç (İTÜ Makina Fakültesi) da yüksek binalarda yangın riski ve güvenliği konusunda bilgi verdi. Kılıç, tarihte yaşanmış yüksek bina yangınlarından örnekler verdiği sunumunda, binaların yangından korunması hakkındaki yönetmelikten de bahsetti. Kılıç, yüksek yapılarda yangın risklerinin nedenlerini; farklı kullanım amaçlı hacimlerin bir arada bulunması (otopark, çarşı, mutfak, tesisat daireleri vs.), insan sayısının fazla olması nedeniyle kurtarma ve tahliyenin zorlaşması, yükseklik nedeniyle kurtarma ve söndürme personelinin ulaşım TESİSATDERGİSİ Bil SAYl84 ARALIK2002 Prof. Dr. Abdııralımaıı Kılıç (İTÜ Makiııa Fakiiltesi) ve personel değişiminin zor olması, yükseklik boyunca yangın ve duman yayılımının hızlı olması, dışardan itfaiye merdiveni ile ulaşımın mümkün olmaması, yüksek basınçlı sı,1ıgerekmesi ve sabotajlarda toplumda ses getiren binalar olmaları şeklinde sıraladı. Yüksek binalarda yangın çıkış riskinin önlenmesinin eğitim, denetim ve tatbikat ile mümkün olacağını kaydeden Kılıç ayrıca, yüksek binalarda alınması gereken önlemler hakkında da bilgi vererek; yapısal önlemler alan yangın zonlaması (bölümlendirme, yalıtım vs.), malzeme (yapı, tesisat, yalıtım, dekorasyon) binanın tahliyesi, yangın merdivenleri, asansörler, çıkışlar, kapılar konusuna değindi. Panelde, yüksek yapılar ve entegre acil durum yönetim sistemi konusunda da Doç. Dr. Sinan Mert Şener (İTÜ Mimarlık Fak.) çıklamalarda bulundu. Şener, acil durumların temel özelliklerinin tehlikeli olmaları ve tehlike yaratmaları, ani Doç. Dr. Siııaıı Meri Şener (İTÜ Mimarlık Fakültesi) �

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=