Tesisat Dergisi 84. Sayı (Aralık 2002)

konularında karar verici konumundaki siyasi ağırlıklı yöneticiler, kısa vadeli düşünceleri nedeniyle alışılmış uygulamaların dışına çıkmaktan kaçınmakta ve yeniliklere açık olmamakta, daha alt kademedeki operasyon kadrosu ise yenilikler konusunda istekli olmakla birlikte karar aşamasında yeterince etkin olamamaktadırlar. Yeni teknolojinin uygulanması aşamasındaki bir diğer sıkıntı ise, üniversitelerimizin ve bilimsel araştırma kurumlarımızın konuya gereken önemi ve duyarlılığı göstermemeleridir. 8 Mayıs 2002'de, İTÜ'den Prof. Dr. Ahmet Ercan tarafından düzenlenen "Depreme Çare" konulu toplantıda, 17 Ağustos depremi verileri kullanılarak olası bir İstanbul depreminde yıkılacak konutlar ve verilecek can kayıpları senaryosu aşağıdaki gibidir: İstanbul Depremi Senaryosu Konut Sayısı 800.000 Yıkılan Konut 40.000 Yıkık Oranı %5 Nüfus 1 0.000.000 ·---- Can Kaybı 50.000 Can Kaybı Oranı %5 --__J Meydana gelecek can kayıplarını asgari düzeye indirmede, konutlarda ve binalarda alınacak önlemler kadar alt yapı sorunlarını gidermek de önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle boru sistemlerinin yenilenmesi ve rehabilite edilmesi, yapılması gerekenlerin başında gelmektedir. Yeni kurulacak sistemlerde kullanılacak boruların cinsini belirlerken dikkat edilmesi gereken husus, söz konusu boruların daha önceki performanslarının belirlenmesidir. "National Center for Earthquake Engineering Research" tarafından 11-13 Haziran 1996 tarihlerinde Japonya'da düzenlenen çalışma toplantısı bildirisinde yayınlanan ve 1995 Kobe Depremi'nde zarar gören düşük basınçlı boru hatları ile ilgili istatistiki bilgiler büyük önem taşımaktadır. J Bu araştırmanın sonuçlarına göre, 7 büyüklüğündeki bu depremde polietilen malzemeden mamul borularda hiçbir hasar meydana gelmemiştir. Kabe Depremi Hasarlı Boru Verileri Boru Malzemesi Çelik Pil Döküm HPDE Test Edilen Boru Hattı 21.338 mt. 12.204 mt. 1.458 mt. - --- Tespit Edilen Hasar Sayısı 25.821 ad. 630 ad. -, ,Km. Başına Hasar Sayısı 1.21 ad. 52 ad. o Kullanım kolaylığı bir yana, kesin sızdırmazlık sağlayan, o/o1 00 hijyenik ve korozyondan etkilenmeyen polietilen borular, esneklikleri sayesinde her türlü sismik harekete karşı büyük direnç gösterirler. Boruların birbirine kaynatılmasında kullanılan yöntemler sayesinde kaynak noktalarında dahi herhangi bir problem meydana gelmemektedir. Tüm bu nedenlerle, modern bir şehrin vazgeçilmez unsurları olan alt yapı sistemlerindeki (içme suyu, kanalizasyon, doğal gaz, yağmur suyu, drenaj şebekeleri, vb.) sorunların çözümünün, polietilen boruların kullanımını hızla yaygınlaştırmak ve eskiyen hatların yenilenmesinde bu boruların kullanılmasını sağlamak olduğu düşünülmektedir. im TESİSAT DERGİSİ 11111 SAYI 84 ARALIK2002 n

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=