servis teknisyeni için oldukça küçümsenmeyecek bir risk faktörünün olduğu tespit ed ilmişti . Filtreli kurutucu senede bir kez yenilenmeliydi. Bu, piyasada mevcut bir emme makin asın ın, kompresördeki servis vanasından gazı emmesi ile yapılıyordu. Sıvı hattındaki manyetik vananın açılması, servis koşulla rı i,çin ön görülmediğinden, sıvı şeklindeki soğutucu maddenin emilmesinin toplayıcı haznenin girişi nden, yani üstten olması düşünülmüştü. Soğutucu maddenin giriş yerinden emilebilmesi için, öncelikle buharlaşması gerekiyordu. Bu sırada toplayıcı hazne ve çevresi sürekli soğuyordu . Emme istasyonun sağladığı vakum, uzun boru hatlarından kaynaklanan sürtünme kayıp la rı ve bazı hallerde sıcak gaz hattına ilaveten takı l mış olan çek valf, sıvı şeklindeki soğutucu maddenin tamamen emilmesini engelleyebiliyordu. Emme istasyonu, soğutucu maddenin tamamen emildiğine dair işaret verdiği halde, toplama haznesinde sıvı fazında soğutucu madde bulunuyordu. Emme istasyonu kapal ı iken, servis teknisyenlerinin klima cihazının kapağı nı sökene kadar, toplayıcı haznenin içindeki basınç yeniden yükselm iş oluyordu. Kurutucuların değiştirilmesi sırasında teknisyenlerin basınç altında bulunan sıvı fazındaki soğutucu madde nedeni ile yaralanma tehlikesi vardı. ' Soğutucu akışkan çevriminin boşaltıl ması sı rasında tavana monte edilen toplayıcı içerisinde -cihaz modeline göre- ancak 200 ila 400 mbar' l ık bir vakuma ulaşılabiliyordu. Emme istasyonunca gösterilen sor.ı. ~ııdeme vakum oranı, vakum pompasının girişinden hemen önce algılanıp ölçüldüğünden, soğutucu madde çevrimi içerisinde yer alan basınç seviyesi, hiçbir şekilde değerlendirilemiyordu. Bu cihazların soğutucu madde devir daimi oldukça büyük bir iç hacme sahip olduğundan, soğutucu madde dolumundan sonra dahi, tesiste çok fazla hava kal maktaydı. Bunun sonucu da yüksek sıvılaşma basıncı ve izleme camında "kabarcıklar" oluyordu . İzleme camında kabarcıklar görüldüğünden, neredeyse tüm cihazlara ilave gaz doldurulmuştu ve bu da yüksek basınç emniyet sisteminin hassaslaşması na neden olmuştu. Bu örnekte servis teknisyenleri otomatik emme ve dolum istasyonunun sağladığı bilgilere o/o100 güvenerek hareket etmişti . Bu tür karmaşık bir boru sisteminde deşa rjda n sonra yeterli vakum okunsa bile, büyük miktar hava kalabileceği teknisyenlerin aklına gelmemişti. Problem unsuru olan "kalan hava miktarı" ve "sıvı şeklindeki soğutucu maddenin kalanının da emilmesi", deşarj ve şarj için ek bir hortumun toplama haznesine bağla narak oldukça basit bir şekilde çözü l müştü r. Ancak esas olarak, büyük miktarda sevk edilmiş olan cihazların yeniden doldurulmasını n gerekmesi tatsız bir durum oluşturuyordu. Bu problemde birbirinden çok uzak yerlerde olan tertibatın kurulma yerleri nedeniyle, her bir tesise 1 ½ ila 2 gün iş zamanı ayırmak gerekiyordu. o~~ Şekil 5. Mobil çatıdan takmalı bir klima cihazının şematik anlatımı 6 Raylı Arac;lar İçin Klima Cihazlarındaki Alışılmamış Yoğuşma Basınçları Klimatize edilmiş bir trenle rutin bir test sürüşü sonucunda, istasyonlara giriş sırasında, sıkça yoğuşma basınçlarının alışılmad ık ölçüde yükseldiği tespit edilmişti. Klima terti batı tipik bir çatı üstü cihazı şeklinde takılmıştı, klimatize edilıo,r----ır----,-- ~ ~ "•t----il-'ı-'ı--t---lolZ!lıl ._ ~ o "' !: "~t-------1-t miş vagonlar ise eski model bir elektrikli lokomotifle çekiliyordu. Yoğuşturucuda 8 bar'a kadar basınç yükselmeleri gözlemleniyordu ve bazı durumlarda yüksek basınç emniyet supabı devreye giriyor, klima tertibatını kapatıyordu. Bunun nedeninin a raştı rılması safhasında, elektrik motoru ile yapılan frenleme işlemi sırasında, 1 MW frenleme enerjisinin, ısı olarak lokomotiften çıktığı tespit ed i lmişti. Lokomotiften gelen sıcak hava akışı, arkasındaki vagonlardaki yoğuşturucuların hava giriş sıcaklığını, gözlemlenen basınç artışlarına neden olacak şekilde yükseltiyordu. 4 kutuplu yoğuşturucu motoru, klima tertibatı çal ışırken ve tren seyir halindeyken devrini yeterince sabitleyemiyordu. Yoğuşturucu girişindeki sıcaklık yükselmesi de eklenince, yoğuşturucuda alışılmamış bir basınç fazlalığı oluşturuyordu. Problem, yeni, devir sayısı kararlı ve o/o15 daha hızlı yoğuşturucu vantilatörleri kullanılarak, basınç artışı nedeniyle klimanın durmasını önleyecek kadar çözüldü. Sonuç Tüm alanlarda masrafların yarattığı bask ıl ar, sadece araştırma geliştirme sürecinde değil , taahhüt ve montaj sırasındaki kalitede de belirgin bir şekilde kendini hissettirmektedir. Servis ve bakım personeli çoğu kez iyi iş çıkartmasına rağmen, eksik bilgilendirme sonucu veya sistem hakkında belli başl ı problemlerin aktarılma ması durumunda problemleri gidermekte zorluk çekmektedir. [fi:ı ~ ... ,ı---ı-=='9'==ı+---+-=====ı=====ı==:!..+=:..~-1-----l-----l :i rl "•Fı;:;;;;;;:;ı,'j,,.,.r,,.,~~;;o::::;i;::r,:;:;.;;:;;;;:lf'/,,...."'P;~::t;;;;;:;;ı:;::;::;::;~~t-"~;;;;:::;:;;:::t-'ıı;;:,-"1"1 ii, ,,,ot----ı---t---ı----t---+----i---l----+----ı----ı ,,. 1't-------ı---+----+----+---+----ı---+----ı---4----1 ~~,.-=. ---+-----+---,,ı-.. ----,ı, .. ---,,+-,.----ı,. .. ---,.+-,.----..'.. ---,,+,.--,.--,ı. Tablo 6. Trenle yapılan ruıin test sürüşünde basınç ve ısı akışları. Zaman (gün olarak) TESİSAT DERGİSİ --SAYI 83 KASIM 2002
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=