Dergimizin 58. sayısından itibaren, sektörün sorunlarına değişik açılardan bakabilmek ve sorunlara birlikte çözüm üretebilmek amacıyla oluşturduğumuz "Sektöre/ Forum"un bu bölümünde, Celal Okııtan 'ın, SEKTOREL FORUM "Demokrasilerde Örgütsel Haklar" ve "Yapı Denetim Kuruluşları" hakkındaki fikirlerini kaleme aldığı yazılarına yer veriyoruz. "Sektöre/ Forum~ ve -Kitapij tartışmalarına siz de katılmak istiyorsanız, 0212 288 26 14 no'lu faksla veya forum@teknikyayincilik.com" e-mail adresiyle bize ulaşabilirsiniz. Sektöre ilişkin konuşmak, tartışmak çözüm bulmak, öneri sunmak istiyorsanız, Katılın, tartışalım; katılın, çözüm üretelim... (Bu bölümdeki yazıların sorumluluğu yazarlarına ailfiı:) Demokrasilerde Örgütsel Haklar Celal Okutan Demokrasilerde bireylerin en önemli anayasal haklarından biri örgütlenmedir. Temsili demokrasi uygulamalarında örgütler kolayca yozlaşabilir. Çoğunluğun katılımından yoksun seçimlerle görev başına gelen yönetimler, genellikle örgüt üyelerinden daha çok kendi taraflarının görüşlerini yansı tırlar. Bu yöntem kendilerini uzun süre kalıcı kılar. Dolayısıyla örgütlerde parmak hesabıyla alınan kararların uygulamalarının çok sağlıklı olduğu söylenemez. Bu nedenle örgütlerde katıl ımcı demokrasi ilkeleri uygulanmal ı , bireyler hiçbir baskı altında kalmadan kişil ikl er ini sergileyebilmelidir. Çoğu kez iyi niyetli ve düzgün düşünceli arkadaşlar, genel kurullarda, kongrelerde katılımcıların çoğunluğunun oyları ile alınmış kararların gerisinde olmakta, ancak bu durumu demokrasinin bir sonucu olarak kabul ederek sessiz kalmakta ve zamanla birlikten kopmaktadı rlar. Örgütlerin kurumsallaşması kuruluş tüzüklerindeki temel ilkelerle mümkündür. Birçok dernekte üyeler, tüzüklerinde yazı lı ilkelerden habersizdirler. Özellikte ülkemizde dernekleri sosyal dayanışma örgütü sananlar çoğunluktadır. Bu nedenle; örgütlerin üyeleri bir beklenti içine girerler. Bazı üyeler ise arzuları doğrultusunda yönetim ku rullarında görev ald ı kları n da, bir kısmı uzun zaman buraya çöreklenip ayrı lm az, yeni kan değişi mi n e müsade etmezler. Bu nedenle ülkemizde birçok örgütün başkanları yıllar yılı yönetimlerde bulunmayı isterler ve direnirler. Bu direniş ancak örgütlerin kurumsallaşması ile k ı rı l abilir. ■ Ülkemizde nedense kişiler, örgütsel faaliyetlerde çoğu kez hiçbir değerlendirm e yapmadan el eştiri ler yöneltmekte, doğru ve sağlıklı eleştiriler bile yargılan madan örgütlerde çelişki ve ikilemlere neden olmaktadı r. Bu anlamda eleştiri ve önerilerin yapı cı yönlerini öne çıkarmak yararlıdır. Daha önemlisi kişisel menfaat ve çıkarlara dönük yaklaşımlardır. Belirli bir amaçla kurulmuş örgütlerin kendi çizgisi dışına taşarak kişilerin şöhret ve çıkarına yönelik yaptırım la rı, birlik ve beraberliğe zarar vermektedir. Ayrıca çok iyi niyetle yapılan yaptırımların dahi hedef ve amacı farkl ı ise örgüt yönünden sakı nca l ıdı r. Bu anlamda odaları n, birlik ve federayonların, dernek ve sivil toplum örgütlerinin sağlam çizgide doğru hedeflere yönelik kurumsallaşması, kişisel çıkarlardan arındırılması çok önemlidir. Ancak ülkemizde değer yargıları çok farklıdır. Doğru ve yanlıştan çok, sevgi ve sempati ön plana çıkma ktadır. Özellikle yarışma ve rekabet ortamında kişilerin aralarındaki en ufak sorunlar dostlukları bozmakta, düşmanlıkları doğurmaktadır. Ö ncelikle, karşıt görüşleri dinlemek, değerlend i rmek, algılayıp karar vermek gerekmektedir. Bu anlamda i nsanları n kendilerine güveni, bilgi ve deneyimi onları erdeme ulaştıran, çevresini i nsanları seven hedeflere götürür. Aynı düşüncede, aynı çizgide, aynı yapıda insanların beraberliğinden daha çok farklı düzeyde, farklı boyutta, farklı renkte beraberlik çizgisinde buluşmak, örgütlenme haklarını koruyan çağdaş kurallardır. ► TESİSAT DERGİSİ . . SAYI 83 KASIM 2002
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=