Tesisat Dergisi 83. Sayı (Kasım 2002)

almış, gece-gündüz demeden hazırlıklara başlamış ayrıca anayasal kurumlardan, odalardan, meslek oda, örgüt, birlik ve derneklerden görüş ve destek alarak yasaya ek kırka yakın yönetmeliğin tamamlanması aşamasına girmiş bulunmaktadır. Kısa bir sürede hazırlanan bu yönetmeliklerin elbette eksik ve kusu rları olacak, dolayısıyla uygulamada düzeltilmesi yoluna gidilecektir. Bu amaçla yapılacak eleştirilere Kamu İhale Kurumunun hazırlıklı olması, hoşgörü ile yaklaşması gerekir. Özellikle, "bütün kurum, kuruluş ve örgütlerin görüşleri alındı, katılımları sağlandı; o zaman neden bu görüşler bildirilmedi" denilmemesi, yanlış ve hataların her zaman düzeltilmesi sağlanmalı, ayrıca yönetmeliklerin bilim ve teknolojiye açık ve onlara paralel değişim imkanlarının bulunması gereki idi r. İleri ülkelerde topluma yararlı yasa, yönetmelik şartname ve standartlar genellikle bağımsız meslek örgütleri ve kuruluşlar tarafından hazırlanmakta, yatırımcıların ve yerel yönetimlerin kullanımına sunulmakta, bu yönetmelikler devlet tarafından onaylandığı takdirde bütün ülke çapında geçerli olmaktadır. Ülkemizde ise bunun aksine devlet kamu kurumları yönetmelik, şart-name ve standart hazırlıklarında ilgili kuruluşlardan görüş alarak, kendi tercihleri doğrultusunda kural koymaktadır. Bu tür uygulamaların uzmanlık katkısından uzaklığı görülür. Öncelikli kamu görevlileri yönetmelikleri üst yöneticilerin, amirlerin ve siyasi otoritenin talimatları ve onayı çerçevesinde hazırlanmakta ve devletle özdeşleşmiş yetki anlayışı doğrultusunda bütün yönetmelikler kontrol, denetim ağı rlıklı cezai hükümler içermektedir. Bu anlamda bilimsel, teknik ve sosyal kurallardan kopuk, teşvik yöntemlerinden uzak hazırlanmış yönetmelikler, toplum yararına olma niteliğini kaybetmektedir. Ülke standartların hazırlanması ise yönetmelik ve kararnamelerden biraz farklıdı r. Türk Standartları Enstitüsü olanakları itibari ile güçlü bir kurum olmadığı gibi, görev ve yetkileri sı n ırlıdı r. Bu nedenle, standartların çoğu kurum dışı kişiler ve onların oluşturduğu komisyonlar tarafından hazırlanmakta, yeterli değerlendirme yapılmadan yürürlüğe girmektedir. Bu çerçevede standartlarda kişisel bilgilerin artı ve eksilerinin yanı sıra üretici ve satış firmalarının ticari amaçlı yaptırımları sezilmektedir. Ayrıca, Türk Standartlar Enstitüsü'nün belgeleme ve kullanılabilirlik belgelerinin verilişinde beklenilen güven tesis edilememiştir. Yasalara ek yönetmeliklerin hazırlanmasında kamu kurumlarına ihtisasları çerçevesinde yardımcı olan anayasal kuruluşlar, meslek odaları, birlik ve dernekler, ister istemez kendi çıkarları doğrultusunda hizmet vermekte, dolayısıyla aralarında çelişkiler doğmakta, ayrıca bazı profesyoneller kişisel görüşleri ile etkili olup, temel ilkeleri çarpıtmaktadırlar. İhale kanunu yönetmelikleri özenle hazırlanmış görünmekle birlikte, ayrıntıları açıklayan ve tanımlayan yönetmeliklerde ilkeler yönünden yan lı şlıkla r sezilmektedir. Serbest rekabet amaçlı, şeffaf, tarafsız bir kanunun mal alım, yapım ve danışmanlık hizmetlerinde öncelikli kavram karışıklıklar olmamalı ayrıca sistem yanlışlıkları bulunmamalıdır. Özellikle hizmet sektöründe ihtisasa yönelik yapabilirlik ve uzmanlık kuralları ön plana çıkmalı, yardımcı disiplinler tanımlanmalı, taşeron statüsünde ucuzluğa yönelik yollar önlenmelidir. Yönetmelikler yüklenicilerin taşeron ilişki ve sorumluluğunda gerekli ayrıntıya girmemiş, müteahhitlerin inşaat sanayindeki hizmetlerinde tesisat ve elektrik müteahhitlerini demir, kalıp, çimento taşeronlarının grubunda mutala ederek, bir yapının işlevselliğini sağlayan, enerji, çevre etkinliklerini, sağlık ve hijyen kurallarını kullanılabil irl ik ve yaşanabilirlik ilkelerini gözardı etmiş, ucuzluğu, kalitesizliği ve kısa ömürlü servis imkanlarını gündeme getirm işti r. İlginç olan diğer bir konu ise, danışmanlık hizmetleri kapsamındaki yatırım, yönetim, yapını proje müşavirlik, tasarım, ihtisas kontrolluğu, şantiye kontrolluk ve denetim hizmetlerini bir grup içinde, danışmanlık başlığında toplanmasıdır. Kavram olarak müşavir ile danışman çok farklıdır. Ayrıca proje tasarımı hepsinden farklı, ticari yönü az, sorumlu ve mimarlık mühendislik hizmetlerinin en zor hizmetidir. Bu hizmetleri bir grupta toplamanın amacı, batı ülkelerindeki multidisipline mühendislik kuruluşlarından kaynaklanmaktadır. Ancak ülkemizde bu anlamda hiçbir multidisipline mühendislik kuruluşu yoktur. Bütün müşavirlik kuruluşlarımız, belirli ihtisasları dışında yardımcı disiplin hizmetlerini taşeronlara, tercihan uzman olmayan diploma yetkili mimar ve mühendislere TESİSAT DERGİSİ Elli SAYI 83 KASIM 2002 yaptırmakta, nadiren ihtisas firmaları ile sorunlu işlerde işbirliği yapmaktadır. Dolayısıyla proje üretim ve tasarım hizmetlerini bilgi, deneyim ve uzmanlığa dönük profesyonel kuralları ile korumak, onlara iş akışı sağlamak, bireysel uzmanlıkları gelişime yönelik teşvik etmek gerekmektedir. Yapım işlerinde öncelik kazanmış olan anahtar teslimi işlerin proje tanımlarında ve dolayısıyla uygulama aşamasında kavram kargaşası dolayısıyla sistem yanlışlığı sezilmektedir. Yetkililer projesi yapılmamış bir yatırım ihale edilemez derken ne kadar haklı iseler, projeleri ihale öncesi bitmiş, tamamlanmış kabul etmekle o kadar hatalı bir yaklaşımda bulunmaktadırlar. Bir yatırımın projesi sistem seçimi ve prensipleri ile ihale öncesi bitebilir. Ayrıca bir proje şartname ve spektleri ile yükleniciye tan ımlanı r. Ancak proje, inşa aşamasında shop-drawinglerle imalat projesi halinde devam eder ve as-build, yapıldı projeleri ile tamam l anır. Bu nedenle anahtar teslimi işlerin imalatında projelerde, malzeme ve karakteristiklerinde, adetlerinde değişiklik olabileceği dikkate alınarak ihale evrakında gerekli önlemler alınmalı ve yöntemler belirlenmelidir. En önemlisi standart, yapı kodları, ihale şartnameleri ve spesifikasyonlara göre malzeme ve cihazların kontrol ve test edilip bağımsız yetkili firmalarca belgelenmesi, imalat ve montajlarının deneylere dayalı testlerinin yapılarak işletmeye alınmasıdır. Geçici ve kesin kabule esas olan bu hizmetler, uzman kuruluşlar tarafından yapılmakta üretim zinicirinde görev alan müşavir, projeci, imalatçı, yüklenici ve malzeme tedarik hizmetlerinin ibrası sayılmaktadır. Bu konu ihale kanununda ve yönetmeliklerinde yeterli açıklık kazanmamıştır. Sonuç olarak günümüzde bir yapının elde edilmesinde sorumluluk; yatırımcıdan başlayarak müşavir, danışman, projeci yükleniciler, üreticiler, malzeme tedarikçiler, denetim ve kontrol edenler, işletmeye alan ve işletenler olarak çok yandaşlı yüklenicilerin üretimine bölünmüş, koordineli, eşgüdümlü, müteselsil bir sorumluluğa dönüşmüştür. Bu anlamda yasa ve yönetmeliklerin hedefi, sistemde kaliteye yönelik sorumluluğu geçerli kılmak, şeffaf ve tarafsız rekabeti sağlamak olmalıdır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=