Tesisat Dergisi 83. Sayı (Kasım 2002)

~•.'""" ,,. - ' . önemlidir. Bu amaçla kamu kurum ve kuruluşları, anayasal kurumlar, odalar, mesleki dernekler ve sivil toplum kuruluşları hazırlıklı olmalı, ihtisas konularında uzmanlarını belirlemelidir. Ancak sivil toplum kuruluşları, kurumlar ve örgütlerin bu değişime hazırlıklı oldukları söylenemez. Genellikle örgütlerin çıkar amaçlı yetki ve görev girişimleri, sorunların çözümünü bilim ve teknolojiden uzaklaştırıp pastadan pay alma yöntemlerine yöneltmektedir. Bu nedenle hazırlıklarda öncelikli temel ilkeler belirlenmelid ir. Katılımcı demokrasi usüllerinde temel ilkeler standart, norm ve zorunlu kodlarla belirlenir. Ülkemiz bu kaynaklardan yoksundur. Mevcut kurallar yetersiz, yasa ve standartlar da birbiri ile çelişki içindedir. Bu nedenle acil eylem planı hazırlıkları zorlaşmaktadır. Bu yönleri ile; enerji, çevre etkinlikleri, yeni ihale kanunu ve bunların eki olan yönetmelikler incelendiğinde inanılmaz çarpıklıklarla karşılaşılacak, hata ve eksikliklerin düzeltilmesi güç ol acaktır. Konunun öncelikli makro planda ele alınıp, alt yapısının oluşturulması, mevcut mevzuatın ayıklanıp yenilenmesinden daha kolay ve sağlıklı görülmektedir. Bu anlamda bağımsız kurumlara ihtiyacımız olacaktır. t Sağlıklı Yerleşimlerde Sağlıklı Yapılar Adalet ve Kalkınma Partisi'nin "Acil Eylem Planı" içinde yer alan konut yapımı, AKP Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da işaret ettiği gibi ekonominin lokomotifi olan İnşaat Sanayini canlandıracak; dolaylı şekilde reel sektöre iş akışı sağlayacaktır. İnşaat sektörü; yaklaşık 150.000 mimar ve mühendisin hizmet verdiği milyonlarca işçimizin çalıştığı bir sektördür. Ortalama altı milyon vatandaşın iş ve aş sağladığı bu sektörün öncelikle konuta yönelimi, sağlıklı yerleşim yerlerinde, sağlıklı yapılara kavuşmayı sağlayacaktır. Bu yönleri ile siyasi otoritenin yerel yönetimlerle işbirliği yapması, yerel yönetimlerin de yeniden yapılanına içinde sorumluluk almaları gerekir. Yerel yönetimler, yerleşimlerde nazım planların, imar yasalarının uygulanmasında temel görev ve yetkileri dışında yükümlülük ve sorumluluklarda bilinçli ve yetkin olmalıd ır. Yerel yönetimler, bir arazide yapılacak yapının; yol, su, elektrik, kanalizasyon, iletişim hizmetlerini kapsayan alt yapıyı sağlamak ve sürekliliğini temin etmekle yükümlü olmalıdır. Bu hizmet ruhsat, harç, onay inceleme gibi bürokrasiden a rındırılıp, bir hizmet bedeli karşılığı sorumluluk içinde belediye veya onun anlaşmalı şirketleri tarafından yapılmalıdır. Ayrıca belediyelerin yangın güvenliği, deprem, sel ve benzeri afet, enerji, çevre etkinlikleri yönünden görev ve yetkileri olmalıdır. İnşaatların yapım süreci içinde imar yasalarının uygulanması dışında, belediyelerin hiçbir teknik denetim ve kontrolü olmamalı, bu iş üretimde yer alan ekibin standart ve yapı kodlarına uyumlu sorumluluğu altında yapılmalıdır. Bu anlamda yasa ile gündeme gelen görev ve yetk ileri tartışılan yapı denetim kuruluşları yerine, tarafsız kurumların yapabilirlik sigorta güvencesindeki kamusal denetim sorumlul uğu tesis edilmelidir. Bir konut kullanılabil i nir ve içinde yaşanabilinir olmalıdır. Bu standartlar çerçevesinde yapıların ekonomik, çevre ve enerji etkinliklerine uyumlu, sağl ı klı ve hijyenik; güvenli ve dayanıklı olması istenir. Dolayısıyla bütün ülke için geçerli yapı standartları, bu standartlara uyumlu, yöreler için farklılık arz eden, standartlara uyumlu yapı kodları hazırlanmalıdır. Bu doğrultuda; yapılanmada yerel yönetimler, yatırımcılar, mal sahipleri, tasarımcılar, üreticiler, yü kleniciler ve kullanıcılar yukarıda sayılan kurallara uymak zorunda kalırlar, kamusal denetim de bu çerçevede yapılır. Yapıda ekonomiklik ucuzluğa endeksl i olmamalı, kalite, nitelik ve dayanıklılık esas alınmalıdı r. Bu anlamda yapı ihtiyaç programına uygun tasarım, yapı fiziğine uyumlu ebat ve normları içermelidir. Uygulanacak modüle sistemler, yapı malzemelerinin ve bileşenlerin karakteristikleri ve fiziki ebatları çok önemlidir. Toplumsal yaşam, kültür, usul ve adetlerine uygun, yapı üretimine yönelik verilerin yanı sıra teknolojik gelişimler, yapıların kalıcı ve kul lanılabilirliğini sağlayabilir. Ülkemizin ılıman bir iklime sahip oluşu, dört mevsimin yaşandığı, güneşten yararlanabilen bir bölgede bulunması çok önemlidir. Bu anlamda yapıların doğal imkanlardan yararlanan ekolojik olanaklara sahip olması gerekir. Güneşin sağladığı imkanlar; doğal havalandırma, ısıtma ve serinletme yetenekleri, tarih boyunca eski Türk evlerinde görülebilir. Bu anlamda çağın gereği olan gürültü, toz, titreşim önlemleri, fiziksel TESİSATDERGİSİ 11111 SAYI 83 KASIM 2002 engellilere uygun yaşam koşulları sağlanması, sağlık ve hijyen koşu l ları gibi teknolojik standartlara uyum sağlanmalıdır. Gecekondu önleme bölgelerindeki apartmanlardan lüks villalara, alçak yapılardan gökdelenlere kadar olan çizgide aile yaşantısının sürdüğü konutlarda, müşterek yaşamın saygın yöntemi tesis edildiği takdirde, güvenli giriş kapıları, aydınlık merdivenler, temiz ve estetik holler, rahat antre, yaşam mahalleri, hijyenik mutfak ve banyo, seralı balkonlar en ekonomik düzeyde standartlara uygun olarak sağlanabi lir. Ayrıca kat mülkiyeti kanununun getirdiği çarpıklıklar ve ikilemler kalkar. Bu şekilde merkezi ısıtma sistemleri, ortak su kullanımı, merkezi sıcak su üretimi, müşterek kullanım avantajları görülebilir. Bu anlamda bölgesel ve şehir ısıtma sistemleri, yangın ve su şebekeleri, ortak yeşil alanlar, yapı teknolojisinde ekonominin ve sosyal yaşamın ayrılmaz parçaları haline gelebilir. t Avrupa Birliği Mevzuatına Uyum ve Mühendislik Hizmetleri İ leri ülkelerdeki bilimsel ve teknolojik gelişimin topluma yansıması, kalite ve niteliğe dönük yasa ve standartlarla olmuştur. Yasaların toplu yaşam kurallarını geçerli kılmasının yanı sıra standartlar hizmet ve üretimde asgari koşulları ve soruml u lukları ortaya koyar. Özellikle zorunlu standartlar toplumun can ve mal güvenliğine, sağlık ve konforuna yönelik vazgeçilmez sorumluluktur. Kamusal bir denetim altında uygu lanır. Ülkemiz; AB mevzuatına uyum amaçlı yeniden yapılanma dönemi içindedir. Amaç Avrupa Birliği'ne katılabilmenin ötesinde, çağdaş yaşam uygulamalarını ülkeye taşımak ve geçerli kılmaktır. Ekonominin lokomotifi sayılan inşaat sektörü için büyük bir önemi olan Yeni İhale Kanunu bu amaçla hazırlanmış, 22 Ocak 2002 tarih, 24648 sayılı resmi gazetede yayınlanmıştır. Yasaların uygulamaya dönük ayrıntı ları amaçlarına uygun yönetmeliklerle belirlenir. Bu yönetmeliklerin yasa amacına uygunluğunun yanı sıra ülke koşullarına, yürürlükteki yasalara bilim ve tekniğe uyumlu ve uygulanabilir olması gerekir. Bu amaçla kurulmuş olan Kamu İhale Kurumu yetki ve görevleri çerçevesinde konuyu ele

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=