w SOGUTMA • • YAŞAMSAL GEREKSiNiMLE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KA Cooling - Sustainability (oncepts to Satisfy Vital Needs Herınann KRAEHLING Çevre Yönetimi - Ürünler ve Pazarlar Solvay Deutschland GmbH Hanover, Almanya Christoplı MEURER Soğutkan/ar Teknik Hizmet Müdürü Solvay Fluor und Derivate GmbH Hanover, Almanya Sosyal, çevresel ve ekonomik bakış açılarıııda bir denge elde etme uğraşında, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK kavramı, en azıııdaıı 1992 yılında, Rio de Janerio'da düzenleııen Dünya Zirvesi'nden bu yana, geleceğe yöııelik politika/arın belirlenınesiııde referaııs ııoktası olmakta ve şirketleri üretim, satış ve büyüme içiıı lisans/arım elleriııde tutabilmek içiıı ticari kavramlar geliştirmeye ve uygulamaya zorlamaktadır. Avrııpa'da özellikle IPP (eııtegre ürün politikası), EEE (elektrikli ve elektroııik aletler) ve 6ııcı Çevresel Etkiıılik Programı entegre yaklaşımlar için duyulaıı gereksiııimiıı altını çizmektedir. İlgili ekonomik ıınsıırların da katılımıyla tamamlanmış ürüıı sistemleriııin ömrü boyuııca optimizasyoııu yöııetimsel bir kavram olarak sııııu/makta, aym zamanda bu durıım sinerjileri verimli kullanarak yenilikleri ileriye taşımakta ve hisse sahipleri arasındaki diyalogun da sağlıklı yürütülebilınesini sağlamaktadır. Yüksek performanslı soğutma teknolojisinde kullanılan lıidrojlorokarbonlar (HFC) çevresel performans, üretim ve kullanım süreleri boyuııca gerekli maliyetlerin optimizasyonu için iyi bir örnek oluşturmaktadır. Aslında, hidrojlorokarboııların dikkatli kullanımı (yayıldığında küresel ısınmayı hızlandırdığından) soğutma sistemlerinin toplam iklimsel etkisini azaltmayı bile sağlayabilir. uzey Denizi'ndeki balıklar ma samıza kadar nasıl gelir? Soğutma teknolojileri bu tür yaşamsal gereksinimleri karşılaya bilmek için gerekli ön koşuldur. Bunu gıda tedarik zinciri içinde şöyle ör nekleyebiliriz: balıkçı teknelerinde bulunan soğutucu cihazlar, soğuk hava depoları, kamyonlar, konteynır ve vitrin buzdolapları, son olarak da mutfağımızdaki buzdolapları ve derin dondurucular sağlıklı ve gü venli yiyecek elde edebilmemiz için kullanım zorunl ul uğu arz eden ci hazlardır. Aynı zamanda, topl umda çevre bilinci gelişmiş ve ihtiyaçlarımızı çevreye duyarlı bir şekilde giderme talebi doğmuştur. Geçmişte çevre sel açıdan yapılan değerlendirmeler genellikle ayrı üretim aşama ları, kullanılan maddelerin tabiatın da var olan özellikler ve/veya salt emisyon veya atık konuları üzerin de odaklanmıştı. Bahsettiğimiz kavramlar üzerinden gidersek, çev renin korunması açısından gözle görülür derecede bir aşama kayde dilmiştir. Bugün artık parçalara yoğunlaşan bu tür yaklaşımların maliyet-yarar oranları açısından optimalin epey altında olabilecekleri veya karmaşık ürün sistemle rinin çevresel performansını zayıflatabilecekleri bilinmektedir. Örne ğin parçalardan yola çıkan bir bakış açısıyla üretim için daha çok enerji gerektiren malzemelerin kullanımından kaçınmak iyi bir öneri gibi görünebilir. Oysa bunun tam ter sine sistemsel bir bakış açısı bize bu tür malzeme kullanımının özel likle enerji açısından verimli ürünlerin üretimini kolaylaştırdığını gös terebilecektir, zira sistem ömrünün bir evresine daha fazla enerji har cayarak toplamda enerji tasarruf edilebilir. Gerçekte konunun üzerinde düşü nülmesi gereken karmaşıklığı elbette daha büyüktür. Ticari açıdan ba kıldığında, ürünler sadece, son kul lanıcı da dahil olmak üzere üretim zincirindeki her bir ekonomik faktör için çekici bir maliyet-performans oranını da içeren rekabetçi bir profil sunabildiklerinde, genellemek ge rekirse toplum tarafından kabul edil diklerinde sürdürülebilir pazar başarısı elde edebilirler. *Bu çalışma IIR Konferansı'ııda sıııııılmak üzere hazırlanmıştır, "Sıfır Sızıntı - Miniııııım Dolum" (27Ağustos 2002, İsveç, Stocklıolm) TESİSAT DERGİSİ B1111 SAYI 82 EKİM 2002
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=