Tesisat Dergisi 82. Sayı (Ekim 2002)

1 Şekil 2. Ozon Temas Birimi Suya enjekte edilen ozon gazı dozları O. 3 ile 1. 5 mg/litre arasmda değişebiliı: 3 ile 5 dakika arasında değişen ıeınas süreleri de sııyıı bak/eri/erden arındırarak dezenfekte eder ve hatla balıklar ile sııalımdaki memeli hayvanlara zararlı olabilecek parazit organizmaları da orıadan kaldırır. Organik atıkların ayrıştırılmasıyla akvaryumdaki suyun kalitesi de değişecektir, çünkü yaşam- destek sisteminde bakteri ayrışma işlemi gerçekleşmeyecektir. İşte bu nedenle protein tabakası süzgeçleri "sonsuz yeniden temizl eme işlemi yapan" filtreler olarak tanımlanmaktadır. Bölümlere ayrılma işlemi tutulan ve çözünmüş maddeleri ayıracağından birincil parça olarak protein tabakası süzgeci bulunan yaşam- destek sistemlerinde yer alan kum filtrelerinin taşıyacağı yükte oldukça büyük bir farklılık yaşanacağı da gözl eml enecektir. Son Aşama: Blyolojlk flltıeleme Yaşam-destek sirkülasyon döngüsünü tamamlayan son aşama ise mekanik kum filtreleme sistemi, ısı eşanjörü, UV birimleri, protein süzgeci ve ozon temas kapları gibi işlemlerden geçen tüm su, atmosferik biyolojik filtreden geçerek en son işleme tabi tutulur. Söz konusu geniş modelli tanklar ve kaplar, sualtı doğal ortamının biyolojik gereksinimlerini karşılamalı, suyu akvaryuma dağıtan hidroliklerin taleplerini de yerine getirebi lmelidir. Biyolojik açıdan amonyak ve n i trit iyonlarını kontrol eden son filtre görevi gören bu tip filtreler, DOC azaltımı için de son noktadırlar. Filtrenin kendi bünyesinde bulunan özel araçlar işleme tabi tutulan suyu karmaşık yüzeyl erde eşit olarak dağıtmak üzere tasarlanmıştır. Hayvan sağlığı için büyük önem taşıyan tüm gazları dengelemek için de kullanılan biyolojik filtrelerin bulunduğu kaplardaki çözünmüş oksijen, su-kalite model kriterleri ile bel i rl enen uygun doyma düzeyleri ne getirilmektedir. Son olarak, tıpkı sualtı dalgıçlarının yaşadıkları gibi -vurgun yemeleri- balıklar da acıya duyarlı olduklarından, çevredeki havada bulunan nitrojen gazı suya karışıp basınçlı filtrel eme döngüsü içinde fazla doymuş duruma geçebil eceği için nitrojenin sudan kesinl ikle ayrılması gerekmektedir. Bu işlem biyofiltrel eme kabı içindeki son aşamada da gerçekleşti rilebi I i r. Sistemlerin Bütünleşmesi Biyolojik, kimyasal ve mekanik filtrelerin entegrasyonu, bu karmaşık sisteml eri oluşturan yapılar ve kaplar hem atmosferik hem de basınçlı işleml erl e çal ı şabi l eceğinden sorun yaratabilir. Doğru hidrolik hesaplamalar il e bilgisayar kontrollü dağıtım sistemleri, suyun her bir işl em için kes inl ikl e ilgili yere gönderi lmesini ve sualtındaki doğal ortama uzun dönemde sağlıklı bir çevreyi koruyacak şekilde geri dönmesini garanti altına almaktadır. Biyolojik filtreler ayrıca sualtı nda yaşayan hayvanların solunumu sonucunda biriken ve istenmeyen karbondioksitin yanı sıra, tüm akvaryum ortamı ve tesisat yüzeyinde, özellikle ele kum filtreleri üzerinde büyümekte olan biyofilmleri ortadan kaldırma işl em ini gerçekl eştirmektedir. Su ısısı, yaşam-destek mühendislerinin sorun yaşadığı belki de tek ve en önemli su kalite parametresi olarak bilinmektedir. Kuzey kutbunda, hatta çöldeki doğal ortamda yaşayan sualtı hayvanları için sağlıklı bir ortam sağlayabilmek için hazırlanan modellerde 1 °F'den düşük tolerans tanınması sıklıkla görülen bir uygulamadır. Binalardaki soğutulmuş su temini ise genellikle ısı kontrolü sağlanabilmesi amacıyla titanyum plakalı ısı eşanjörleri aracılığıyla sağlanmaktadır. Bu yüzden bina içi soğutucuları M/E!P mühendisi tarafından belirlenirken hayvanların ısınma ve soğutma gereksinimlerinin karşılanabilmesi için danışmanlık veren yaşam-destek ekibinin de onunla sıkı bir işbirliği içinde çalışması önem taşımaktadır. 21. yüzyılın akvaryum projeleri yaşam-destek tasarım ekipleri sayesinde daha da güçlenerek, sadece sağlam mühendislik uygulamalarını göstermekle kalmıyor, ayrıca yaşam-destek ya da çevre uzmanlarının o mekanda çalışan ekibin akvaryum işletmesi, su kimyası ve sualtı biyolojisi konularındaki başarılarını da tebrik ettikleri mükemmel sonuçlar elde ediliyor. LaBoııııe (solda) ve Rozeııblııııı, Skpe nr itıiıngdf ieeklid Vahşi Yaşam Harika/an Milzesi ve ab iknvaasrıynıdııaııııb ı ı l ı m a ı ı pb ri roiıme iiı ıösı ıül zi ı gı deeç gör/ilmekte. Yazarlar Syska & Hennessy Mühendislik firmasından Michael Rozenblum ile Çevre İçin Uluslararası Uygulamalar A.Ş. (iDEA) firmasından David LaBonne arasında da bu tür bir işbirliği bulunmakta. Halen Syska & Hennessy ile iDEA ine. şirketleri Baston kentindeki New England Akvaryumu, Balitmore'daki Milli Akvaryum ve Virginia Sahili Deniz Bilimi Müzesi binalarındaki çalışmaları birlikte yürütmekteler. Bunların yanı sıra, yeni akvaryum inşaatları da bir yandan devam ediyor. Springfield kentindeki Vahşi Yaşam Harikaları Müzesi'nin de, bu yıl sonbahar aylarında açılması bekleniyor, buna ek olarak Syska & Hennessy ile iDEA ine. işbirliği, New York kentindeki Long lsland Akvaryumu ile Massachusetts kentindeki The New Bedford Oceanarium binası ve Milli Deniz Yaşamı Merkezi projelerinde de sürmekte. Bahsettiğimiz yeni projelervedüzenlemelerin tümü 310 milyon $'dan fazla bir inşaat yapılmasını gerektiriyor. im TESİSAT DERGİSİ im SAYI 82 EKİM 2002

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=