Tesisat Dergisi 81. Sayı (Eylül 2002)

"Binaların Yangından Korunması Hakkıııdaki Yönetmelik" çalışına/arına, Sivil Savunma Genel M üdiirliiğii 'nün koordinatörliiğünde ve yürütüciilüğiiınde, çok sayıda sivil toplum kııruluşıınıın görüşü alınarak hazırlanmıştır. Yönetmelik, özellikle Sivil Savunma Genel Miidürliiğü Daire Başkanı Sayın Sabahattin Özçelik'in büyük emeği ve yılmadan uğraşması sonııcu ortaya çıkmıştır. Ülkemizin birçok yerleşim bölgesinde, girilemeyen sokaklar ve yoğun trafik, yeterli su bulunmaması, alınan önlemlerin yetersizliği, tarihi ve ahşap yapıların çokluğu, yüksek yapıların artması, ticaret ve sanayi kuruluşları ile konutların iç içe bulunması, ormanlık alanların yerleşim alanlarına yakınlığı, itfaiyenin eğitim ve teknik seviyesinin dünya standartlarının altında olması gibi birçokfaktörden dolayı yangın riski büyüktür. Sanayiinin gelişimi, toplu yerleşim alanlarının çoğalması, kişi başına tüketilen enerji miktarının artması, üretim tekniklerindeki yeni gelişmeler ve kullanılmaya başlanan yeni malzemeler, gelecek yıllarda, yangın nedeniyle meydana gelen maddi zararları, can kaybı ve yaralanmaların sayısını artıracaktır. Türkiye'de yangından korunma konusunda, ülke genelinde bir politika oluşturulamamış ve şimdiye kadar "Yangından Korunma Yönetmeliği" çıkarılmamıştır. Yakın geçmişe kadar, yangın denildiğinde hep itfaiye, itfaiye denildiğinde ise söndürme akla gelmiştir. İtfaiye dışında söndürme ve eğitim, hep ikinci planda tutulmuştur. Gelişmiş ülkelerde sürekli olarak yapılan tatbikatlar, eğitici programlar ve uyarılar ile yangın sayısının azaldığı görülmüştür. Ülkemizde yangın güvenliği önlemleri konusunda son yıllarda hızlı bir gelişme görülmesine rağmen, özellikle mevzuat konusundaki büyük boşluk devam etmekteydi. Kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge, standart ve kodlardan oluşan mevzuat dediğimiz düzenleyici kuralların yeterli olmaması; projecileri, uygulayıcıları ve işletmecileri belirsizliklere ve çaresizliklere götürüyordu. Yangından korunma için alınacak her önlem yangına karşı birsiperdir, bir savunma hattıdır. Şimdiye kadar bu siperin gerçek anlamda yapıldığını söylemek mümkün değildir. Yangın söndürme teknolojisinde ve gelişmiş ülkelerde yangın güvenlik önlemlerinde büyük gelişmeler olmasına rağmen, ne yazık ki ülkemizde yangın önlemleri konusunda yeterli bir gelişme olduğunu söylemek zordur. Yangın güvenlik önlemlerine gereken önem verilmemiş ve halkımızın yangına karşı can ve mal güvenliğinin sağlanması için yangın önlemleri yeterince belirlenmemiştir. Özellikle topluma açık yapılar, yüksek yapılar ve endüstriyel yapılar gibi yangına duyarlı olan yerler için yangın güvenlik önlemleri yetersizdir. Şimdiye kadar, tehlikeli maddelerin üretilmesi, depolanması ve taşınması ile ilgili birkaç tüzük ve yönetmelik ve "Kamu Binalarının Yangından Korunmasına ilişkin Yönetmelik" mevcutolmasına rağmen bunların yeterli olduğunu söylemek mümkün değildi. ii TESİSATDERGİSİ 11111111 SAY! 81 EYLÜL 2002 İlk toplantı 16 Şııbat 2000 Çarşamba günü İTÜ Makina Fakültesi'nde yapılmış ve iki yılı geçen bir çalışma sonunda tamamlanııııştır. Günlerce değil aylarca çalışılarak lıata sayısının azaltılması lıedefleıımiştir. Yirmiden fazla toplantı yapılmıştır. Toplantılarda farklı görüşler savımıılııııış, birçok konuda karar verilememiş ve sonunda uzman kişilerin görüşleri esas alınmıştır. Türkiye'de geniş çaplı ilk yönetmelik, 1992'de çıkarılan "İstanbul Belediyesi Yangından Korunma Yönetmeliği"dir. Bu yönetmeliğin sadece İstanbul için geçerli olması ve sadece Belediye tarafından yürürlüğe konulması uygulama alanını sınırlı tutmuştur. Fakat, bu bir başlangıç olmuş ve daha sonra benzer yönetmelik çalışmalarına, İzmir, Mersin; Antalya ve Bursa Belediyeleri başlamıştır. Büyükşehirlerin farklı yönetmelikler çıkarması karmaşaya neden olmuş ve büyükşehir sınırlarının dışında kalan bölgelerde hiç bir yangın güvenlik önlemi alınmamıştır. Bu eksiklikleri gidermek, belediyeler arasındaki farklı uygulamaları

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=