Tesisat Dergisi 77. Sayı (Mayıs 2002)

gözönünde bulundurarak kullanıcı talebine hızlı cevaplar sunabilir, merkezi sistemlerin eylemsizliği yüzünden boşa harcanan zaman neredeyse sıfırlan ı r. Oda iklimlendirmesi için dizayn edilmiş ve şimdiden büyük bir başarı kazanmış olan - 1.6 ile 7-8 kW kapasite aralığına sahip- hafif ticari uygulamalarda kullanılan düşük kapasiteli doğrudan genleşmeli split sistemlerin, bir tek dış üniteden iç üniteye hizmet vermeye uygun olduğu durumlarda (küçük ofisleri içeren tipte) birden çok odada kullanılacak klima tesisat sistemleri için ideal bir çözüm oluşturduğu düşünülmüştür. Ayrıca soğutucu gaz dağılımı için kulla nıl a n tesisat ağın ı n fazla uzun olmaması için yeni ve özel tip bir teknoloji gerek duyuluyordu. Mesken tipi bire bir split sistemlerin kullanılabilir hale gelmeleriyle tasarımcılar ve üreticiler çoklusplit sistemler olarak anılan, daha büyük kapasiteye sahip, bina dışına yerleştirilen dış ünitesi bulunan yeni bir sistemi tanıtmaya giriştiler. Çoklu split sistemlerde dört veya beş (bazen de daha çok sayıda) iç ünite birbirine seri olarak bağlanıyordu. Pek çok sayıdaki yabancı üreticiden biri olan Daikin şirketi, farklı tesisat düzenlemeleriyle 7 bağımsız dahili birimi (toplam kapasitesi 19 kW'a kadar çıkabilen) çalıştıracak 5 HP dış ünite geli ştird i. Hitachi ise bir dizi çoklu boru tesisatıyla çalışan 4 büyük dahili birime (toplam kapasitesi 11.5 kW'a kadar çıkabilen) hizmet verebilecek yoğu nlaştırıcı birimler üreterek piyasaya sundu. Mitsubishi Electric firması nın ürünü ise en fazla 8 dahili birime bağlanabilen ve 5 HP'eye kadar çıkabilen bir grup yoğunl aştırıcı birimi içeriyordu. Sanyo 4 farklı dahili birime bağlanabilen ve 8 kW'lık bina dışına yerleştirilen tek bir birim geliştirirken, Mitsubishi Heavy, Toshiba Carrier, Matsushita (Panasonic) gibi diğer önemli uluslararası firmalar da hem mesken tipi hemde ticari uygulamalarda kullanıma yönelik çoklu split sistemler geliştirdiler. Nispeten daha küçük olan bu tip klima tesisat sistemlerinin aynı zamanda ters yönde çalışabilir ısı pompalı versiyonları da bulunmaktadı r. Açıkça görülmektedir ki, bu tip sistemlerin bugün geniş çapta kullanılabilirlik P-1! 1 ' ,, ıl = J ~ i i ili rf l --- f Yoğunlaştırıcı birimler, modüler tip Daikin VRV sistemi ve iç ünitesi. ve ulaşılırlığa sahip olması yıllar süren yoğun Ar-Ce çalışmalarının bir sonucudur; söz konusu sistemler üzerinde sürdürü len ça l ışma ları büyük boyutlu değişken soğutkan debili sistemler için bir başlangıç noktası olarak görmek de olasıdır. 1973 yılından bu yana, yaşanan ilk petrol ve akabindeki enerji krizi sırasındauluslararası bir Japon sanayi firması olan Daikin, bir sistem sunmuştu; bu sistem yüksek kapasiteli tek bir dış üniteye bağlı ters yönde de çalıştırılabi len, pek çok sayıdaki ısı pompaları grubundan oluşan ve mesken tipi/hafif endüstriyel kullanıma hitap eden bir split sistemiydi. Sisteme yerleştirilmiş olan bu yoğunlaştırıcı birim ve tali devre denetleme aracı, sistem içindeki soğutucu akışını ayarlarak değiştirebilmekte ve böylece bölgesel ihtiyaçları karşılayacak kadar ısıl kapasiteye sahip olmaktaydı, bu arada da yalnızca üretilen ısıl enerji ve dolaşımdaki soğutucu hacmine bağlı miktarlarda enerji harcamaktaydı. Oldukça büyük önem taşıyan bu özellik sayesinde özeli ikle geleneksel kiima tesisat sistemleriyle karşılaştırıldığında enerji tüketimi oldukça büyük oranlarda azalmaktadır. VRV adı verilen bu yeni sistem (Değişken Soğutucu Akışkan Debisi) kullanımda da başarıl ı oldu ve gel i ştirilerek kendi özgün ürünlerini tasarlayan diğer global üreticilere de üretim olanağı tanındı. Sistemin enerji tüketimini azaltmasında makina odalarına ve hava dağı tım kanallarının kapladığı alana ihtiyaç TESİSATDERGİSİ IE1II SAYI 77 MAYIS 2002 duymamasıdır. Hafif oluşları sayesinde, soğutkan ve hava arasında ısı transferi olması da göz önünde bulundurulan dış üniteler çatıya yerleştirilebilir. İşlevsel açıdan bakıldığında oldukça çekici görünen bu sistem bir başka özelliği ile daha da ilginç hale gelir. Zira çevrenin korunmasıyla alakalı olarak insanların enerjiyi korumak için daha bilinçli davranmaya başladıkları bir gerçektir. Enerji tasarrufu salt az sayıdaki kaynakları korumak anlamına gelmemeli, aynı zamanda çevreye ve insanlara zararl ı baca gazlarının yayılımını olabildiğince sınırlamak da gereklidir. Buna ek olarak aletlerin küçük boyutlu oluşu soğutucuların atmosfere bırakılmasını da önlemektedir. Dahası kullanıcı talebi artık basit ama verimli klima tesisat sisteminin oldukça ötesine geçmiş durumdadır. Kullanılacak sistem aynı zamanda global rahatlık kavramına da uymalıdır, yani sağlığın korunması (dışarıdan havanın giriş çıkışına olanak tanınması) için gerekli koşullara uymalı, kolay montaj edilip kurulmalı, düşük maliyetle çalışm alı ve son olarak da düşük bakım maliyetine sahip olmalıdır. Ayrıca sistem bu rahatlığı tüm yıl boyunca sağlayabilmelidir: ısı pom paları ve ısı kazanım teknolojileri bu tür bir uygulama için ideal niteliktedir. lsı pompaları sadece enerji tasarrufu sağlamakla kalmaz, istendiğinde soğutucu ve ısı tıcı görevini aynı anda yerine getirebilir: böylesi bir olanak bireysel oda kullanıcılarının çeşitli ihtiyaçlarını karşılar niteliktedir (bir oda ısıtılırken

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=