Tesisat Dergisi 77. Sayı (Mayıs 2002)

maları), doğrusallıkta bozul-malar (dirsek,Te gibi geçişler) gibi nedenlerden dolayı gösterdiği direnç olarak açıklanabilir. Projelerde kullanılmak üzere çoğu kez eşdeğer boru çapında su sütunu cinsinden yükseklik olarak kullanılır. (Yani milimetre veya santimetre su sütunu olarak). 2.2.3. Manometrik Yükseklik Akışkanın geçtiği güzergahtaki kod (yükseklik alçaklık) gibi konum değişkenliklerini tanımlayan ifadedir. Buna bağlı olarak da azalan ve artan enerji, toplam enerji içindeki yerini alır. Her 1 O metre yükseklik farkı 1 kgf/cm2, yani 1 atmosfer basıncı değişime neden olur. 2.2.4. Regülasyon; Akışkanın, içinde hareket ettiği tesisatta yukarıda bahsedi len yükseklik,hız vb.. nedenlerden dolayı etkilenmeksizin sabit bir basınç değerinde akışının düzenlenmesidir. 3. Akışkana Yüklenen Enerjiler Akışkanlar dinamiğinin esası olarak bi rçoğumuzun da bildiği, projelendirmede kullanılan Bernolli eşitliği (1) var. Akışkana ne kadar hız, basınç yükleneceğini veya yüklendiğini bu eşitlik yardımıyla elde ederiz. Boru çapı seçimleri ve kayıp enerjiler de yine bu formüller ve tecrübeyle elde edilmiş bazı tablolar yardımıyla elde edilirler. H=h1 +P1/y+VP/2g+hw=Sabit (1) Burada H P1/y V12 / 2g hw = Toplam enerjiyi, = Basınç enerjisini, = Hız enerjisini, = Sürtünmeden oluşan kayıp enerjileri, hl = manometrik enerjiyi yani kod yükseklik veya düşüklüğünden dolayı değişkenlik gösteren enerjiyi ifade etmektedir. Akışkana yüklenen toplam enerjinin sabit olduğunu düşünürsek, bu toplam enerji içinde kayıplar ve manometrik enerji arttıkça, basınç ve hıza bağlı enerji bileşenleri nin azalacağı anlaşılmaktadır. Tersine, kayıp enerjiler ve manometrik enerjinin azalması hız ve basınca bağlı diğer enerji bileşenlerinin artması anlamına gelecektir. Aralarında böylesine bir i l işki mevcuttur. Sürtünmeden oluşan enerji kayıplarını da; hw=tı..l.V 2 / d.2g (2) eşitliği yardımıyla hesaplayabilmekteyiz. Eşitlik içindeki, tı. : Sabit bir katsayıyı, 1: Düz boru boyunu, V: hızı, g: yerçekimi ivmesini, d : boru iç çapını vermektedir. Görüldüğü üzere hızın (ki hızın artması hem yük kayıplarını, hem de sabitlik içinde hız enerjisini artı racaktı r) ve manometrik yüksekliğin artması, basıncın düşmesine neden olacaktır. Burada vurgulamak istenilen şey, görü ldüğü üzere; su şebeke içinde hareket ettikçe suya karşı boru tarafından direnç oluşturulduğudur. Buna ilave olarak, uç birim noktası, yani suyun taşındığı nihai noktada kod farkından dolayı bir etki (basınç düşümü) söz konusu ise, yani yüksek bir noktaya taşınıyorsa, (1) no' lu eşitlikte görüleceği üzere h1 ve hw artmakta, dolayısıyla basınç ve hız enerjileri toplamı azalmaktadır. Çünkü eşitliğin toplam değeri sabittir. Şebekemizde bu örnek çoğaltılarak birçok branşman olduğu düşünülürse, bunlar üzerindeki birbirinden farklı oluşan kayıplar (ki özellikle şehiriçi dağıtımda en büyük etkiyi yükseklik oluşturuyor) üç birim noktalarında erişim problemleri ve/veya aşırı yüksek basınç enerjili su teminine neden oluyor. Bu da bahsettiğimiz gibi enerjimiz varken suyu kullanamamaya ya da enerjinin faydalanılmadan atılmasına neden oluyor. Oysa amaç suyun dengeli, eşit basınçlarda tüketim noktalarına ulaştırılmasıdır. TESİSATDERGİSİ mm SAYl 77 MAYlS 2002 Olofflatlk Su Antnıa VaHliff STRUCTURAL lı■pııll luAnl■ı MııclJıı lu,ldart Codeı_;ne PIIESSUIIE VESSELS

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=