Tesisat Dergisi 75. Sayı (Mart 2002)

Devletin Konut Üretimine Katılımı (Slayt 8) Devletin konut üretimini etkilemesi kaçınılmaz ve gereklidir. Bu etkileme değişik şekillerde olabilir: 1. Bunlardan birincisi devletin doğrudan konut yapımcısı durumunda olmasıdır. Yurdumuzda devletin doğrudan konut yapması ancak özel hallerde kabul görmüştür. Bunlar da büyük ölçüde afet konutları, göçmen konutları ve devlet memurlarına lojman sağlamaktır. 2. Bunlardan ikincisi, devletin dolaylı etkilemeyöntemi olup, bireylerin kararlarına sınır getirerek gerçekleşir. Bu konuda çeşitli araçlar vardır: t İmar kurallarına uyulmasını sağlamak, t Yapı üretimini denetleyecek yasal düzenlemeler yapmak, t Konut büyüklüklerine vergilerle ve yönetmeliklerle sınırlamalar koymak, t Arsalar üzerindeki değer artışlarını vergilendirmek vs. bunlar arasındadır. 3. Devletin konut üretimini üçüncü etkileme yolu değişik türde özendirici etkenleri (teşvikleri) kullanmasıdır. t Uygun koşullarla arsa arzı ve, t Konut kredileri bunların başında gelmektedir. Ancak daha pek çok teşvik yöntemleri bulunmaktadır. Devletin ülkemizde bugüne kadar uygun koşullarda arsa arzı konusunda etkin bir çalışma yaptığını söyleyemeyiz. Devletin bugüne kadar kullanabildiği en etkin araç konut kredileri olmuştur. Konut kredilerinin tek araç olarak kullanılması, konut politikasını merkezi hükümet sorunu haline getirmiştir. Konut konusunda etkili olabilecek yerel yönetimler büyük ölçüde devre dışı kalmıştır. (Slayt 9) Gelişmiş toplumlarda ve sanayileşmiş batı ülkelerinde konut üretimini teşvik için yapılmakta olan uygulamalara yurdumuzda rastlanmamaktadır: 1 . Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi, yurdumuzda mülk konut üretenlere; konut büyüklüğü, konut maliyeti ve ailenin gelir durumu ile orantılı parasal hibe uygulanmamıştır. 2. Gelişmiş sanayi toplumlarında olduğu gibi, kiralık konut üretenlere veya kar amacı gütmeyen kuruluşların ürettikleri konutlara, faiz ve benzeri maliyet unsurlarında kayda değer bir sübvansiyon sağlanmamıştır. ffiİSı\TDERGİSİ .. Sı\YI 75 MART 2002 3. Hollanda'da, Danimarka'da, Almanya'da, İtalya'da uygulandığı gibi, kiralık konutlarda oturanlara gelir durumlarına göre kira ve işletme giderleri yardımı yapılmamış, sermaye sahipleri kiralık konut üretiminine özendirilmemiştir. 4. Devlet, memurlarına yaptığı lojmanlar dışında, AB ülkelerinde olduğu gibi, kendisi de kiralık konut üretip, uygun kira bedelleriyle kiracıların kullanımına sunmamıştır. (Slayt 1 O) Ülkemizde ailelerin ortalama %35-4011 kiralık konutlarda barınmaktadır. Halkımızın 'dünyada mekan ahirette iman' sloganını benimsediği söylense de, ev sahiplerinin oranı gelişmiş ülkeler düzeyinin üzerinde değildir. Türkiye'de konut kiralarına bakıldığı zaman ilginç bir çelişki görülmektedir. Konut kiraları, kiracı ailenin kazancına göre çok yüksek iken, mal sahibine getirisi gayri menkulün piyasa değerine göre çok düşük kalmaktadır. Kiranın, aile gelirinin %SO'sine kadar olması, gelire oranla değeri yüksek konut tüketildiğini göstermektedir. Bu durumda kiralık konut üretiminin Devlet

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=