Sayın Bakanın beyan ettiği öneme sahip olduğunu çok iyi bildiğimiz, fakat bu güne kadarki uygulamalarda bu önemi hiçbir zaman göremediğimiz sektörümüzün önündeki engellerin kaldırılmasına ve inşaat sektörünün desteklenmesine şu sıralarda çok ihtiyacımız vardır. Gerçekten ekonomi içerisinde inşaat sektörünün payı çok fazladır. Ekonomisini geliştirmek isteyen hükümetlerin inşaata önem vermesi, inşaat sektörünü teşvik etmesi, bu sektöre imkan yaratması gerekir. Birçok ülkede ekonomik daralma görüldüğünde, inşaat politikaları gözden geçirilerek ekonominin akılcı tedbirlerle canlandırılması konuşulur ve uygulanır. Yurdumuzda inşaat sektörünün 17 Ağustos 1999 depreminden sonra durgunluğa girdiği sanılsa da istatistikler öyle söylemiyor. 1998'de yapımına başlanılan ve yapılmakta olan bina inşaatı sayısında yalnız Mayıs ve Temmuz aylarında bir artış sağlanabilmişti. 1999'da ise Şubat, Mart ve Nisan aylarında önemli bir düzelme gözlenmişti. Ancak 1999'un depremden önceki Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında sektörde önemli ölçüde bir gerileme başlamış ve Ağustos'daki depremle birlikte bu gerileme yerini çöküşe bırakmıştı. 2000 yılında deprem sonrası emlak piyasasında yaşanan güven bunalımı, insanların konutlarına olan güvenlerini yitirmeleri, belediyeler tarafından inşaat ruhsatları verilmesinin durdurulması ve sağlam konuta çare olarak bulunan Yapı Denetimi Mevzuatının bir türlü uygulamaya sokulamaması, 2000 yılı sonuna kadar inşaatları resmen durdurarak, sektörü adeta çökertmiştir. Belediyelerin yapmakta oldukları yapı denetimlerini yetersiz görerek depremden sonra ülkemizde uygulanmasına karar verilen Yapı Denetim Yasası, 1 O Nisan 2000 tarihinden itibaren konut üretimini adeta tek çivi çakılmamacasına durdurmuştur. Daha önce 595 sayı lı Kanun Hükmündeki Kararname (KHK) ile "27 pilot i lde" başlatılan "Yapı Denetiminin Özel Şirketler Eliyle Yapılması" uygulaması, 29 Haziran 2001 günü TBMM'nde onaylanan 4708 sayılı Slayt 3. YAPI DENETİ:\!, TEKNOLOJİ BÔLGELERl VE KA:\lli ARAZİLER1Nİi\ SATIŞI Ai\AYASA :\IAHKE:\IESİ'NDE • '.!'l Haziran g.ılnil ıııulıakfot partileıiııin katılıııadığı bir oturumda TB1'1:'.l'den tartışmasız geçen -1708 sayılı Yapı Denetimi Hakkındaki Kaııwıun iptali ve öncelikle )ilrtırlüğ.HnHn durdunılması için ana muhalefet partisi konumundaki Doğnıyol Partisi Anayasa 1'lalıkcmesiııe başYurdu. YAPI DENETİ�I İNDE .. TİC ARET" .. O1,'.TA\' Ei,'.İ:'sCİ ::\limarhcr Odası Genel Başk>ııu D:1h" ünce 595 sayılı Knnıın Hüknıünıll"ki Knnırıı:-ıme (KHK) ile ,.27 pilotilde" B aşlatılan "Yapı Den l'timinin Özel Şirketler Eliyh� Yapılması" ııyeuhım:-ısı. 29 H1tzira11 2001 g.iinü TB�l:\l'ndeki "tatil üııcesi ml"sai" ilt> onaylanan 4708 sayılı y.ıs:-ıyhı şimdi " 19 ııilot ilde" dı'.>vam (>diyor... yasayla "19 pilot ilde" devam etmek üzere değiştirildi. Bu yasa, sektördeki ilgili tarafların yasanın hazırlanmasına katılmadıkları ve yasayla mutabık olmadıkları gerekçesiyle sivil toplum örgütleri ve muhalefetteki siyasi partiler taralindan benimsenmedi. Kanunun iptali ve öncelikle yürürlüğünün durdurulması için oluşan tepkiler ve takip edilen yöntemler, mevcut yasaya göre kurulmuş olan yapı denetim şirketlerinin yetkileri, fonksiyonları ve geleceği konusunda sektörde tereddütlere sebep olmuş ve başlayan işleri de durdurmuştur. 2000 yılı inşaat sektörü için kayıp bir yıl olmuştur. Halen bu denetim şirketlerinin her ilde bulunmaması, yurt çapında yetkiye sahip A grubu Yapı Denetim şirketlerinin şehir aşırı hizmet verirken zaman faktörünün ve işverene maliyetlerinin olumsuz yönü, sektörümüzde halen tartışılmaktadır. Yapıların imar planına, fen, sanat ve sağlık kurallarına ve standartlara uygun, kaliteli olarak yapılması için ihdas edilen bu uygulamada iyileştirilmeye muhtaç hususlar bulunmaktadır. Bu gecikmeler ve karışıklıklar yüzden sektör, 2000 yılında finans kurumları tarafından cazip şartlarla verilmiş olan düşük maliyetli konut kredilerinin sağlayacağı avantajlardan yararlanamadı. Sektör, 2001 yılı baharına ve yazına ertelediği canlılık umudunu ise Şubat mali krizi ile birlikte bir kez daha yitirdi. İnşaatsektörünün bir başka şanssızlığı da sektörün yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen sesinin gür çıkmaması, ve de ilgili makamlara duyurulamamasıdır. İnşaat sektörü, gerek taahhüt dalında, gerek TESİSAT DERGİSİ EIII SAYI 75 MART 2002 inşaat malzemeleri üretimi dalında ve gerekse malzeme dağıtımı ve satışı dalında kurulmuş çeşitli meslek derneklerine sahiptir. Fakat her nedense tüm bu derneklerin toplamının sesi, bir otomotivciler derneğinin sesi kadar gür çıkmamaktadır. Kriz zamanlarında, sektörümüz tehdit altında iken aynı çatı altında toplanarak sesimizi ilgililere duyurmamız kaçınılmazdır. Konut İhtiyacı, Konutun Fertler ve Ülke İçin Önemi ve İşlevi Konut, toplum açısından çok karışık işlevlere sahiptir. Konut bir barınaktır, konut kişiler ve aileleri açısından gelecek için bir güvencedir, konut enflasyon karşısında paranın değerini korumayı sağlayan bir yatırım aracıdır. Aynı zamanda konut, yurt dışında çalışan işçilerimizin tasarruflarını yurda çeken bir araçtır. Ülke yönetiminin konut politikalarını hazırlarken konutu bir hak olarak mı yoksa bir mülk olarak mı gördüğü önemlidir. Dünyanın pek çok gelişmekte olan ülkesinde konut sorunu yaşanmaktadır. Yurdumuzda da aynı sorun mevcuttur. Hangi gelişme düzeyinde olursa olsun dünyanın bütün ülkelerinde konut sektörü ekonominin önemli bir ögesidir. Konut sektöründeki yatırım, GSYİH'nın %2-8'ini, sabit sermaye yatırımlarının %1 5-30'unu bulur. Konut tüm ülkelerde en kalıcı ve en yaygın yatırımdır. Hızlı kentleşme dönemlerinde konuta olan talep hızla artar. Konutla ilgili kamu harcamaları ülkeden ülkeye değişmektedir. Konut ihtiyacı siyasal kararlar sonucunda değişiklik gösterir. Konut üretiminde, Ulusal Konut Üretim politikalarına ihtiyaç vardır.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=