8 yıl OECD Bilim ve Teknoloji Politikası Komitesi'nde üye idim. Orada 1978'de bir teklifte bulundum. Sanayileşmiş olan ülkeler gelişmekte olan ülkelere eski teknoloji veriyorlar, hem de pahalı veriyorlar, bizim bilmediğimiz bir sebebi mi var? Rapor hazırlandı, rapor şimdi bende duruyor. Raporun giriş kısmında diyor ki, "Sanayisi gelişmekte olan ülkelerin hepsi aynı seviyede değil, onlara ileri teknolojiyi kolaylı kla verirseniz, dünya piyasasında sizin rakibiniz olurlar. Dikkatli olun". Bu belki de doğruydu. Fakat bu ileri teknolojiyi verdi ğiniz takdirde onu uygulayacak personeli eğitmeniz lazım, bunu raporun 2.kısmında söylüyorlar. Uzun tartışmalardan sonra raporun 1 .kısmı tutanaklardan çıktı. Şimdi OECD'ye gitseniz 1 .kısmını bulamazs ı nız. Durum şimdi bu böyledir. ÜzeyirGarih bana da söyledi, ona da uzun uzun anlattım. O çünkü devamlı Fransa'dan, Brezilya'dan vs. lisans anlaşması yapmaya çalışıyordu, bilgi alıyordu. Yanlış bir yol. Araştırma geliştirme çok pahal ı bir iş. Baha Bey bahsetti, ismi var ama uygulaması yok. Her firma bunun altından kalkamaz. Kalkabilecek vaziyete gelinceye kadar mevcut araştırma kuruluş- !arından ki bunlar, üniversitelerve TÜBİTAK, başka yok, bunlarla temas kurmaları laz ı m. Bu temas sonucunda işleri daha ucuza halledebilirler gibi geliyor bana. Bundan iki fayda sağlanır; 1 . Kendi işleri hallolur. Yerli bir uygulama olur. Belki onun benzeri Almanya'da, Fransa'da yoktur amaTürk uygulamasıdır. 2. O işi yapan öğretim üyesi bir tecrübe kazanır. Kendi teorik bilgisine o tecrübeyi katar ve derslerini daha gerçekçi, ülkeye yararlı olacak şekilde yapar. bunun olması lazım. O halde öğretim üyelerine sanayide iş verilmesi lazım. Bu hem öğretimin kalitesini Türk şartlarına uygun olarak geliştirmeye yarayacaktır, hem de bu firmaların araştırma geliştirme faaliyetlerine bir katkıda bulunacaktır. Prof. Fortier hem Fransız normları organi zasyonunda, hem de ISO'da teknik komite üyesiydi, fizikçi olmasına rağmen. Demek ki, TSE ile ilgili olarak bu imkanı da düşün mek gerekiyor. Fransa'da bir başka uygulama daha var. Mühendisler en geç 5 yıl geçmeden önce tekrar üniversiteye kaydolup, derslere devam etmezlerse işlerinden oluyorlar. Buna resirkülasyon diyor lar. Ayrıca Cahit Bey sözünü etti, bir Amerikan ra poru okumuştum, bir makina mühendisi 1,5 yıl okumazsa mühendisliği kaybolur, sadece okur· yazar hale gelir. Bunun için Fransa'da böyle bir uygulama var. Bizde de Panele başkanlık yapan Prof Dr. Cahil Özgiir, kongrede ayrıca bir bildiri de sıındıı. - SORULARA VERİLEN CEVAPLAR BÖLÜMÜ - Prof. Dr. CAHİT ÖZGÜR (İTÜ): Forumumuzu birinci bölümünü bitirdik. Şimdi dinleyicilerden, katılımcılardan gelen soruların cevaplarını alacağız. Buyrun efendim... REMZİ ERŞEN (İSKİ-İşletmeler Genel Müdür Yardımcısı): Biz İSKİ olarak bir çok arıtma tesisinde olduğu gibi çoğunlukla yatırımları mümkün olduğunca kendiöz kaynaklarımızla yaptık. Sadece evvelden devam eden işlerin kredileri kullanılmıştır. Fakat hizmetin aksamaması yönünde mecbur kaldığımız için sadece Kadıköy Arıtma Tesisinde dış kaynak kullandık ki burada da pompacılar için fazla bir kayıp yoktur. Döviz dışarıya veriliyor diye bir soru geldi. İnsan sağlığını doğrudan ilgilendiren ve mecburen yapılması gereken bir hizmetin öncelikle para ile ölçülemiyeceği gibi başka yerlerin su fiyatlarını kıyaslarsanız bizim İstanbul'da verdiğimiz suyun 65 cent civarındaki ortalama fiyatının işletme şartlarının zorluğuna rağmen ne kadar uygun olduğu görülecektir. Bir de kamu kurumlarında siyasi baskı olduğu söylendi İSKİ'de yaklaşık 24 yıldır çalışıyorum ve bir siyasi baskıya muhatap olmadım. Pompacı ve motorcular ile hiçbir zaman sorunumuz olmadı. Gayet uyumlu bir şekilde çal ı şıyoruz, sadece önceki dönemlerde birkaç firmanın İdareden parasınızamanındaalamadığı için ufaktefek itilaflar olduğunu duydum. Biz bütün imalatçılarımıza haklı oldukları konularda yardımcı olmayı kendimize görevsayıyoruz. Şu anda bu rada muhatap olarak bulunmamızın sebebi de budur. SELAMİ TAŞER (İSKİ-Elektrik Mekanik Daire Başkanı): Şu anda İSKİ çok iyi yönetiliyor. İSKİ'de çalışan bütün arkadaşlar; vatanını, milletini seven insanlardır. Ülkemizi düşünüyoruz. Tabi ki paramızın dışarı gitmesini istemiyoruz. Şu son yaşanan olaylardan sonra. Biz, bütün firmaları seviyoruz ve onlarla iyi çalışmalar yapıyoruz. Onlarla hiçbir sıkıntımız da yok. TESİSAT DERGİSİ ıa SAYI 72 ARALIK 2001 Değerli hocam döviz dışarı gidiyor dedi ama 7,5 sene önce geldiğimizde alçak gerilimli motor ve pompalar dövizle yurt dışından alınıyordu. Bugün şuraya geldik; 250 kW'ın altındaki hiçbir motor, pompa vs. yurt dışından alınmıyor. Orta gerilime geçtiğimiz zaman Türkiye'de motor yok. Mecburen yurt dışından alınacak. Yapt ığımız ihalelerin %95-96'sı da en ucuzveen kaliteli kimdeyse ondan alıyoruz. 3-5 ihalede ekonomik değerlendirme yaptık. Çok büyük pompalarda yatırım maliyeti ve enerji giderlerini göz önüne alarak birkaç ihalede 2. pahalı firmaya verme durumuna geldik. Bunun dışında Kutlu Bey'i, kurdukları Samsun Makina Sanayi A.Ş. fabrikasını kutluyoruz. Bu fabrikada İSKİ'nin emeği, katkısı olmuştur. Türkiye'de onlar İSKİ'ye çok sayıda pompa satmışlardır. Biz Samsun Makina'dan çok büyük destek gördük. Çok iyi çalışmalarımız oldu.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=