Bu vakıf, kendini yenileyen gelişen bir sistemdir. Amacımız da bu kuruluşun ebedi olması ve Türk Sanayiine hizmet etmesidir. Türkiye'de istikrar sağlanması, Türkiye'de sanayiye insan yetiştirmesi, istihdam sağlaması vb. amaçlar taşıyor. Tabi ki bu vakfın eğitim vermek için paraya ihtiyacı var. Dolayısıyla şirketler, karlarından belli So/daıı sağa; Sııaı Ayözger, 1-lasaıı Era/ ııe Mulıiııiıı Tekmaıı ECA Isı Grubu Slıowroom'uııda. kısımlarını büyümeye ve belli kısımlarını da bu eğitime harcayacaklardır. İnanıyoruz ki, topluluğumuz önümüzdeki yıllarda hızla büyüyecektir. Çünkü maddi kazancımız tamamen yatırımlara dönüşecektir. Amacımız, yalnız yatırım, eğitim ve Türkiye'ye hizmettir. Çok ulvi amaçlarla kurulmuş ve o amaçlarla da devam edecek bir yapımız var. bulunacak uzman elemanlar yetiştiriyor. Elginkan Vakfı'nın Türkiye'de öncülüğünü yaptığı önemli bir eğitim hizmeti de, ekonomik gücü yetersiz bireyleri kısa sürede meslek sahibi yaparak topluma kazandırmak. Kurulduğundan bu yana, doktora ve yüksek lisans yapan 104 öğrenciye de burs verildi. Ayrıca, İstanbul Cevher Sultan Medresesi ve Manisa Sübyan Mektebi'ni restore ettiren Vakıf, tarihi değerlerimizin yaşatılmasına katkıda bulunma çabasını da sürdürüyor. Elginkan Vakfı, eğitim ve kültür alanında yaptığı başarılı çalışmalar nedeniyle Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce 1998 yılının "Başarılı Yeni Vakfı" seçilmiştir. Vakfın üst karar organı olan Mütevelli Heyeti, kurucu tüzel kişiler tarafından tayin edilen 8 temsilci üye, Elginkan Topluluğu dışında Türkiye'nin saygın kuruluşları tarafından tayin edilen 12 üye, ki bu üyeler; İstanbul Teknik Üniversitesi temsilcisi, İstanbul Üniversitesi temsilcisi, Boğaziçi Üniversitesi temsilcisi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi temsilcisi, Ege Üniversitesi temsilcisi, TÜBİTAK temsilcisi, Türkiye İş Bankası A.Ş. temsilcisi, TSE temsilcisi, MKE Kurumu temsilcisi, Manisa Belediyesi temsilcisi, MESS (Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası) temsilcisi, Türk Silahlı Kuwetleri Güçlendirme Vakfı temsilcisidir. Topluluğumuzun stratejilerini belirleyen kişiler olarak görev yaparlar. Ayrıca değişmez 14 üye ile beraber toplam 34 üyeden oluşmaktadır. Vakıf yönetim ve temsil organı olan Vakıf Yönetim Kurulu ise, Mütevelli Heyeti arasından seçilen 7 üyeden oluşmaktadır. Tüm bunlar bir yana, Elginkan Topluluğu gibi köklü bir kuruluş, bu özelliğinin yanı sıra pek tanınmayan bir isimdir. Rahmetli Topluluk Başkanımız Ekrem Elginkan kendini ortaya çıkarmayı, daha doğrusu reklamı sevmeyen, ön planda gözükmek istemeyen bir insandı. Dolayısıyla bu tür şeylere itibar etmemiştir. Ve şu anda her şeyin sahibi ELGİNKAN Vakfıdır. Vakfın Başkanı Ekrem Bey'in çocukluk arkadaşı, çok güvendiği Prof. Dr. Halim Doğrusöz'dür. Türkiye lsı Sektörünün Durumu Türkiye pazarı hakkındaki değerlendirmelerimize gelince şöyle özetleyebiliriz. Geçen yıl 70 binlerde olan inşaat ruhsatı, bu yıl 34-35 binler seviyesinde düşmüş du-rumda. Bunun yanında da ruhsatsız binalarda var. Yani sadece ruhsatlı bina yapılmıyor. Ama Türkiye'de kurallar katılaştıkça, yeni kurallar getirildikçe, ruhsatsız bina sayısında da artış görülüyor. Bu durum yapı denetim yasası ile ilgili. Ama inşaat pazarında, genel pazardaki daralmanın da yaşandığı doğru. Ruhsatsız binalarda kullanılan malzemeyi bir TSE'si var mı, yok mu diye insanların sorduğunu tahmin etmiyorum. Türkiye'de günümüzde İnşaat pazarı küçülüyor. Dolayısıyla ısı pazarında belli TESİSATDERGİSİ El SAYI 70 EKİM 2001 bir daralma var. Ama bunun yanında Türkiye'ye gelecek doğal gaz miktarı artıyor. Bununla birlikte talebin de artacağını ümit ediyoruz. Doğuda İran gazı, Karadeniz'den Mavi Akım gibi gelen gazlar sanırım öncelikle sanayide kullanılacak. Halen şehirlerde gaz dağıtım şirketlerinin kurulmaması olayı geciktiriyor. Doyısıyla belki ilk önce sanayide kullanılacak sonra da şehirlere dağıtımı yapılacak diye bekliyoruz. Ama şehirlerde adı geçen mesela Erzurum henüz şirketini kuramadı. Hat Erzincan, Sivas üzerinden geçiyor, ama hala bir hareket yok. Kayseri'ye gelecek diyorlar, bir hareket yok. Konya sırada bekliyor. Söylentisi bile insanları harekete geçirirken, yeterli kanunlar çıkarılmadığı için yetkililer harekete geçmiyor. Doğal gaz pazarında bu sene yine kriz nedeniyle küçülme bekliyoruz. Halbuki doğal gaz miktarının artmasıyla birlikte pazarın büyümesi gerekirken maalesef pazarın büyüyemeyeceğini görüyoruz. Bunun yanında yeni doğal gaz pazarı değil, yenileme pazarı da başladı. 8990 yılında Ankara'da o ilk yılların kötü doğal gaz cihazlarını kullananlar, kötü sobaları, kötü kombilerini kullananlar, artık yeni teknolojileri görüyorlar. Biz de cihazlarımız da son teknolojiyi kullanıyoruz. O zamanlar, merkezi kalorifer kazanlarını hiçbir şey yapmadan çok kötü verimlerle yakanlar, bu sene artık diyorlar ki, bu kazanları değiştirelim. Gün geçtikçe insanların bilinçlendiklerini düşünüyoruz. Yenileme pazarının da bir taraftan başladığını ifade etmek istiyorum. Türkiye'nin Gaziantep, Mersin gibi güney illerine doğal gaz gelme ihtimali var. Yörede sanayisi olan şehirler, son derece avantajlıdır. Doğal gazın yaz kış kullanma miktarı artıyor. Dolayısıyla oraya gazın gelmesi daha karlı oluyor. Gaziantep, Kayseri, Konya, Çorum gibi şehirlere doğal gazın gelmesi daha hızlı olacaktır. Dağıtımın daha hızlı yapılacağını zannediyoruz. Türkiye'de 90'lı yılların başında başlayan doğal gaz pazarına paralel olarak kombiler geldi, doğal gaz sobası, merkezi ısıtma sistemler vb. gündeme gelerek kullanılmaya başlandı. Bu ürünlerle ilgili
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=