Tesisat Dergisi 69. Sayı (Eylül 2001)

➔ ,, ... ,� � � ,_:,-::�-.. - - - - - - -J::}::-::.·:.·_: ' ' ' 1 1 ,,,- - _ı_ 1 �-•- I ı.. -·- 1.ı ı ' ' ,--, --, ' Çizim 5. Akışın %5-15 'inin manyeıik I torba fil/resinden geçmek üzere pompalandığı ve sonra sıs/eıııe gerı döndiiriildiiğii filtre ünilesi. Bu üniteye ayrıca olomalik pH kon/rolü, kimyasalların dozlaşmasıııın doğru olmasını sağlayan bir ıerıibaı ve sürekli deneliııı işlevi eklenmişliı: arasında bir kısmı filtreden geçirilmek üzere sirkülasyondan saptırılarak karma manyetik ve 5-1 O mikron arasında gözenekleri olan bir torba filtreden geçirilerek mekanik filtrasyona tabi tutulur. Bu tür filtrasyon kontinü bir prosestir ve büyük bölgesel ısıtma sistemlerinde etkinliği kanıtlanmıştır. Kısmi akış filtrasyonu en avantajlı yöntemdir. Bu yöntem için yapılan yatırım çok pahalı olmayıp, işletilmesi de ekonomiktir. Filtre sistemi ana boru hattı üzerine monte edilmediği için, tüm sirkülasyon üzerinde bir geri basınç yaratmaz ve filtrasyon işlevini çalıştırmak için gerekli olan enerji asgari bir oranda kalır. Ana hattın dışındaki bir konumda olması dafiltrenin temizlenmesini kolaylaştırmaktadır, zira ana sirkülasyonun kapatılması veya yönünün değiştirilmesi gerekmemektedir. İkincil ve üçüncül şebekelerde sirkülasyon suyunun %1 OO'ünün filtre edilmesi avantajlıdır. Bu işlem termostatik vanaların, sirkülasyon pompalarının, kontrol vanalarının, ısı eşanjörlerinin ve radyatörlerin korunmasını sağlar. Ancak, bu durumlarda tıkalı bir filtrenin ısı kaynağını bloke etmesini önlemek için otomatik by-pass mekanizmaları olan filtrelerin kullanılması gereklidir. Yukarıdaki standartların geçerli olmasından itibaren (1988), Danimarka bölgesel ısıtma sanayi hızlı bir gelişim sürecine girmiş, yeni malzemeler, yeni ürünlerve yeni kavramlar geliştirilmeye başlanmıştır. Yukarıdaki hususlara ek olarak, önerilerin henüz kapsamadığı üç alana dikkat çekilmesi gerekmektedir: 1. Sistemde plastik malzemelerin kullanımı. 2. Bölgesel ısıtma sistemlerinde mikrobakteriyolojik gelişim sorunu. 3.Yüksek ısılarda paslanmaz çelik kullanımı. Bu sorunların çözümleri kısaca aşağıda verilmiştir: 5. Plastik Malzemeler Plastik malzemelerin oksijene karşı geçirgen olduğu ve bölgesel ısıtma sistemlerinde büyük miktarda korumasız plastik boruların kullanılmasının istenmeyen bir durum olduğu iyi bilinen gerçeklerdir. Bu yapıldığı takdirde, büyük miktarlarda oksijen yerel olarak sisteme giriş yapar ve yerel korozyon sorunlarında artışa yol açar. Son 1 O sene zarfında bölgesel isıtma sistemlerinde bu tür esnek boruların kullanımında büyük ölçüde gelişmeler kaydedildi. Günümüzde pex borulara çeşitli yöntemlerle oksijen difüzyonu bariyerleri entegre edilmekte olup, oksijen geçirgenliği sorununun neredeyse %100 ortadan kalkmasına imkan sağlanmıştır. 6. Bakteriler Bu sorunun doğal olarak yeni bir sorun değildir. Bunun yanısıra, ancak yakın zamanlarda bakterisel gelişme nedeniyle oluşan korozyon türleri ciddi bir şekilde ele alınmıştır. Bunlar esas itibarı ile demir bakterileri ve sülfat-indirgeyen bakteriler TESiSATDERGiSi llliEm!I SAY169 EYlÜ2001 olarak ortaya çıkmaktadır. Bölgesel ısıtma sisteminde bakterilerin gelişmekte olduğunun işaretleri şunlar olabilir; sirkülasyon suyunda lağım kokusu olması, kimyasalların dozlarında olumsuz etkiler, radyatörlerde ve sistemdeki bakır / pirinç elemanlarda korozyon oluşması. Bu bakterilerin sisteme girişinin topraktan kontaminasyon yoluyla onarım veya montaj çalışmaları esnasında olduğu varsayılmaktadır. Sistemlerin içinde veya radyatörlerin dip bölümlerinde bu bakterilerin gelişmesi için mükemmel şartlar mevcut olabilir. Bir defaya mahsus olmak üzere sistemin dezenfekte edilmesi olasılığı şimdi araştırılmaktadır. Bu konuya daha fazla ışık tutmak üzere Danimarka'da geniş kapsamlı bir araştırma projesi başlatılmıştır. 7. Paslanmaz Çelik Bu malzemenin örneğin ısı eşanjörlerinde, bölgesel ısıtma tesislerinde kullanımı artmaktadır. Genelde paslanmaz çelik korozyona karşı dirençlidir, ancak iki hususta hassastır: 1 . lsı, ve 2. Klorürler. Aşağıdaki eğri en çok kullanılan çelik türlerinin - 304 ve 3 1 6 - nerelerde uygulanabileceğini göstermektedir, zira her ikisi de klorüre karşı hassastır. Klorür içeriği nedeniyle korozyona uğramadan 304 çelik 94°C ısı ya kadar dayanıklıdır, 316 çelik ise 108°C ısı ya kadar dayanabilir - bu etki düşük klorür içeriklerinde bile mevcuttur. Bölgesel ısıtma sisteminde paslanmaz çelik kullanılacak ise, suyun ısı düzeylerini ve klorür içeriğini incelemek gereklidir. Paslanmaz çeliğin temizlenmesinde ise, hidroklorik asit hiç bir zaman kullanılmamalıdır zira bu asit hızlı bir şekilde paslanmaz ç�liğin pasif zar tabakasını yok ederek anında çeliğe zarar vermeye başlar. ifil Chlor, ppm 1000 100 304 316 SPK 10 ¼ ------ -+SPK ·•c o 100 200 300 Çizim 6. 304 ve 316 paslanmaz çelik için eğriler. Isı klorür içeriği ile ilişki/idi,:

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=