Tesisat Dergisi 68. Sayı (Ağustos 2001)

alanının arkasından çekilecektir. Arup'un havalandırma çalışmasındaki hesaplama alanı yaklaşık 550.000 hücreyi kapsamış olup, ana oditoryumu temsil etmektedir. Problem mekanik hava çıkış sistemini bükerek, kubbeli tavandaki nozül sisteminin; ne kadar optimize edilip edilemeyeceğinin görülmesidir. Hava balkonun, protokol kısmının ve üst kısımların arkasında bulunan ızgaralar vasıtasıyla egzostedilir. Model, bu alanları, koltuk, orkestra parteri ve tiyatrodaki locaların üç tanesini kapsamaktadır. Eıı iyi dıırıım seııaryosııııdaki lıava sıcaklığı dağılımııım göriiııtiileıımesi: Hava akıııııııııı %40'ı protokol böliimiiııiiıı arkasmdaıı atı/maktadır. Arup'daki akışkanlar dinamiği uzman larından biri olan Darren Woolf, hava hareketinin çok kompleks olduğunu söyledi. Ayrıca bu hava hareketinin, jet momentumu, hava sıcaklık diferansi yelleri ve uzaysal olarak büyüklükçe değişen duvardan havaya sıcaklık dife ransiyelleri tarafından tahrik edildiğini söyledi. Bunlara ek olarak da Woolf, � "Sistem dizaynını geliştirmek için bütün bu faktörleri ve bu faktörlerin değişik etkilerini anlamak zorundaydık" dedi. Arup, üç adet durum senaryosu çıkardı. Bunların hepsinde nozüllerden çıkan hava 1 7 °Cveya 63 F olaraksetedilmiştir. Model, Coliseum'un pik şartlardaki atmosferini anlamak üzere toplam 2.364 kişi mevcutlu olarak kabul edilmiş olup, Bilgisayar çizimleri oditoryum böliimii içiıı geçerlidir; lıava, kubbeli tavandaki ııoziillerdeıı girer, protokol böliimii, iist bölüm ve balkoıııııı arkasıııdaıı atı/ııuulaıı öııce sirkiile edilir. TESİSATDERGİSİ 11D SAYI 68 AĞUSTOS 2001 ... ,..,..,,.,.. ,.,. "" ,.,. w, ,, . ....,..,.. kişi başına 35 W'lık konvektif bir ısı yükü eşdeğerini içermektedir. lşıklan-dırma ve diğer sahne etkileri dikkate alınmamıştır ve sahne ile dinleyici alanı arasında sanki doğal bir sınır varmış gibi kabul edilmiştir. Soğutucu Başlıklar Egemen Oluyor İlk durumda hava eşit hacim lerde alınmaktadır: menfezli üç bölgenin her birinden %33,3. CFD testleri göstermiştir ki balkon alanındaki hava akımı kısa devirlidir, ki bu da havanın hedef mahalleri verimli olarak soğutamadan geri dönme ihtimalinin olduğunu gösterir. Buna benzer olarak taze hava alt kısımlara nüfuz edememekte, mesela pahalı koltuklu böl gelerde hava akımı durgun olmakta ve yüksek sıcaklığa ulaşılmaktadır. İkinci bir denemede, mühendisler her bir kısımdan çekilen havanın miktarını değiştirmişlerdir: protokol kısmından çekilen havanın %50'si, üst kısımdaki havanın %30'u ve balkondaki havanın da %20'si. Analiz gösterdi ki, bu yeni oranlar girdaplı havaakışının etki alanını artırm ıştır. Böylece bu hava akımı protokol kısmındaki ve öndeki koltuk lara ulaşabilmiştir. Üçüncü durum ise hava sirkülasyo nunun %40'ını protokol kısmına, %33'ünü üst kısma ve %27'sini balkona dağıtmıştır. Mühendisler girdaplı hava akımının daha altlardaki oturma alanlarına nüfuz ettiğini ve en kalabalık bölgelerde daha düşük sıcaklıklara ulaşıldığını gördüler. Bu senaryo havalandırma sistemi için en optimum seçim olarak kabul edildi. Arup'un CFD çalışması yaklaşık beş hafta sürdü. Mühendisler sayesinde opera hayranları-sanki koltuklarda değil de sahnede dinleniyormuşçasına-favori aryalarını konforlu bir şekilde dinleye bileceklerdir. �

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=