Tesisat Dergisi 67. Sayı (Temmuz 2001)

panoya kadar getirip bıraksalar. Mekanik tesisatçı kendi elektrikçisini bulup, panosunu ayarlayıp dağıtımını yapar, hem otomasyonda da bu kolay olur. Çünkü elektrik işlerinde sürekli bu sıkıntı ları yaşıyoruz . Elektrikçiler daha çok kendi aydınlatmalarına yükleniyorlar. Biz hep son planlara kalıyoruz. Ben bunu 35 -40 senelik meslek hayatımda çok yaşadım ve işin başında mekanikçinin elektrik bilgisi olması gerektiğine kesin inandım. Bilgi muhakkak gerekiyor ama elektrik işlerini de mekanikçi değil de kendi kontrolü altındaki bir elektrikçi bunu yapacak. İşin başında bulunan mekanikçi de elektrikten anlayacak, gerek tesisat yapılırken, gerekse de işletmeye alınırken. Çünkü bunun sıkıntısını çok çektik. Bağlantılar doğru olmuyor. Uygulamada sorunlar çıkıyor. Tasarruf Sistemleri VAV sistemler esasen tasarrufa yönelik oluyor. Özellikle çarşı katlarında yaz-kış soğutma ihtiyacı çıkıyor. Akmerkez'de de örneğin kış aylarında VAV'de ısıtma ihtiyacı olmuyor. Sürekli soğutma ihtiyacı çıkıyor. Kış aylarında soğutma ihtiyacı olduğu zaman santrallerden free-cooling yapıyorsunuz. Dışarıdan aldığınız havayı direkt soğuk olarak verip, mahalleri soğutabiliyorsunuz. Soğutma makinasını çalıştırmıyorsunuz ve bu bir kazanç oluyor. Onun dışında geri dönüş yani sirkülasyon havasını kullanmak da bir kazanç veriyor ki burada VAV sistemlerinde bu yapılabiliyor. Geri dönüş, dahili havanın bir kısmını dışarı atıyoruz, bir kısmını da kullanıyoruz yani geri çeviriyoruz. Bu da bir kazanç. Orada bizim iki kazancımız var. Birincisi geri dönüşten doğan kazanç, bir de free-cooling kazancı var. Ayrıca VAV sisteminin kendisi bize kendi yüklerinin %40 kadar bir enerji tasarrufu getiriyor. Lüzumsuz yere sabit hava miktarı üflemiyor. Odanın hacmin kadar havayı içeri üflüyor. Gerekli havayı içeri üfleyince şartlarda bir inme oluyor böylece hava miktarları azalıyor. Hava miktarı azalınca verici fana gelen hava miktarı azalıyor. Hava miktarı azalınca da çektiği enerji azalıyor. Aslında bu fancoil sisteminin bariz bir kazanç durumu yok. Farıcoil bir ekonomik sistem değil. Kazanç etkisi fazla olmayan bir vanayı kısıyorsunuz, yani orada hava miktarlarınız değişmiyor. Fancoil'de ara geçiş mevsimlerinde hem kazanı yakmak zorundasınız, hem de soğutma makinasını. Çünkü, geçiş döneminde sabahları ısıtma isteyebilir. ısıtma suyunu devreye sokacaksınız, öğleye doğru güneş yükseldiği için oda ısınacak, bu sefer soğutma isteyecek. Dolayısıyla ara geçiş mevsimlerinde hepsini açık tutuyorsunuz. VAV'da öyle değil. Tamamen dış havadan faydalandığınız için ya tamamen dış hava, yada sirkülasyon havası ile takviye şeklinde oluyor. İşletmesi en pahalı olan, dört borulu fancoil sistemi. Bunun işletmesi pahalı çünkü her iki akışkan da emre amade bekliyor. Kayıp da oluyor bu durumda. Dört borulu sistem o bakımdan ekonomik bir sistem değil. Ama zonlamasını yapıyor, fonksiyon ve konfor açısından iyi. Bir de bütün pompaları frekans smilatörlü seçtik. Otomatik vanalar oransal kısılmalı. İhtiyaçı kadar debiyi alıyor, pompa da ihtiyaç olduğu kadar suyu pompalıyor. Dolayısıyla orada da bir enerji tasarrufu söz konusu. Denge vanalarımız var onlar da yeterli debileri mahallere gönderiyor. Yani denge vanaları da ekonomik düzene dahil. Denge vanaları da yeteri kadar olan hacmi sarf mahallerine TESiSATDERGİSİ . . SAYl67 TEMMUZ 2001 gönderiyor, fazlasına müsaade etmiyor. Dolayısıyla da konforu dengelediğinden ayrıca bir kazanç oluyor. İki yollu vanada uzun müddet kapalı kalmasından kaynaklı olarak suda soğuma veya ısınma söz konusudur ve açtığınız zaman ilk başta besleme vazifesini yapmaz. Bir gecikmesi vardır. Üç yolluda bu yok. Üç yolluda da aynı debiyi döndürüp duruyorsunuz. Orada kayıplar oluyor tabii, kayıplar da artıyor. Acaba iki yollu vana ve bir de üzerinde ince bir bleadingolsa belki daha iyi olur. Hayır. Üç yollu kullanı rsı nız ama frekans smilatörünü kısı l maya göre değil (basınca göre değil) sıcaklığa göre yapabilirsiniz, sıcak ihtiyacına göre yaparsınız ve pompa debisini kısabilirsiniz. Bu şekilde ayarl ama n ı z da mümkün. Bu sırada devretmeye tabii ki devam ediyorsunuz ama dönüş sıcaklığı arttığı zaman siz onu dengelemek için frekans simulatörünü düşürüyorsunuz . 80/60 °c çalışması gerekirken, dönüş 80/70 °C dönüyorsa, burada fazlalık vardır, demektir. Onu azaltıyorsunuz. Sıcakl ıktan duygu alarak frekans smilatörü ile bunu önlemiş oluyoruz. Pompanın yapılışı itibarı ile debinin belirli bir miktarının altına inemiyorsunuz. Çünkü debi devrin belirli bir üssü ile orantılı. Onun için belli bir debinin altına inemezsiniz. Bu da her halükarda sirkülasyon var demektir. Eğer bunu temin ederseniz üç yollu vanaya o zaman ihtiyaç olmaz. Kısılma yapıyorsunuz ama frekans smilatörlü pompa %30'a kadar yapabiliyor, sıfır debiye inemez. O yüzden bir rezervi var. Burada da 80/60 °C kul lanıyoruz. Daima sistemdeki basınç artışını önleyebilmek için araya by pass hattı koymak gerekiyor. Sıcaklıklarını düşürme yönüne gidiyoruz. Amacımız tabiata daha çok yaklaşmak. Tabiattan geri kazandığınız ya da tabiattan elde ettiğiniz su sıcakl ıkları yüksek olmuyor. Yani bir güneş kollektörürıden aldığınız su 55 QC, en fazla 60 °c. Bir ı sı pompasından aldığınız su yine 55 °c civarında. Bu nedenle tabiata doğru inmek her halükarda iyi bir avantaj oluyor. Çünkü onları ileride birbiri ile bağdaştırmak, bağlamak mümkün. O bakımdan düşük suhunetlere inmekte büyük fayda var bu şekilde kavrulmalar olmuyor. Mesela vantilatörün kayışı çok kolay yıpranmıyor, genleşmeler azalıyor. Ama yatırım maliyeti biraz artıyor tabii. Her kazancın bir gideri olacak tabii. ifil

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=