1-ilJNIJ.: Değerli Okurlar, İklim değişikliklerinin başlıca nedenini oluştu ran karbondioksit gazının dünya üzerindeki genel miktarı içinde ABD'nin payı %36 iken, Avrupa Birliği'nin payı %24.2, Rusya'nın payı %17.4 ve Japonya'nın payı ise yüzde 8.5'tir. 1997 yılında Kyoto'da yaklaşık 180 ülkenin imzaladığı anlaşma, 38 sanayileşm iş ülkenin 20082012 arasında sera gazı emisyonlarını 1990 yıl ı ndaki seviyenin %5.2 oranında azaltmasını öngörmekteydi. Ancak Kyoto Protokolü'nün 2002 yılına kadar uygulamaya konabilmesi için bu protokolün dünya CO 2 oranında toplam %55 paya sahip 55 ülke tarafından imzalanması gerekmekteydi. ABD Başkanı Bush, geçtiğim iz Mart ayında anlaşmanın ülkesine vereceği ekonomik zararı gerekçe göstererek Kyoto Anlaşması'ndan çekildiğini açıklamıştı. Çevreciler ise asıl Amerika'nın Kyoto Protokolü'ne dahil olmazsa ekonomik açıdan zarar göreceği n i belirttiler. Japonya ise, ABD'nin dünyanın en fazla sera gazı emisyonu yapan ülkesi olarak anlaşmadan çekilmesiyle, Kyoto'nun anlamsız hale geleceğini öne sürmüş ve anlaşmaya taraf olma konusunda tereddütte bulunmuştu. Ancak Kyoto Protokolü'nün yürürlüğe girebilmesi yolunda emisyon payı yüksek olan Rusya ve Japonya'nın tutumları büyük önem taşımaktayd ı. Bunun üzerine Kyoto Anlaşması üzerinde, anlaşmayı esnek hale getirecek bir dizi imtiyazlar getirildi. Almanya'nın Bonn kentinde 23 Temmuz'da 178 ülkenin katıldığı Birleşmiş Milletler Uluslararası Küresel ısınma Konferansı'nda ABD'nin itirazlarına rağmen bir çok ülke tarafından anlaşma sağlandı. Varılan anlaşmaya göre, aralarında Japonya'nın da bulunduğu bazı ülkeler, dünya iklimine büyük zararı dokunan sera gazı emisyonunun azaltılması konusunda, 1990 seviyesinin 2012 yılına kadar %5.2 oranında azaltılması hedefine, orma nların ve tarım alanlarının korunmasıyla ilgili olarak a ldıkl arı önlemleri de dahil edebilecekler. ABD'nin anlaşmayı onaylaması konusunda ise, Japonya görüşmelerin sonuna kadar ABD'yi dahil etmek için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti. Türkiye ise statü itibariyle Kyoto Protokolü ve Bonn anlaşmaları doğrultusunda mevcut emisyonlarıyla tam bir taraf olmamakla birlikte gelişmiş ülkeler arasında nitelendirilmektedir. Ancak Türkiye'nin kendi koşulları bakımından, limitlerinin yeniden düzenlenerek gelişmekte olan ülkeler arasında değerlendirilmesi talebi, diğer ülkelerce yerinde görülüyor. Bonn toplantısına paralel olarak 2001 Kasım ayında tarafların bir araya gelmesiyle yapılacak olan toplantıya, Türkiye'nin de katılması ve şartlarımıza uygun makul limitler çerçevesinde anlaşmayı imzalaması beklenmektedir. Hatta imzalanacak a nlaşmanın onaylanmasıyla ilgili tasarı da, o günlerde TBMM'de görüşülmek üzere Çevre Bakanlığı tarafından sevk edilmeye hazır bir şekilde bekletilmektedir. Büyük bir başarıyla gerçekleştirilen ICCI 2001'in sona ermesinden hemen sonra çalışmaları başlatılan 8. Uluslararası Kojenerasyon ve Çevre Konferansı ve Sergisi, 23-24 Mayıs 2002 tarihlerinde, İstanbul - Swissotel'de yapılacaktır. 8-9-10 Kasım 2001 tarihlerinde İstanbul Harbiye Askeri Müze Kültür Sitesi'nde gerçekleşti ri lecek olan 4. Pompa Kongresi ve Sergisi ile ilgili çalışmalar da uluslara rası düzeyde tüm hızıyla devam ediyor. Tüm okurlarımıza sağlıklı, başarılı ve kazançlı günler dileriz. Gelecek sayımızda buluşmak üzere, En derin saygılarımızla, i' Süleyman BUlAK TEKNİK YAYINCILIK, TANITIM A.Ş. Dear Readers, Wit/ı offsets al/owed for "carbon sinks," or forests t/ıat are believed to absorb carbon dioxide from fossil-fuel emissions, andan al/owance for countries to seli surpfus aut/ıorizations to pollute, t/ıe Worldwide Fund for Nature estimates t/ıat ı/ıe reduction from 1990 emission /eve/s wi/1 be only abouı 1.8%. T/ıe agreement adopıed by 178 countries in Bonn was largely t/ıe producı of give and ıake involving )apan, Ausıralia, Canada and ı/ıe European Union. But Japan's role was cruciaf because iı is t/ıe /argest economy af ter ı/ıe United Staıes and asa resu/t of concessions ıo Japan, ı/ıe product is a significanıly softened version of ı/ıe Kyoıo accord, allowing industrial nations wit/ı t/ıe greatest emissions of green/ıouse gases, principally carbon dioxide, to ac/ıieve t/ıeir cuıs wit/ı greater (/exibility. On ı/ıe ot/ıer /ıand ı/ıe preparations far t/ıe 4ı1> Congress on Pumps between 8-1 ONovember 2001 and t/ıe ICCI 2002 between 23-24 May 2002 stil/ continue wit/ı great attenıion and support. TESİSATDERGİSİ . . SAYl66 HAZİRAN 2001
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=