Tesisat Dergisi 66. Sayı (Haziran 2001)

mekanik tesisat sistemlerinin bir parçası haline gelmeye başlamıştır. Ancak, yılın bazı dönemlerinde ve yapının bazı bölümlerinde ısı kazancını sınırlama amacıyla gölgelendirmeyi hesaba katan doğal havalandırma uygulamaları ani yük değişimlerinde mekanik havalandırma veya soğutma sistemlerinin desteğine ihtiyaç gösterir. Bu yönleri ile konfor kulelerinin performansları, tam kesinleşmemiş teknolojik uygulama olanakları yaygın !aşmam ıştır. Genel olarak doğal havalandırmaya yönelik konfor kuleleri yağmur etkilerinden korunmalı, tepesi atmosfere açık, havayı dışarıya yönlendiren cihazlardır. Bütün rüzgar yönlerinde çalışır. Yapıya hava girişleri, oda pencereleri, kapılar, açıklıklar ve rüzgar kepçelerinden sağlanır. Rüzgar kepçeleri baca bağlantı boşlukları olan rüzgarı yakalamayı sağlayan aygıtlardır. Geleneksel kepçeler biryöne sabitlenmiştir. Fakat dönen kepçeler rüzgar vanalı olup, rüzgar geliş istikametine göre hareket edebilmeleri nedeniyle daha kullanışlı olup, rüzgarı hunilerinden geçirerek akışın yüksek hızlara erişmesini sağlayabilirler. İngiltere'de Stephen Gage ve ekibi tarafından yoğun şehir merkezlerindeki binalarda konfor kuleleri rüzgar yönlendiricilere ve rüzgar kepçeleri üzerinde araştırmalar yapılmış, çatılardan dış hava alan sistemlerin ısıtma, soğutma ve iç hava kalitesi yönleri ile test edilmiştir. Bu havalandırma sistemlerinde öncelikle rüzgarın yakalanması gereklidir. Ancak geleneksel rüzgar yakalayıcıların kompakt şehir merkezlerinde olduğu gibi rüzgar yönünün sürekli değişmesi nedeniyle verimsiz oldukları görülür. Bu nedenle dörtveya fazla parçalı split rüzgar yakalayıcı kullanarak rüzgar terminalinin alış ve veriş noktalarında pozitif ve negatif basınç yaratılmıştır. Bu yöntem rüzgar çıkış yönündeki değişimlerden bağımsız rüzgar yakalama ve yönlendirme olanağını sağlamıştır. Kapalı ortamlarda temiz hava, içinde yaşayanlar için vazgeçilmez bir koşuldur. ASHRAE Standart 62-1 989, yapılarda gerekli hava kalitesini ve buna bağlı havalandırma oranlarını belirlemiştir. Günün yaklaşık 20 saatini kapalı ortamlarda geçirdiğimiz dikkate alındığında mahallerde insanlardan, eşyalardan ve cihazlardan kaynaklanan toz, koku, gaz, toksin gibi kirlenme sonucu ortaya çıkan unsurların bertaraf edilmesi yaşanabilir, ortam şartlarını sağladığı gibi hizmette verimliliği de artırır. Bu amaçla öncelikle yapı standartlarına uygun doğal veya yapay havalandırma sistemlerinin uygulanması gerekir. Gelişen teknoloji, şehirlerdeki nüfus artışı, yoğun yerleşim bölgeleri, ülkemizde yapılarda iç hava kalitesinin yanı sıra çevre hava kalitesini de düşürmüş, 20. asrın ikinci yarısında şehirlerde hava kirliliği sorunu gündeme gelmiştir. ASHRAE ve benzeri standartlar esas alınarak, yapının pik yüklerine bağlı iç hava kalitesi sağlamak amacıyla, kişi başına belirlenecek taze hava sürekli iç mahallere verildiği takdirde, düşük yüklerde gereksiz kapasitede havalandırma yapıldığı gibi, enerji savurganlığına da yol açılmaktadır. Sinema, tiyatro, konser ve spor salonları gibi değişken insan içerikli, çok maksatlı salonlar, fuaye, giriş holleri, lokanta, hipermarket ve benzeri mahallerde (IAQ) iç hava kalitesi standartlarına uygun havalandırma sürekli uygulandığında, bu tür yapıların enerji giderlerinin büyük boyutlara eriştiği, enerjinin etkin kullanımı ve enerji tasarrufu sağlanamadığı incelemeler sonucu anlaşılmaktadır. Bu amaçla, Talep Esaslı Havalandırma sistemi gündeme gelmiştir. Talep Esaslı Havalandırma " (Demand Controlled Ventilation), bir mahaldeki insan sayısına göre mahaldeki dış hava miktarını düzenleyen bir sistemdir. Kişi sayısını ölçen sensörlerin mahalde insan bulunmadığı zaman ışıkları söndürerek enerji tasarrufu sağlaması gibi, Talep Esaslı Havalandırma mahalde az insan bulunması halinde sistemi ekonomik sınırlara çekerek, enerji tasarrufu sağlayan bir yöntemdir. Ancak bu uygulamanın ekonomik açıdan verimli olabilmesi için, mahaldeki insan sayısının değişken olması, fonksiyon yönünden ısıl yüklerin aralıklı pik yüklere ulaşması gerekir. Örneğin: Spor müsakabaları, konser ve gösteriler dışında özellikle parti kongrelerine hizmet vermekte olan Ankara, TESİSATDERGİSİ lliJIII SAYI 66 HAZİRAN 2001 Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda, televizyonlarda izlediğimiz üzere binlerce kişi ter, sigara dumanı ve sıcak ortam içinde bulanını geçirmektedir. Parti liderlerinin gömleklerinden fışkıran ter içindeki görünümleri, ülkemize has yapıların iç hava kalitesi düzeyini sergiler. Buna karşın, Tokyo Olimpiyatlarında kapalı spor salonlarında mimar Tange'in uyguladığı enjekte taze hava sistemi, Finlandiya'da P,-lvar Aalto'nun Sainatsalo'daki belediye binalarında 50 yıl önce uygulanan iç hava kalitesi yöntemleri ilginç tasarım örnekleridir. İç hava kalitesine dönük standartlar, yapının konumlandığı çevre koşullarına, yerleşim bölgelerine, iklim verilerine, yapının fonksiyonuna kullanıcıların sosyal düzeyine göre değişkendir. Özellikle ülkelerin eriştiği ekonomik düzey ve toplu yaşam koşulları, teknolojinin imkanları ile konfor sistemlerinde büyük olanaklar sağlanmıştır. Günümüzde ekolojik tasarım; yüksek teknoloji ile bir arada; enerji, çevre etkinlikleri, sağlıklı iç ortam koşulları, sürdürülebilir malzeme kullanımı, verimli işletme ve yaşanabilirlik şartları dikkate alınarak yapının elde edilmesi amaçlıdır. Bu tür tasarımda overdesign denilen ilave teçhizattan kaçınılmakta, akıllı binalara yönelik otomatik kontrol sistemlerinin minimize edilmesi amaçlanmaktadır. Bu anlamda birikimleri değerlendirme amaçlı pek çok araştırma yapılmakta, özel ihtisas firmalarının uzmanlıklarından yararlanılmaktadır. Ancak bu tür tasarımda başarılı yapı sayısı parmakla sayılacak düzeyde olup, hemen hemen hepsi uluslararası bağımsız kuruluşlar tarafından değerlendirilip, ödüllendirilmiş bulunmaktadır. Kaynaklar: 1. Çevre ve Ekoloji - Dr. Mine Kışlalıoğlu/Dr. Fikret Berker, 1989 2. The Closing Circle Energy and Economic - Crisis Commoner B. NY 19 71 3. Natura/ Energy and Vernacular Architectur - University of Chicago 1986 4. Kentleşme ve Konut Politikası - R. Keleş 1984 5. Basic Ecology ODUM. E.P. - Philadelphia 1983 6. Çevre Sorunları - Yavuz F.KeleşR. 1983 7. Yapı Teknolojisinde Nasıl ve Niçin Arayışları - Celal Okutan ifil

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=