Ekolojik tasarım, belirli "know-how" içeren araştırma, deneyim ve simülasyon araştırmasına dayalı yaratıcı bir dizayn olup, bu anlamda yüzlerce teknik kitap ve tebliğ yayımlanmıştır. Araştırmaların bir kısmı başarısız, bazıları ise ekonomik görülmemiş olmasına karşın dünyanın çeşitli yörelerinde çok başarılı uygulamalara rastlanmaktadır. Bu yönleri ile uygulamada dikkatli olmak, yanlış uygulamalardan kaçınmak gerekir. Ayrıca tasarımcıların temel bilgilerin yanı sıra, mimari ve mimari ile uyumlu tasarımda yapı teknolojisi kurallarına uyması doğa ilişkisinde ekolojik verileri sağlıklı değerlendirmesi gerekir. Bu anlamda reklam ve pazarlamaya yönelik sorumsuz yaptırımların önlenmesi gereklidir. Bu nedenle ekolojik tasarım, enerji, çevre etkinlikleri, hijyen, sağlık, iç mekan zenginlikleri ve konfor düzenini sağlayan mekanik tesisat verimliliğini arttıran bir yöntemdir. Mekanik tesisatyönünden ekolojik tasarım; enerji tasarrufu, enerji verimliliği, enerji geri kazanımı, çevre etkinlikleri, hijyen, sağlık ve konfora yönelik ekonomik ilkeleri hedefler. Bu amaçla mikro klima sistemleri, doğal havalandırma yöntemleri, otomatik kontrol, otomasyon, yapı fiziği ilkelerine uygun yalıtımdan başlayıp, kapalı ortamlarda yaşanabilirlik ve kullanılabilirlik standartlarına kadar uzanan dizgide ekolojik tasarım kriterleri dikkate alınmalıdır. Bu yaklaşım geçerli zorunlu standartların üstünde hızla gelişen teknolojiye uygun yaratıcı tasarımı zorunlu kılar. İnsanoğlu, asırlardır klima ortamlarına uygun, yaşam koşulları sağlamaya çalışarak, yerleşim bölgelerinde yaşanabilirlik standartlarını araştırmıştır. Diğer parametreler de dikkate alındığındaverilen bu çabanın başında iklim koşullarına uygun yerleşimlerde, çevre etkinlikleri öncelik kazanmaktadır. Ayrıca yapının yerleşim ve mimari tasarımında zararlı etkenleri azaltan, zorunlu ihtiyaçları sağlayan sağlıklı yapı ve çevre koşulları içinde "mikro-klima" sözcüğü yer almıştır. Dolayısıyla "mikro-klima" yapılaşma ve yapıya dönük mimari tasarım sözcüğü sayılmaktadır. "Mikro-klima" olgusu bütün yönleri ile özgün bilimsel bir tasarı m sanatıdır. Yapı ların rüzgar, yağmur, kar ve güneş ile etkileşimleri doğal havalandırma ve aydınlatma olanakları çevre koşulları dikkate alınarak sağlanır. Yapı teknolojisinde günümüze kadar gösterilen çaba, yapay mekanik tesisatının teknolojik gelişimiyle ısıtma, havalandırma, sıhhi tesisat dışında iç hava kalitesi, ısı, rutubet, koku, gürültü önlemleri gibi yapı içi iklimlendirme standartlarına dönüşmüştür. Bu gelişim sonucu 20. yüzyılda Amerikalıların "airconditioning", Avrupalıların "klima" ismini verdikleri sektör, dünyada büyük bir sanayi durumuna gelmiştir. XX. asrın ilk yarısına kadar yapıda lüks yaşamın simgesi olan klima, asrın ikinci yarısında günümüzün büyük bir kısmını geçirdiğimiz kapalı ortamlar, endüstriyel üretim ve sağlık tesisleri için vazgeçilemez ihtiyacı haline gelmiştir. Bu nedenle tasarımı, üretimi, uygulaması ve işletmesi büyük bir ihtisas gerektiren klima sektöründe, en küçük detaylara inen araştırma ve gelişimler her gün yeni bir buluş ile uygulama yöntemlerini bütün boyutlarıyla gündeme getirmiş bulunmaktadır. Mikro-klima imkanları her ülkenin yaşam koşulları, geçerli standartları klimatolojik verileri ve yerel koşullarına uygun tarzda denenmiş, uygulanmış olmakla beraber, ileri teknoloji akışında ilk kez Avrupa'da özellikle kuzey ülkelerinde başlamıştır. XX. yüzyıla damgasını vurmuş olan Amerikan teknolojisi üretim enflasyonu içinde enerji ve verimlilik konusunda Avrupa kadar titiz davranmamış, tüketiciyi korumaya yönelik kalite konusunda imalatları sınırlamamıştır. Diğer bir deyimle ile enerjinin maliyeti ve yetersizliği Avrupa ülkelerinde daha önce hissedilmiş, araştırmalar bu hedefe yönelmiştir. Özellikle bazı yörelerde klima cihazlarının kullanımını kısıtlama çabalarına giren İsviçre, İsveç, Danimarka, Hollanda, gibi ülkeler yapılarında sıra ile doğal havalandırma, iç hava kalitesi, enerji geri kazanım sistemlerinin verimliliğine dönük araştırmalarda önemli aşamalar elde etmişler, Avrupa Birliği standartlarıyla bu gelişim desteklenmiş, üretimde ekonomi ve verimliliğe yönelik değerler ön plana çıkmıştır. "Mikro-klima" sisteminin teknik tanımı aynı mahalde belirli bölümlerin (özel koşullarda) ekonomik klimalandırması olarak kabul edilmelidir. Bu TESİSAT DERGİSİ 111111 SAYl66 HAZİRAN 2001 yaklaşım, gelişen teknoloji ile mahallerin hava şartlarını kontrol etmeyi kolaylaştırmış, bu na yönelik buluş ve uygulamalar popüler olmuştur. Doğal havalandırma yöntemleri ise XX. asrın ikinci yarısında yerlerini mekanik tesisat sistemlerinin havalandırma ve klima yöntemlerine bırakmış görülmesine karşın dünyanın bir çok yöresinde önemini korumuş durumdadır. Özellikle İngiltere, Kuzey Avrupa ülkeleri, İsviçre, Almanya ve Rusya'da uygulanan bu sistemler, yılın her döneminde dört mevsim yaşayan ülkemizde olduğu gibi ekvator kuşağındaki ülkelerde, uzak doğuda, yazın kavrulan Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde yer yer uygulanmıştır. Doğal havalandırma eski Türk evlerinde de görülmektedir. Tarihsel yapılarda boğaz ve yalılarda, Safranbolu evlerinde, Diyarbakır yöresinde görülen örnekler yakın tarihlere kadar il ve ilçelerde geçerli imar yasalarımızda yer almış, yapıların her odasında tesisat bacaları zorunlu kılınmıştır. Çoklarının soba bacası amaçlı zannettiği bu yöntem gerçekte baca etkisi ile havalandırma amaçlı bir uygulamadı r. Nitekim Rusya'da geçerli SNIP kuralları konutlarda bu tür bacaları zorunlu kılmakta, mahallerin ortam havasını 1 ila 2 kez değiştirmek suretiyle kapalı ortam!arda iç hava kalitesini (IAQ) sağlamaktadır. Son yıllarda yapılarda ekolojik tasarımla bu imkanlar çok gelişmiştir. Malezyalı Mimar Dr. Ken Yeang'ın uygulamaları ve benzeri örnekler bunların güzel ve başarılı uygulamalarını sergilemektedir. Bu bağlamda İngiltere'de Battle Mc Corthy araştırma projesi lmperial College Aeronautieal Department (DETR) tarafından finanse edilmiş ''.Academy Editions Detail" dergisinin yapı serisinde "Guide" olarak yayımlanmıştır. Yapıların mimari tasarımı için yararlı bir rehber olan yayın pratik kullanım alanlarını sergilemekte tasarımda yol göstermektedir. Ancak, bu yaklaşımla_r fonksiyonel tasarımdan öte teknolojik bir çözüm görünümündedir. Ekolojik tasarım amaçlı doğal havalandırma sistemlerinde konfor kuleleri olarak adlandırılan rüzgar yönlendiricileri; tasarımcılara yoğuşmadaki ısı kazançlarını sınırlandırmak amaçlı kullanılmaktadır. İlk bakışta yapıda mekanik havalandırma sistemlerine karşıt bir çözüm olarak görülmesine rağmen rüzgar yönlendiricileri ve konfor kuleleri mekanik tesisattaki ısıl yükleri azaltıcı rol oynamaktadır. Verimliliği artıran baca etkisi ve doğal havalandırma yöntemleri ile yeni buluşlar
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=