Tesisat Dergisi 66. Sayı (Haziran 2001)

ENERJİ ETKİN EKOLOJİK BİNA TASARIMI Energy Efficient Ecologic Building Design Y apılarda "ekolojik" tasarımla ilgili dökümanlar incelendiğinde, "Enerji Etkin Ekolojik Bina Tasarımı" konulu bir bilgi aktarımının zorluğu görülür. Özellikle mühendislerin sorunlara yaklaşımlarında olduğu tarzda basit formüller, pratik kriterler sunulamaz. Bu anlamda genel bir yaklaşım, konunun çok boyutlu, karmaşık teknolojik araştırmalara dayalı bir tasarım olduğunu göstermektedir. Ekoloji; insanlığın var oluşundan bugüne kadar bilinen, insan yaşamına girmiş uygulamaları içeren, çok yeni bir bilim dalıdır. İnsanlığın doğa ile ilişkisinden ortaya çıkan, çevre bilimlerini kapsayan, disiplinler arası bir bilim olarak tanımlanır. Ekoloji, Alman bilimcisi Haeckel tarafından Yunanca Oikos (evcik) ve Logos (bilim) kökenlerinden türemiştir. Ekolojide enerji; ekonominin para birimi anlamında işlev görür. Ekolojide enerji etkinliklerinin temel ilkesi sistem seçimine uygun yöntem arayışına dayanır. Günümüzde enerji etkinlikleri, ekolojinin uygulamalı tasarımında önemli bir yertutmaktadır. Yapı teknolojisinde ekoloji çevre ile birlikte ele alındığında, belirli araştırmaların katkısı ile sağlıklı kentlerde, sağlıklı yapılaraendekslenmiştir. Bu anlamda yapılarda ekonomik, düşük enerji kullanan, yaşanabilinir yapılaşma hedeflenmektedir. Yapı teknolojisinde öncelikli şehir ekolojisi, yerleşke ekosistemleri ele alınmalıdır. Mimar Le Corbusier 1911 yılında İstanbul'u gördüğünde New York ile kıyaslayarak, İstanbul'u cennete, New York'u da cehenneme benzetmiştir. Bugün o değerlerini kaybeden İstanbul'un ekolojisi, büyük sorunlarla karşı karşıyadır. Bu nedenle şehir ekolojisinde önceliği sadece yeşil alanlar almayıp, geleneksel mimari değerleri taşıyan yapı tekniği ağırlık kazanmıştır. Bu doğrultuda ekoloji çok eski buna karşın (_ _ _- _c _E L_AL_o_K_u_T_A_N_- _ � J teknolojinin katkısı ile çok yeni bir bilim dalı sayılmalıdır. Yöresel ve geleneksel mimari, temel ilkeleriyle doğaya ve çevre koşullarına uygun yapım sanatıdır. Çözümler doğada mevcut uygulamalar bulunarak şekillendirilip, biçimlendirilmek suretiyle yaratıcı ekolojik tasarıma dönüşmüştür. Bunun Anadolu'da uygulanan pek çok örnekleri görülür. Antep, Şanlıurfa, Diyarbakır illerinde eski kesimin dar sokaklı, yüksek ve kalın duvarlı geleneksel mimarisinin çevreye uyumu, yapıların ortak duvarların güneş etkisini azaltan, gündüz depoladığı ısıyı gece yayarak gece-gündüz ısı farkını aza indiren görevi ilginçtir. Geleneksel Akdeniz mimarisi özelliklerinden, iç avlulu evler, avluyu çevreleyen duvarların koruma etkisinin yanı sıra serinlik olanakları, ayrıca avludaki mutfağın duman, yangın ve koku önlemleri, su sebil ve havuzlarının buharlaşma etkisi; avlu ve köy evlerindeki taşlık veya sıkışmış topraktan oluşan girişlerde sulama ile sağlanan serinleme, yapılarda ekolojik uygulamaları gösterir. Aynı yaklaşım Osmanlı saray mimarisinde çok gelişmiş, estetikle; zenginlenmiş; şadırvan, avlu, çeşme, fıskiyeli havuzlar, saray bahçelerinin çok TESİSAT DERGİSİ IIIDIIII SAYI 66 HAZİRAN 2001 güzel örneklerini sergilemiştir. Akdeniz mimarisi özelliklerini içeren kafeslere; Şanlıurfa, Gaziantep, Kahramanmaraş, Safranbolu evlerinde rastlanmaktadır. Geleneksel yapıların İstanbul tipi rüzgarlık, evin en fazla rüzgar alan cephesinde en üst katta camsız pencere gibi açıklık bırakılarak oluşmuş, oradan giren rüzgarın hava dolaşımı sağlanmış günümüz iç hava kalitesi standartlarının öncüsü olmuştur. Bu tür hava delikleri önüne konan su dolu büyük çömlek küplerin, sıcak iklimlerdeki serinletme etkisi mikroklima sistemlerinin ilk örnekleridir. Camilerdeki kubbelerve benzer tarzda kubbeli yapılardaki deliklerle atılan pis hava, kubbe altı havuz ve şadırvan imkanları, yapılarda doğal havalandırmanın öncüleri sayılmalıdır. Bu nedenle ekolojik tasarım yapı mimarisi ile başlamıştır. Arazide yapı oriyantasyonu, klimatolojik koşullar, güneş etkisi, güneş ışınların açısı, etki süresi, dış hava sıcaklığı, nem, yağış, rüzgar ve çevre koşulları dikkate alınmalıdır. Bu doğrultuda Kastamonu ve Safranbolu evlerinin sofa yönlendirmesi doğaya uygun serinletme sistemlerinin en güzel örneğidir. Güneş kuşağında bulunan ülkemizin eski Anadolu evlerinin konumu incelendiğinde pencerelerin güneye baktığı görülür. Gün boyunca güney cepheden etkili kış güneşi dar açılı ışınları ile evi ısıtır. Yazın dik gelen ışınlara karşı gerekli önlemler alınmış pencereler, tente ve perdelerin yanı sıra çevre ağaçları tarafından korunmuştur. Günümüzde "pasif" güneş enerjisi olarak adlandırdığımız bu yöntem modern yapılarda yapı kabuğunun izolasyonu ile gündeme gelmiş, ayrıca ekolojik tasarımla yapıların güneş alabilmesi olanağı sağlanmıştır. Ayrıca aktif güneş enerjisinin kullanımına dönük yüksek teknoloji uygulamaları etkili olmuş, tasarım güneş evleri ve akıllı bina teknolojisine yönelmiştir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=