Tesisat Dergisi 65. Sayı (Mayıs 2001)

Giriş )sıtma, klima ve havalandırma alanında karşılaşılan ilginç ve önemli notları toplayarak, belirli aralıklarla bunları paylaşmak güzel bir alışkanlık haline geldi. Son dönemde biriken bazı notları bu yazıda birlikte yayınlıyoruz. Yazı klima, havalandırına, ısıtma ve temiz su tesisatı olmak üzere dört ana başlıkta toplanmıştır. Bu notlar daha çok firma tecrübesini ve tavsiyelerini aktarmaktadır. Dolayısıyla tartışmaya açıktır. lsıl konfor için, bir odadaki ortam sıcaklığı ile odayı çevreleyen bütün yüzeylerin ortalama sıcaklıkları arasındaki fark 3 °C'yi aşmamalıdır. Bu farkın artması, hava esintileri yaratarak; üşüme hissine, grip, nezle gibi hastalıklara, ortam sıcaklığının normalin üstüne çıkartılarak enerji kaybına neden olacaktır. Duvarların izole edilmesi, pencere altına radyatör konulması veya camdan gelecek soğuk radyasyonun sıcak hava akımı ile kesilmesi ısıl konforunu yükseltecektir. A. Klima Sistemleri ile İlgili Pratik Notlar 1 . İzmir, İstanbul ve daha ela soğuk iklim bölgelerindeki iş merkezlerinde, a) Binanın ısı kaybı statik ısıtma ile karşılanmalıdır (termostatik radyatör vanası ile kontrol edilen radyatörler ve benzeri ısıtıcılar). Sıcak hava canı önünden düşük hızlarda yükselir ve ısıtmada ideal konfor şartı ve sessizlik sağlanır. b) Havalandırma ve soğutma tavandan yapılmalıdır. Soğuk hava menfez çıkışında ortamdaki havadan daha ağır olduğu için düşük hızlarda üflenebilir ve aşağı doğru yavaşça iner. c) Anemostatlarclan kış aylarında da (ilk ısıtma dışında) yaklaşık 16-18 °C sıcaklığında hava verilebilir. d) Hacim içinde yukarıda toplanan ısı ve aydınlatmadan gelen ısı ile yine yukarıda toplanan sıcak hava, anenıostatlardan çıkan soğuk hava ile karıştırılarak ortamda çok iyi bir hava sirkülasyonu sağlanmış olur. e) Uflenıe havası sıcaklığı eskiden ortanı sıcaklığının üzerinde seçilirdi. Bu durumda, t Enerji tüketimi oldukça fazla olur t Üflenen hava sıcak olduğu için (hava yeterli hızda üflennıezse) tavan seviyesinde hareket ederek egzost menfezlerinden ortamı terk eder. t Taze hava da böylece ortama yeterince verilememiş olur, iç hava kalitesi bozulur. t By-pass olan taze havanın ısıtılması için kullanılan enerji boşa harcanacaktır. f. Ortama kışın üflenen hava sıcaklığı genelde ortam sıcaklığından daha düşük olmalıdır. t Tavanda toplanan ısıyı alarak ideal bir ekonomizörün avantajları kullanılmış olur. t İçeriye verilen taze hava ile ortamda tam bir sirkülasyon sağlanır. İç hava kalitesi artar. t Enerji tüketimi çok azalır, konfor artar. Pleniunıdan serbest emiş kanal maliyeti ve işçiliğinde önemli bir tasarruf sağlar. Ayrıca aydınlatma armatürlerinin ısısı absorbe edilerek ortama yayılması engellenir. 2. Ofis binalarında bulunan seminer salonlarında genellikle yazın seminer yapılmamaktadır. Yaz aylarında kullanılan yıllık izinler ve genel eğitime verilen tatil bunda etkilidir. Bu mevsimde seminer salonları nadiren çalışsa da bu çalışma kısa süreli olmaktadır. Tesisat projesi aşamasında seminer salonlarının hesaplanan ısı kazançları da, binanın diğer hacimlerinin soğutma ihtiyacına eklenerek, eş kullanım faktörüyle çarpılmak suretiyle soğutma grubu seçilmektedir. Bu durumda, a. Yazın seminer salonları kullanılmadığından, soğutma grubu kapasitesi büyük seçilerek pahalı cihaz satın alınmış olmaktadır. b. Ara mevsimlerde ise, binanın genelde soğutma ihtiyacı olmadığı günler seminer salonunu soğutmak için büyük kapasitedeki su soğutma gruplarının çalıştırılması gerekmektedir. c. Bu büyük kapasite genellikle hiç kullanılmamaktadır. 3. Seminer salonları için çatı tipi direkt genleşmeli paket cihazların kullanılması halinde, a. Kuruluş maliyeti yaklaşık %50 daha ucuz olabilir. b. İşletme maliyeti de daha az olacaktır. c. İşletme daha basitleşecektir. 4. Konfor kliması uygulamalarında -2,60 m. kat yüksekliği bulunan mekanlarda üfleme havası sıcaklığı 14°C'nin altında olmamalıdır. Ancak 15m. kat yüksekliği bulunan bir fuar alanında, özel difüzörler kullanılarak üfleme sıcaklığı 9°C seçi lebi lmektecl i r. 5. Son zamanlarda daha fazla uygulanmaya başlanan bir yeni yaklaşım, VAV sistemlerinde alışılanın çok altında sıcaklıklarda hava kullanılmasıdır. VAV kutularına beslenen hava sıcaklığı genelde 1 4-1 6 °c mertebesindedir. Fanlı tip VAV kutusu (fan powered VAV) kullanıldığında, VAV kutusuna giren havanın sıcaklığı 9 °c mertebelerine kadar düşürülebilmektedir. Kutulara beslenen hava sıcaklığı sabit değerde olup, değişen soğutma yüküne göre debi değiştirilmektedir. Yeni bir yüksek bina uygulamasında; soğutma grubunda su sıcaklığı 4/12 °C, klima santralı hava giriş-çıkış sıcaklıkları 28/9 °C, VAV kutusu hava giriş sıcaklığı 10,5 °c olarak seçilmiştir. Bu durumda; a. Düşük sıcaklıkta su üretildiğinden, soğutma grubunun COP (verim) değeri düşer, elektrik tüketimi artar. b. Klima santralından çıkan havanın sıcaklığı düşük olduğu için (9 °C), soğutma serpantinlerinde daha fazla yüzeye ihtiyaç vardır. Santral büyüyünce hava tarafı direnci de artar. TESİSATDERGİSİ SAYI 65 MAYIS 2001 .. TRANSKLİMA SOĞUTMA MAKİNALARI SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ Abide-i Hürriyet Cad. Şehit Ahmet Sk. Mecidiyeköy iş Merkezi No.86-87 Kat.6 80310 Mecidiyeköy - lstanbul Tel:(0212) 273 02 24 -211 21 49 Fax:(0212) 272 61 03 e-mail: transklima@transklima.com web: www.transklima.com

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=