Tesisat Dergisi 65. Sayı (Mayıs 2001)

•• •• •• GORUNUM VIEW ■ Celal Okutan ll aşbakan Sayın Bülent Ecevit, Odalar Birliğinin, hükümetin çekilmesi çağrısı üzerine, yapılan eleştiriler, sivil toplum kuruluşlarının direnişleri ne karşın "Nasıl Bir Hükümet?" sorusunu gündeme getirmiş, toplum olarak somut öneriler beklentisine girmiştir. Zamanla gelişen olaylar; çözüm arayışları bizlere devlet yönetiminde demokrasi ilkeleri dışında hiç birçözümün ülkeyararına olmayacağını göstermiş, ayrıca yönetimde mevcut hükümetin yerine daha güvenli ve sağlıklı alternatiflerinin bulunmadığını sergilemiştir. Nitekim kısa bir sürede Odalar, TÜSİAD ve Anayasal kuruluşlar bu tür önerilerden vazgeçerek krizin gelişimini gözlemekle yetinmiş bulunmaktadır. Gerçekten günahı ve sevabıyla, hata ve kusuru ile bu dönem içinde hükümetin iş başında kalması meclisin desteği ile ülkede güven sağlaması çok önemlidir. Ayrıca Başbakan Sayın Ecevit'in yaşı, sağlık durumu ne olursa olsun yürütme organının başında gece-gündüz demeden özverili hizmeti ülke için bir güvence sayılmalıdır. Klasik İngiliz anekdotları arasında zaman zaman anlatıldığı üzere; ortaçağşatolarının birinde misafir kalan bir asil, gece ışıksız ortamda tuvaleti bulamayıp kirlettiği mendili sallayarak pencereden atarken kirlettiği tavan ve döşemeyi para karşılığı uşağa temizletmek istediğinde uşağın büyük bir ciddiyetle" Tavanı nasıl becerdiniz? Efendim!" sorusu sorunların nedenlerini gündeme getirir. Bu doğrultuda analiz ve kriterlere dayalı olmayan hırsız polis usulleri ile kolay çözüm bulunamaz. Bu araştırmada doğru ve sağlıklı yaklaşım, toplumsal destekle 9 Sorunların nedenlerini aramada analiz ve kriterlere dayalı olmayan hırsız polis usulleri ile kolay çözüm bulunamaz. Bu araştırmada doğru ve sağlıklı yaklaşım, toplumsal destekle sağlanabilir. Ancak bilgi almaktan uzak kaldığımız sürece doğru yol arayışlarımız sürecek, ülkeyönetimine güvensizlik artacaktır.' sağlanabilir. Ancak bilgi toplumu olmaktan uzak kaldığımız sürece doğru yol arayışlarımız sürecek, ülke yönetimine güvensizlik artacaktır. Özellikle bilinçsiz tartışmalar, sihirli değnekli kahraman arayışları zaman kaybettirmektedir. Ekonomik kriz; bu ülkede bilim, teknik, teknoloji, kültür ve sanat olmak üzere her konuda düzeyimizi ve noksanlarımızı ortaya koymaktadır. Eğer bu ülkede Cumhurbaşkanının Başbakana; "hukuk ilkelerine uyunuz, yolsuzlukların üstüne gidiniz"! işarı ile devlet krizi oluyor, ekonomi sarsılıyor ve siyasi otoriteye güven kalmıyor ise; bu sorunu Kurtuluş Savaşları yerine toplum olarak ulusal onarım ve yeniden yapılaşma ile çözmek, ülke için sağlıklı olmaktadır. Bu anlamda bir musibet, bin nasihattan daha iyi sayılmalıdır. TESİSATDERGİSİ SAYI 65 MAYIS 2001 .. NASIL • BiR .. .. HUKUMET OIMALIDIR? Devletimiz bugünkü ekonomisi, insan gücü, bireylerin girişkenlik ve çalışkanlığı ile batıda Avrupa Birliğine üye ve aday ülkelerin bir çoğundan dahazengin durumdadır. Yetişmiş, aydın, bilgili, deneyimli, uzman kişileri ve özellikle yeterli nitelikte ve kaliteli genç nesil ülkenin güven kaynağıdır. Bu anlamda çok basit bir yeniden yapılanma, kısa bir sürede ülkeye büyük atılımlar kazandırabilir. Demokrasi ilkelerine uygun ilk adım Ecevit Hükümetinin içinde bulunduğu ortamda yapısal reform programını hazırlayıp çekilmesi, krizin yanı sıra çözüm yöntemlerinin sorumluluğunu yüklenmesi gerekir. Slogan haline getirilen Ekonomik Kurtuluş Savaşının ilk öncüleri Türkiye Büyük Millet Meclisinde bizleri temsil eden milletvekilleri olmalıdır. Siyasete olan güvensizliği, milletvekilleri güvene döndürmelidir. Bu anlamda ulusal bir siyasi otorite onların desteği ile sağlanır ve millete güven verir. İster kendi içlerinden, ister dışardan yetenekli uzmanlarla oluşturulacak hükümetler; ülke ekonomisini; nekahetdevri aşamasında Anayasa, Seçim Kanunu, Siyasi Partiler Kanunu, Avrupa Birliğine uyum amaçlı yasalar vasıtası ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin desteği ile ülkeyi arzulanan düzeye çıkarabilir. Koalisyon partilerinden oluşan ve meclisin çoğunluğunu elinde tutan hükümetin kriz sonu parlemento dışı bir uzmandan medet umması siyasi otoritenin, kamu yönetiminin bir zaafı sayılmalıdır. Aynı şekilde toplum Sayın Kemal Derviş'i bir kahraman olarak görmektedir. Uygar bir görünüm sergileyen Sayın Derviş'in kendisinden yapamayacağım dediği projeleri beklemeyin, ikazına rağmen çoğunluk onun bir çırpıda dış yardım

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=