Tesisat Dergisi 64. Sayı (Nisan 2001)

entegratörü olarak çalışmasını sürdürmekten çok, sistemin daha da gelişmesini sağlamak amacıyla dizayn edilmiş ev ve yapı teknolojisi uzmanlığı için ileri derece de kurslar başlatmıştır. Benzin ve gaz fiyatlarındaki aşırı artış yenilenebilir enerji tartışmalarını gündeme getirdi. Sizce tesisatlar, termal güneş enerjisi kullanımında nasıl bir rol oynayabilir? Yon Bock und Polach: Güneş enerjisi şu an gündemde. Son bir kaç yıl içinde güneş enerjisi teknolojisi alanı kadar gelişen bir endüstri neredeyse hiç olmadı -belki rüzgar enerjisi hariç. 1999 yılında Almanya'da sadece su ısıtmak amacıyla 400 000 m2'den fazla yeni güneş enerjisi panelleri evlerin çatılarına yerleştirildi. Doğal olarak, içme suyunu ıs ıtmak için kullanılan güneş enerjisi tes isatları CO 2 emisyonlarını ve maliyeti de azaltmaktad ır. Ancak enerji fiyatlarında artışların yaşandığı günümüzde, bu pazarı güçlendiren, güneş enerjisini topluma tanıtım çalışmaları olmuştur. Enerji pazarları yeniden yapılanıyor. Liberalizasyon ve bununla birlikte elektrik ve gaz sektöründe artan rekabet ısıtma endüstrisini nasıl etkileyecek? Yon Bock und Polach: Bu firmalar sıhhi tesisat, ısıtma ve klima ticareti konu larında yeni pazar fırsatları çıkaracaktır, (gaz, benzin ve su için) enerji acentaları gibi. Yapılan bir araştırma SHA işinde olan on şirketten yaklaşık birinin enerji satışı yaptığını göstermiştir. Tüm şirketlerin üçte biri bu konuya ilgi duymaktadır. Daha büyük SHA şirketleri özellikle bu fikre çok sıcak bakıyorlar. Ayrıca, bu konuyla ilgili hemen hemen tüm SHA firmaları tüketiciyle iletişim kuracak ve bunu sürdürecek bir enerji acentası rolünü üstlenebilecekleri enerji üreticileri ile kapsamlı bir anlaşma yapma konusunda hem fikirler. Fuel-cell'lerin yerleştirilmesinin açıklanması son zamanlarda bir çok tartışma çıkmasına yol açmıştır. Bu konu, sadece ısıtmateknoloji firmalarının değil, (Hamburg Gaz Danışma Şirketi veya Sulzer gibi) yeni oyuncular ve hatta (Siemens ve ABB gibi) daha büyük grupların da ilgisini çekmektedir. Sizin bu yeni teknoloji konusunda görüşleriniz nelerdir? Yon Bock und Polach: Politik yönden düzensiz bölgelerde enerji ileticilerine bağlı olmamız, üretimde güvenliğin olmaması, artı ham madde kaynaklarının sınırlı olması bu yeniliklere pozitif açıdan bakmamız gerektiğini göstermektedir. Ayrıca, teknolojiler sıhhi tesisat, ısıtma ve klima endüstrisinin alanlarının gelişmesini sağlıyor. Bu kapsamda, biz yenilikleri memnuniyetle karşılıyoruz - elbette yeterli testler yapıldıktan sonra. Alan testleri kesin bir görüş belirtmek için yeterli olmuyor. Klasik buhar kazanları tarihe mi karışıyor? Yon Bock und Poladı: Endüstride buhar kazanı tabiri, su sıcaklığı derecesinin sabit olduğu buhar kazanı anlamına gelir. Bu uzun süredir kullanılmıyor. Bunun yerini düşük dereceli buhar kazanı aldı. Bundan sonraki aşama yoğuşmuş buhar kazanlarıdı r. Enerji kullanımında daha fazla artış olması fiziksel olarak ne düşük dereceli teknoloji, ne de kalorifik değer ile mümkün olamayacağından, mantıken bir sonraki aşama fuel-cell olmalıdır. Ancak, fuel-cell'lerin gerçekten başarı olacağını tahmin etmek şu an mümkün değildir. Fuel-cell teknolojisi halen deneme sürecindedir. Bu gelişmeye ısıtma sektörünün tepkisi ne olacaktır? Yon Bock und Polach: Sektör, düzenli çalışan, emniyetli ve bu yeni teknolojiye açık bir fuel-cell beklentisi içerisinde. Sektörün, pazar tanıtım ını desteklemek üzere hazı rlık konusunda ne kadar ileri gidebileceğini görmek amacıyla şu anda bireysel fuel-cell imalatçıları ve teknik komitemiz arasında deneme testleri yapılmaktadır. Şu an, eğitim ve ileri eğitim, pazar stratejileri, satış kanalları ve sonuncu olarak da teknoloji konusunda bir takım sorunlar vardır. ijiJ TESİSATDERGİSİ SAYl64 NİSAN 2001 ımı F. ııı.ı. i

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=