•• yedekler ve aksamdan gelmiştir. İstatistik Enstitüsünden toplam rakamları bekliyoruz ama hemen görünen ihracat rakamlarınn kurun bastırıldığı bir dönemde azalmadığı hatta arttığıdır. Fakat daha çok dikkat edilmesi gereken husus, yerli sanayimizin pompa ihracatının, ithal malların aksam ve yedeklerini karşılayamadığıdır. Bir diğer değişle, pompa ihracatımız kadar aksam ve yedek ithalatımız var. Yedek parçaların, özellikle ithal yatırım mallarında, ki bu yüksek rakamlar esasen oradan gelir, nasıl bir istismar konusu olduğunu herkesin malumu olduğuna göre, bu duruma hep birlikte dikkat etmeliyiz. En çok da kullanıcılar dikkat etmelidir. Burada bir kaynak israfından söz etmek kolaylıkla mümkündür. "Yerli sanayimizin pompa ihracatı, ithal mallann aksam ve yedeklerini karşılayamamaktadır." Tesisat Dergisi: Bu geni� tarif, piyasanızı tam belirliyor mu? Derneğinizin üye/eri sektöre/ dağılım itibariyle bu piyasanın hangi kısmında yoğunluk göstermekte/er? Üyelerinizin üretimmiktarı ne mertebeir? Kutlu Karavelioğlu: Dernek üyelerimizin hemen tamamı santrifüj pompa imalatsıdır. Sektörün daha yakından ve detaylarıyla takip ettiğimiz, edebildiğimiz kısmı da bu kısımdır. Santrifüj pompalarda ithalattoplamtutarı aksamı katmadan, 3435 milyon USD'ye, ihracat tutarı ise 9-1 O milyon USD'dir. Deplasmanlı pompa üreten birkaç üyemiz de olduğundan sektörün o kısmına dair bazı bilgilere de sahibiz. Fakat akaryakıt ve yağ pompalarını, ölçü tertibatlı pompaları, içten yanmalı motorlarla ilgili, taşıtlarla ilgili pompaları şimdilik bir kenara bıraktık. Bu durum yabancı derneklerde de aşağı yukarı böyledir. Pozitif deplasmanlı pompalarda ithalat ihracat rakamları, son yıl için, 25-26 milyon USD'ya 9-1 O milyon USD oldu. Bunları döner ve doğrusal hareketli diye ayırıyoruz; ve önemli kısmı hidrolik üniteler için kullanılan pompalardır. Büyük yatırımlar isteyen bu hassas imalatta benim bildiğim Hema var en büyük ve ihracatın büyük kısmını da onlar yapıyor. Küçük ölçekte birkaç firma daha var, ihracat yapabiliyorlar. Bu ciddi pazarda da yerli alternatifin ortaya koyulması çok sevindirici bir durum elbette. Çok alt başlık var sektörde fakat genelde aldığımızın üçte biri kadar satışımız olduğunu söyleyebiliriz. Bu oran aksamda da korunmaktadır; 2000 yılı için pompa aksamı ihracat rakamı bütün tarifelerde sanırım 14 milyon USD civarında olacaktır. Burada, bir yanlışlığa meydan vermemek üzere, az ewel bahsettiğim sınıflandırmanın, Derneğin üye niteliği tercihine yönelik olarak yapılmadığını, ama kurucuları ve mevcut üye kompozisyonu itibariyle çalışmaların bu ·şekilde ilerlediğini ifade etmeliyim. Bu büyük alanda imalat yapan her firma bizim potansiyel üyemizdir. Tesisat Dergisi: Konuyu bir de piyasanızda ki ithal oranı ve ithal yerli rekabeti açısından e/e alırsak? Kutlu Karavelioğlu: Bu tariflediğimiz piyasaya, yani mevcut üyelerimizin pazarına üretimden yapılan satışlarda, ithal oranının %35-40 arasında olduğunu söyleyebiliriz. Bu ciddi bir orandır, ve üzerinde çok çalışılması, düşünülmesi gereken bir tezahürdür. Yatırım malları ve piyasa malları diye bir tasnif yapmaya girişebiliriz, fakat bu tarife sistematiğinde çok da güvenilir neticeler elde edemeyiz. Öyle ihaleler olur ki ülkemizde, tek bir pompa istasyonunun teçhizatı 10-12 milyon USD'ı bulabilir. Yılda birden fazla olduğu vakidir de. Bu büyüklükte alımlar uluslararası ihalelerle yapılır, borçlanılarak yapılır, çünkü ülke kaynakları kısıtlıdır. İşi alan yabancılar, bir de kredi satmış olurlar. Öyle garibizdir ki, boru hattına, inşaat kısmına para bulduğumuz bu projelerin %5'ini, %1 O'unu bulmayan teçhizatına para bulamayız. Yerli imalatçıları daha baştan saf dışı bırakan ve ne yazık ki bankacılık sistemimizden de kaynaklanan bu tip mecburiyetler, bu tip haksızlıklar, bu büyüklükteki işlerin fevkalade kolayca o yılın rakamlarını altüst etmesine neden olurlar. İthal oranının önemli kısmının da benzer yatırımlardan ve zaman içinde yapılmış bu tip bir çok alımların pahalı yedek parçalarından geldiğini belirtirsek, yerli üretici ve ithalatçılar arasında TESİSATDERGİSİ SAYI 63 MART2001 IBII N.;ı;.E-IW-1--EW• yaşandığı dile getirilen, fakat esasen kullanıcılar için, özellikle de kamu için çok daha büyük önem arz eden sorunlardan biri ortaya çıkmış olacaktır. "Boru hattına, inşaat kısmına para bulduğumuz bu projelerin, %5'ini, %10'unu bulmayan teçhizatına para bulamıyoruz. " Tesisat Dergisi: Yerli imalatçı/arın, yabancı ürünlere bakı� açısı diğer sektörlerdeki gibi midir? İthalatı bir milli israf olarak mı görüyorsunuz? Kutlu Karavelioğlu: Yerli üreticilerin tüm ithal mallara sonuna kadar karşı oldukları bir varsayımdır, beklentidir. Karşı olunan husus haksız rekabettir. İthal ürünlerin . pek çoğunda kalite noksanı vardır, yeterince denetlenememektedirler. İthal malların, yerli mallardan iyi olduğu kanısı ne yazık ki sadece bizim sektörümüzde değil, her alanda yaygındır. Ve işlenmektedir de. Fakat özellikle pompa gibi fevkalade önemli bir üründe ortaya çıkabilecek sorunlar, ithal ürün almaya karar verenlerin veya bunu empoze edenlerin "daha ne yapayım, ithal mal aldım veya aldırdım" laflarıyla geçiştirilemez. Hala rastlanabilen bu grup seçicilerin yaptıkları bir başka israf da pompaları gereğinden büyük seçmektir. Böylece kendilerini emniyette hissederler, ancak masrafa katlanan kullanıcıdır. Paranızı veya adına iş yaptıklarınızın kaynaklarını en doğru şekilde değerlendirmediğiniz her durum israftır. Tesisat Dergisi: Üyeleriniz olan yerli imalatçıların vurguladığınız tasarrufa katkıları en çok hangi noktadadır? Kullanıcılar açısından öne çıkan avantajlarınız nelerdir? Kutlu Karavel ioğlu: Yerli, yabancı ayrımını birtarafa bırakalım biran; pompa hizmetin, üretimin can damarıdır ve alacağınız yer de size en yakın olan, arızalara anında ve üstelik de günlük harcirahlar, uçak paraları istemeden, teknisyenlerin vize işlemlerini bekletmeden, hatta bilabedel ve derhal müdahale edecek olan, garantisinin arkasındaki, elinizin
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=