Tesisat Dergisi 63. Sayı (Mart 2001)

kapsamda özellikle dünya bazındaki uygulamalar doğal gaz veya uygun sıvı yakıtlı maliyeti olan ülkelerdeki makina satışları ağırlıklı olmak üzere absorbsiyonlu makinalar olarak gelişmiştir. Bizce bu makinalar endüstriyel cihazlardır. Bunların katalog üzerinden satışının yapılıp Türkiye'ye getirilmesi kesinlikle yeterli değildir. Bunlar Türkiye'de bilinmeyen makinalar olması dolayısıyla satış sonrası garanti ve servis hizmetlerinde yeterli olmak gerekir. Şu anda iki senelik distribütörlük programımız altında ağırlıklı olarak bizim de satışımız elektrikli chillerlerdir. Türkiye'de 7 bölgede oluşturduğumuz servis teşkilatıyla şu an mevcut chillerlere ilgili hizmet vermektedir. Ama önümüzdeki dönemde zaten ilk olan İGDAŞ projesi dahilinde bu makinelerin eğitimi, bu makinalara yapılacak servis eğitimi, servis verici personel eğitimi ve kullanıcı eğitimlerini Century ile organize ettik. Yani önümüzdeki dönem içinde absorbsiyonlu ehiller pazarının büyüyeceğini programlarken bu konuda vermemiz gereken satış sonrası servis hizmetlerinin de programını firma içi dahili organizasyonlarımızda gerçekleştirdik. Ne kadar çok bina ve büyük iş merkezinde ve daha büyük plazalarda bu sistem kullanılmaya başlarsa, o zaman projecilerin, tasarımcıların, imalatçıların, montajcıların bu sistemler hakkında daha fazla bilgisi olacağına inanıyoruz. İGDAŞ'ın doğal gazı kendi satışını yapabilmek ıçın absorbsiyonlu makineleri tercih etmesi veya sektör anlamında yönlendirmesinden ziyade kullanılacak olan her absorbsiyonlu makina aslında yüksek güç çeken, çekmesi potansiyel bir elektrikli chillerın yerine yerleştirilmektedir. Ülke ekonomisi veya şu an hükümet programı dahilinde elektrik enerjisinden yapılabilecek tasarruflar ve elektrik sıkıntılarının da gündemde olduğu bir dönemde ve önümüzdeki yıllarda ciddi bir elektrik problemi olan bir yaklaşımda bu çok daha önemlidir. Normal olarak bir işletmeye bakarsanız, bir iş merkezi veya bir otel kompleksinde soğutma grupları, özellikle elektrikli soğutma grupları en TESİSATDERGİSİ SAYI 63 MART2001 ımı yüksek oranda enerjiyi kullanan makinalardır. Bu takribi olarak bir işletmenin %25-30 mertebesine varan elektrik enerjisini yaz şartlarında soğutma grupları çekmektedir. Örneğin bir tatil köyünde 1000 kilowatt lık bir enerji çekimi bir saat boyunca olmaktayken, bunun 300 kilowatt'ı soğutma gruplarından çekilmektedir. Bu kapsamda elektrikli ehiller yerine doğal gazla çalışan absorbsiyonlu makinaların uygulanmasını sağlayacak hükümet politikalarının önümüzdeki dönemde, özellikle elektriğe bağımlılık anlamındaki dar boğazın aşılması anlamında da devlet politikası olarak teşvik edileceği görüşündeyiz. Soğutucu akışkan olarak bu makinaların su kullanması da son derece önemlidir. Yani soğuyan da sudur, suyu soğutan da. Bu anlamda da absorbsiyonlu makinalar son derece çevreci makinalardır. Neticede son 15-20 yıl içinde dünya gündemine gelen, ozon tabakasının delinmesi ve dünya atmosferinde sera etkisi oluşturması anlamında özellikle soğutma sanayiini de ilgilendiren, soğutucu akışkanların kısıtlanması ve yasak getirilmesi, ki bu akışkanlar Freon11-12 , R22, 407C, 407B, 134a gibi ve tümü ile elektrikli chillerlerde kullanılan bu akışkanların aslında absorbsiyonlu soğutma gruplarında kullanılmaması, bu makinalarda kullanılanın tamamıyla su olması dolayısıyla atmosfere ve ozon tabakasına zarar vermeyen çevreci makinalar olarak kabul edilmektedirler. Türkiye'de klasik bir bina yapıldığında, yapılan tesisat uygulamasında, kışın ısıtma amaçlı bir kazan yerleştirilir, sıcak kullanım suyu ihtiyacı için de bir ilave boiler montajı yapılır. Yaz soğutması için ise ayrıca bir soğutma grubu alınır ve bunların borulamaları, devrelemeleri ve pompaları da buna göre düşünülür.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=