Tesisat Dergisi 63. Sayı (Mart 2001)

Bundan sonraki Türkiye'nin önündeki enerji darboğazını da gözönüne alarak bu tip makinalarin, yani absorbsiyonlu klima cihazlarının, soğutma gruplarının kullanımında yoğun bir potansiyel artış olacağı inancı içindeyiz. Çünkü benzer uygulama ve pazar trendi aynen İtalya'da da yaşanmıştır. İtalya'daki pazar da özellikle soğutma gru piarı önceleri elektrikle çalışan klasik chillerlerle başlamış, Rusya doğal gazının ülkeye ucuz ve uygun maliyetlerle girmesi ile de trend yavaş yavaş absorbsiyonlu cihaz kullanımının artması şeklinde hareket etmiştir. Bu tip absorbsiyonlu makinalarin pazarın içindeki artış oranları da yine ülkedeki doğal gaz dağıtım ve satışını yapan firmaların absorbsiyonlu cihaz satışını desteklemeleri yolu ile olmuştur. Bu destek nereden gelmektedir diye düşünecek olursak, konu şudur; aslında doğal gaz satışı ile yükümlü gaz firmaları doğal gazı yıllık anlaşmalarla almaktadırlar ve satışlarının en büyük oranı da kışın olmaktadır Çünkü gaz kullanımı ısıtma amacı ile gerçekleşmektedir. Yazın ise ısıtma olmadığından gaz satışları düşmektedir. Herhangi bir şekilde gaz ihtiyacı soğutma anlamında, absorbsiyonlu makinalar kullanılmaz ise genelde yoktur. Bu kapsamda doğal gaz firmaları da yazın olabilecek potansiyel gaz satışlarını arttırmak için absorbsiyonlu soğutma grubu satışlarını da desteklemektedirler. İkinci bir uygulama yine bu ülkede, özellikle İtalya'da yaz ve kış doğal gaz satış fiyatları, metreküp fiyatları birbirinden farklıdır. Yazın doğal gazın kış fiyatları düşürülmek sureti ile satışlar desteklenmektedir. Aynı zamanda yine İtalya'da doğal gaz satışını ve dağıtımını yapan firmalar absorbsiyonlu makinanın ilk finansmanı anlamında tüketici ve üreticilere uygun kredilendirmeler yaratmaktadır. Aslında makinaların bir kısımının da bedelİst{lnbııl Merter',leki İGDAŞ ile İst"ııbııl Biiyiikşelıir Belediyesi'niıı yatırımcı ve işletmeci firm" oldıığıı "K"tlı Otopark ve Hizmet Bin"sı Kompleksi". lerini sübvanse ederek kendileri ödemektedirler. Son 1 O yıl içinde yine Rusya ve Türki Cumhuriyetler'den gelen doğal gaz önemli bir yer elde etmiştir. Bu kapsamda, bu doğal gazın uygun maliyetlerinin soğutma ve klima sanayiinde absorbsiyonlu ve klimalı makinaların kullanımı ve yaygınlaşmasında değerlendirileceği inancı içindeyiz. Bunun ilk uygulamasını da Türkiye'de doğal gaz dağıtım ve satışından sorumlu İGDAŞ'ın kendi genel müdürlük binasındaki uygulamasındaki tercihi olarak görüyoruz. Bu makinalara baktığımızda,sessiz, titreşimsiz, fonksiyonel ve parça hareketi olmayan makinalardır. Bu kapsamda parça yedekleme ve bakım ihtiyaçları son derece düşüktür. Klasik elektrikli chillerlere göre özellikle enerji maliyetlerinin düşük olması nedeni ile ki bu düşüklük doğal gazın şu anda Türkiye'deki fiyatları, doğacak İGDAŞ'ın programları ile doğal gaz fiyatlarının düşürülmesiyle artacak kullanım imkanları ile daha da sayıları çoğalacaktır. Birebir cihaz bazında baktığımızda absorbsiyonlu makinaların fiyatları eşdeğer kapasitedeki bir santrifüj soğutma grubuna göre o/o 20 kadar daha yüksektir. Ama bunu binanın bir yatırımın maliyeti olarak değerlendirdiğimizde, kesin olarak ısıtma soğutma sistemini kombine hale TESİSATDERGİSİ SAYI 63 MART2001 ımı getirdiği, boru sistem devrelerini en aza indirdiği, ilave tesisat, armatür, kontrol sistemi ve otomasyon sistemlerini ortadan kaldırdığı için kesin olarak daha ucuzdur. Çok düşük seviyede elektrik ihtiyacı olması dolayısıyla sonuç olarak; trafo, jeneratör, kazan ve boiler maliyetlerinin yanı sıra, bunların bina otomasyonlarına yansıyacak olan kontrol sistemleri de ortadan kalkmaktadır. Bu anlamda olası bir ilk yatırım sistem maliyetinde de içinde elektrikli ehiller kullanan klasik bir sisteme göre ilk yatırım maliyeti o/c,25 oranında düşmektedir. Bir yatırımın rantabl ve fizibilitesini değerlendirirken, komple sistem yatırımı ile tabii işletme maliyeti kıyaslandığında gerçekçi olarak ortaya çıkan konu direkt gaz yakıcılı absorbsiyonlu ehillerin ilk yatırım ve işletme maliyetlerinin klasik sistemlere göre ciddi olarak düşük olmasıdır. Elektrikli chillerler ile bir absorbsiyonlu makinayı kıyaslarken şudur diyebileceğimiz büyük bir dezavantajı yoktur. Ancak bundan 50 yıl önceki uygulama ve makina teknolojisindeki mevcut bir takım gerilikler dolayısıyla kristalleşme problemi olmuş. Bu kristalleşmenin işletmelere yansıması ise kesintili ve verimsiz bir çalışma şeklinde olmuştur. Ama son 20 yıllık teknolojik gelişmeler bu konuyu ortadan kaldırmış durumdadır. Bu

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=