Tesisat Dergisi 61. Sayı (Ocak 2001)

SEKTÖR DEĞ-alJ:HDilfM'ES· ___ � SECTORAL EVALUATION MUSTAFA ARSLANCAN ARDE Klima A.Ş., Yönetim Kurulu Başkanı IBsu sektör, tabii olarak Türkiye'nin genel durumu ile doğru orantılı olarak artıyor ve eksiliyor. Benim hatırladığım kadarı ile 1 O yıl içinde üçüncü büyük kriz yaşanıyor ve bu krizden etkilenen en büyük sektörlerden bir tanesi de inşaat. İnşaata paralel olarak da bizim klima sektörü. Klima sektörünün Türkiye'de geleceği oldukça iyi. Fakat bugün olması gerektiği noktada değil. Yıllık 200 milyon dolar kadar bir cirodan bahsediliyor. Ancak bu, sektörü geliştirmek için çok fazla bir ciro değil. EUROVENT ten aldığımız bilgiler, ve ISKİD'in envanter çalışmaları doğrultusunda bu çabaları ortaya koyan nitelikte çalışmalar yapılması gerekmektedir. Türkiye'nin en büyük sıkıntısı geleceği görememektir. Arka arkaya gelen krizler bu sıkıntıyı yaratmaktadır. 1 998 krizi son örnek olup uzantıları hala devam etmektedir. Ayrıca 2000 yılında, nasıl olduğunu anlamadığımız bir kasım, aralık ayı krizi var, bu krizde herkes kulaktan kulağa bir takım bilgilerle tedirgin vaziyette. "Bu durumda ne oluyor? Sektörde müteahhit firmaların ucuza kaçma, kazanmama pahasına ayakta kalma mantığı "2001 Yılında Herkesin Morale 4htiyacı Var'' ile yaptığı işler hakikaten onları ayakta tutuyor, ama bazılarına tutunarak kalıyorlar. Ve bu tutunmalar sonucunda tutunduğu kişiler batıyor". Biz, klima sektörü olarak bundan etkilenmemek için bir takım önlemler alıyoruz. Müteahhitfirmaların bu sıkıntılarına ortak oluyoruz ve bu da mecburen sektörü geriye itiyor. Dolayısıyla ela, kazançlar düşmeye başlıyor. Kazançlar düşünce AR&GE ye yatırım yapılamıyor, yeni teknik çalışmalar ortaya konamıyor. Eleman istihdam etmek için çalışma yapılamıyor. Bulunan elemanlara eğitim vermek için çalışma yapılamıyor ve derken, birbirine bağlı bir sürü eksik işler oluyor. Sadece bunlar, elediğim gibi krizi atlatabilmek için yaptığımız çalışmalar. Bu doğal olarak bizi etkiliyor. Bütün sektörü de etkiliyor. Bu da şunu gösteriyor: 2000 yılı pek parlak değil, 2001 yılının da 2000'de daha sönük olacağı kanaatindeyim. Onun da nedeni hala çözülemeyen, enflasyon; mesela, enflasyonun düşürülmesi çok güzel bir olay. Sevindik, hoşumuza gitti. Kasım, aralık Kriz'i tedirginliğe yol açmıştı. Sanki enflasyon düşüyor, ama ben istersem bunu çıkartabilirim veya durdurabilirim gibi bir tablo ortaya çıktı. Bunun nedenini iyi tespit edip buna göre hareket etmek TESİSAT DERGİSİ SAYI 61 OCAK2001 gerekiyor. Bunun için de dünya ile entegre olmak, ihracata yönelmek gerekiyor. Yani yerli üretime, yerli tüketiciye mal üretmek artık belli bir yere kadar yeterli, belli bir yerden sonra değişmek zorunda. İhracat yapmak lazım. Türk yatırımcısının, Türk imalatçısının daha sağlam zeminlere oturması ve bunun için de bu zeminin ne olduğunu bilmesi ve bu konuda bilgilendirilmesi gerekiyor. 2000 ve 2001 sonuçları ortada. Ne kötümserim ne de iyimserim. Mesela devletin bile yatırım yapmadığı bir ortamda Koç Holding, "ben bütün herşeye rağmen 2001 yılında bir milyar dolarlık yatırım yapacağım" diyor. Bana göre böyle olmalı, yoksa herkes kulaktan duyduğu karamsar lafların üzerine bir şeyler daha katarak durumu öyle bir karamsar hale getiriyor ki, bu böyle bir kısır döngü olarak devam ediyor. Bırakın biraz güzel şeyler söylensin tabii, ama tedbirli olunması da söylensin. Yani Koç Holding bunu yapmasa bile, yapıyorum desin. B i r milyar dolar motivasyon sağlıyor. Hiç olmazsa moral verilmeli, bunu kötüye yormanın bir faydası yok. Giderek daha ela karamsarlaşılıyoruz, oysa herkesin morale ihtiyacı var ij!]

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=