L-------------------------------AB@ffd Bu anlamda New-York, Toronto, Chicago, Madrid, Paris, Roma, Milano, Londra, Berlin, Cenevre, Saint-Petersburg, Osaka, Tokyo, Bankong, Hong-Kong şehir otelleri, İsviçre dağ otelleri görülmeye değer güzel örneklerdir. Benzer tarzda Bodrum, The Marmara otelinde iç dekorasyonun ön plana çıkan değerleri görülmelidir. Çevre ve İnsan 6 milyar insanı barındıran dünyamızda, teknolojinin gelişimi yaşamımızda, çevre ve enerji sorunları ile bütünleşen, insani boyutlarla sınırlanan yeni sorunlara yol açmıştır. 21. Asrın başlarında bu sorunlar Habitat11 ve Kyoto 1 999 toplantılarında gündeme geldiği üzere sağlıklı kentlerde sağlıklı yapılarda yaşanabilirlik standartlarına yönelmiş olmakla birlikte; modern çağımızda kullanılabilirlik standartları halen tartışma konusudur. Büyük şehirlerin varoşlarındaki yaşam düzeyini düzeltme amaçlı sosyal yapılar, toplu konutlar ve benzeri bir dizi önlemler başlangıçta çözüm gibi görülmekle birlikte bugün yeni sorunları ile karşımıza çıkmış bulunmaktadır. Kötünün iyisi amaçlı etap etap alınan önlemlerin dönüşü zor hatalarından kaynaklanan yeni sorunlar, kentsel ve yapısal yaptırımlarda yeni çözüm araştırmaları başlatmış sayılır. Özellikle şehir dışı yerleşimlerde yüksek blokları içeren toplu konutlar bütün olanaklarına karşın insanoğlunu tatmin etmemiş, çevre kirliliği yanı sıra insan kirliliğinden kaynaklanan sorunlarla karşılaşılmıştır. Günümüzde büyük şehirlerin 20-30 km uzağında oluşan toplu konut yerleşkelerinin ekolojik ve çevre sorunları günden güne büyümektedir. Alt yapı, ulaşım, sosyal aktivitelerle ortaya çıkan hususlar, dört kattan daha yüksek yapılarda asansör, çevre, enerji sorunları ile büyümüş, insanlar kendilerini, ailelerini, çocuklarını belirli sürelerde paketlenip rafa kaldırılmış hissetmeye başlamışlardır. Yeşil alanlar, otoparklar, sosyal merkezler ve benzer aktiviteler ne olursa olsun, bahçesiz evlerin, gözetimsiz çocuk parklarının, dostluksuz komşuluğun yaşamımıza etkileri renksizliğe, durgunluğa neden olmuş, toplu yaşamın tatsız sorunları haline gelmiştir. Bu nedenle günümüzde zenginler; restore ettikleri şehir merkezlerinde veya şehirdışı kontrollu villalarda hoşlandıkları çevre ile yaşamayı tercih etmekte, mali gücünü kazanmakta olanlar yeni çözümler aramakta, orta tabakanın altı ise varoş ve gecekondu özlemini çekmektedirler. Bu anlamda; çevre etkinlikleri, çevre kirliliği, enerji sorunlarını çok aşarak, ekonomik etkenler ötesinde sosyal boyutlarda gelişmiş, konfor, huzur, sağlık, estetik ön plana çıkmış, kişilerin psikolojik sağlığına yönelik ilkeler etken olmuştur. 1854 yılında yazılmış bir mektup zaman zaman gazete ve dergilerde yayınlanmış olmakla beraber çok okumayan, çabuk unutan bizler için tekrar hatırlanması yönünden yararlıdır. ...O tarihlerde Amerika'da beyaz adamların Washington'daki büyük şefi ülkenin kuzey batısında büyük bir toprağa hakim olan Kızılderili Şef Seatle'e topraklarının bir kısmını satın almak için bir mektup göndermişti. Kızılderili Şef Seatle'ın o zaman beyaz adamların şefine yazdığı cevap bugün dünyanın karşı karşıya bulunduğu kirlenme sorunu hakkında yazılmış en güzel yazı olarak kabul edilmektedir. Bu ibret verici mektup aşağıda sunulmuştur. "Gökyüzünün parlaklığının, toprağın sıcaklığının, doğanın cömertliğinin nasıl satılıp alınacağını anlamıyorum... Bizeait olmayan suların berraklığını, rüzgarın tazeliğini size nasıl satabiliriz? Bu toprakların her zerresi, ağaçlardaki yaprakların herbiri, ormanlardaki hayvanlarve böcekler benim halkım için mukaddestir, fakat, bize ait olduğunu hiç düşünmedik. Beyaz adam doğup büyüdüğü toprakları çabuk unutuyor, fakat, benim halkımın ölüleri bile çok sevdiği bu topraklardan hiçbir zaman ayrılmazlar. Bu topraklar bizim değil, ama biz bu toprakların malıyız. Güzel kokulu çiçekler bizim kız kardeşimiz, atlar, geyikler, kartallar ve bufalolar bizim kardeşlerimizdir. Yalçın kayalar, akar sular, ormanlar ve benim halkım toprağın sıcaklığından hayat alan bir bütün ailedir. TESİSAT DERGİSİ SAYI 60 --ı ARALIK 2000 28 � Washington'daki büyük şef bizim toprağımızı satın almak istemekle bizden ne istediğini bilmiyor. Buna rağmen istediğini yapmaya çalışacağız, çünkü, kaderin anlayamadığım bir oyunu onu kuwetli yaptı, bizi zayıf. Eğer bu toprakları sana satacak olursak, çocuklarına bu akan suların mukaddes olduğunu, bütün doğaya hayatveren bu derelerin ne pahasına olursa olsun temiz tutulması gerektiğini öğretmen lazım. Beyazadamın bizim gibi düşünemediğini biliyoruz. Onun için bir toprak parçasının diğerinden hiçbir farkı yok. Çünkü beyaz adam doğaya gecenin karanlığında gelip eline geçen herşeyi alıp götüren hırsızlar gibi davranıyor. Beyaz adam toprakla kardeş değil, toprağın düşmanı. Beyaz adam kendisinin doğanın malı olduğunu bilmiyor, doğayı kendi malı zannediyor. Babasının mezarını bırakıp çocuklarının nerede doğacağını düşünmeksizin ufak çıkarları peşinde koşup duruyor. Beyaz adam, anası olan doğayı alınıp satılan taş parçaları zannediyor. Beyaz adamın şehirleri, bizim gözlerimizi tırmalıyor. Bu belki de bizlerin vahşi sizlerin uygar olmanızdandır." Çağdaş ve ileri toplumların bilim ve teknolojiye dönük değerleri yanısıra "insan kişiliğini" sergileyen dejenere olmuş vasıfları da zamanla öne çıkmaktadır. Bu tür mikropları kapmamış, geleneksel kültürlerini, manevi değerlerini, insanlık vasıflarını korumuş, gelişmekte olan ülkeler bu yönden daha avantajlı olmakta, sağlıklı gelişim yollarını yakalamaktadır. Ülkemiz aile yapısı, genç nesillerin nitelikleri ile bu imkanlara sahip bir toplum düzeyini halen korumaktadır. XXI. yüzyılda zeki, çalışkan, dürüst, bilim ve teknolojiye susamış bir devlet olmamız hedeflenmiştir. Bu ümitle meslektaşlarıma, okurlara sağlıklı yıllar dileği ile bayramlarını kutlarım. C Celal Okutan
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=