Tesisat Dergisi 60. Sayı (Aralık 2000)

Güncel-�------------------ masyon Dönemi ve son olarak Bioteknolojik evreler dikkate alındığında bilimsel ve teknik yönden teknolojik gelişimin yıllardan, aylara, aylardan günlere dönüşüp, hızlandığı görülür. Buna karşın eğitim sorunlarının çözümünde nüfus artışının getirdiği gelişim engelleri ülkemizde ileri ülkelere nazaran büyük farklılıklar doğurmuş, geri kalmamıza neden olmuştur. Çoğumuzun 1950 yıllarından bu yana ülkemizin doğal gelişimine, ekonomik büyümesine bakarak bu yargıda tereddüte düşmesi mümkün olabilir. Ancak bilinmelidir ki, ileri ülkelerin ilerisindeki ülkelerin eriştiği teknolojik evrim, artık saat ve saniyelerle değerlendirilmekte, bu hıza karşın gelişmekte olan ülkeler, gelişmiş ülkeleri yakalamaya çalışmaktadır. Eğitim konusunda on yıl önce uzmanların çizdiği perspektif, önerdiği yöntem günümüzde halen geçerli olmasına karşın, günümüzdeki yaptırımlar sorunu zor ve daha kötü düzeye taşımaktadır. Nitekim, mesleğin gelişim ve disipline olması yönünden anayasal görev ve yetkileri olan Meslek Odalarının eğitim ve sınav yöntemleri bunu açıkça gösterir. Özellikle MİEM çerçevesinde şubelere pay edilen eğitim sistemlerindeki ayrım, eğitime yaklaşım ve müfredattaki sınırla bunu sergilemektedir. 1991 yılında uzmanlığa yönelik eğitimin bilim ve tekniğe uyumlu, teknolojiye paralel standartlar çerçevesinde verilmesi, bu anlamda bilgi transferinin gereğini vurgulayan meslek odamız, 2000'li yıllarda ihtisastan uzak basit uygulama eğitim yöntemlerine yönelmekle kalmamış, komisyon üyelerinin doğru yanlış görüşleri çerçevesinde, konu ve müfredat saptanıp, uzman olup olmadığına bakılmaksızın usta, çırak yöntemiyle eğitim verme imkanı öngörmüştür. Demokrasi ile yönetilen ülkelerde insan hakları sadece bireylerin; eşitlik kuralları ile sağlanamaz. Aksine bilgi toplumu olma çabasında toplum bilim adamlarına, uzmanlara öncelikli görevler düşmektedir. Hal böyle iken gelişmemiş topl umlarda demokratik kitle etkinliklerine dönük parmak usulü seçim sonucu yönetim uygulamaları sorunlar yaratmaktadır. Bu durum Anayasal kurumlarda, meslek örgütlerinde, ihtisas derneklerinde görülür. Amaç bilimsel ve teknik yönden doğru ilkelerin temel kuralların değişmez tarzda doğru konulması olmalıdır. Bu yöntem sorumluluğu getirir. Aksi takdirde rastgele teşekkül eden uzmanlık değerlendirme komisyonları ile hazırlanan yönetmelikler çerçevesinde paralı uzmanlıklar verileceği gibi, tesadüfen kurulan komisyonlar tarafından eğitim şekil ve biçimleri belirlenip talip olan kişilerce eğitim verdirilir, sınavlar yapılır uzmanlıklar dağıtılır. Bu uygulama bilgi topl umlarında geçerli olamaz. Güveni "Mühendislik Hizmetleri Sektör "Mühendislik hizmeti, teknik ve teknoloji demektir. Bununla tekniğin tabiat kuweti değil, insan ve rulı kuweti olduğu ifade edilir. Bir başka ifadeyle, mühendislik hizmetine akıl cimnastiği de denilebilir. İster araştırmacı, ister uygulayıcı ve isterse de yönetici olsun, gençlerimizi teknolojiye meraklı, araştırmacı ve yaratıcı bir ruhla yetiştirmek zorundayız. Ancak, insanın yerini makinaların alamayacağı gerçeğini de unutmayalım. Teknoloji büyük bir sanayi faktörüdür. Ancak teknoloji transferi, teknoloji almakla bitmez. Bilgi aktarma da hassas bir konudur. Alınan teknolojiden azami istifadeyi sağlamak için eğitim fevkalade önemli bir husustur. Burada teknik elemanların eğitim düzeyleri çok önemli olmaktadır. Zira bu elemanların üstlenecekleri sorumluluklar için, sağlıklı temel bilgilere sahip olmaları şart ve esastır. 11 Ali Helvacı, Mak.Müh. Odası "Dünyada gerçekten eşi ve benzeri olmayan, çevre konusunda cennet bir köşe olan ülkemizin mutlaka muhafaza edilmesi gerekir. Bu konuda tren kaçmaktadır, değerli meslektaşlarım. Samimiyetle ifade ediyorum, biz her fırsatta bu panel ve toplantılarla şimdiye kadar anlatmaya çalıştık, sizlerle birlikte; ama, bir gerçek var: Havanda su dövmenin dışında, oturup çok ciddi bir organizasyonla, yasal düzenleme ile çevreyi korumak zorunda olduğumuz gerçeği ortaya çıkmaktadır. Bunun içinde, otokontrol sistemiyle, herkesin katılımıyla; mühendisin, öğrencinin hatta ilkokullardaki ders kitaplarının da bu konuda yeniden düzenlenmesi neticesinde mutlaka çevrenin daha ciddi boyutta korunur hale gelmesi gerekir." Ali Talip Özdemir Konya Milletvekili "Çağımızda batı toplumu mühendislik hizmetlerini "Engineering Services" başlığında toplamıştır. Bu hizmette; kişisel yetenek, davranış, tecrübe, sorumluluk bilinci, sosyo!ekonomik ve politik değerlendirmenin yanı sıra lıer mühendislik, mimarlık hizmetinde diğer mühendislik dallarının belirli bir katkısı bulunmaktadır. İleri teknoloji uygulamasında bu hizmet mühendislik mimarlık mesleğinin kendi etkinliği dışında diğer mesleklerle ilişkilerini geliştirmiş, ekonomi, hukuk, tıp, çevre mühendisliği ile bütünleşmiş, bulunmaktadır. Dolayısıyla hizmet toplu yaşam düzeyinin ileri teknoloji dizgisi içinde değerlendirilmelidir. 11 Celal Okutan Mak. Yük. Mülı. 'ı'ınayasanın 135. maddesinde, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarının, meslek mensuplarıııın müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin gelişmesini sağlamak, mesleki disiplini ve ahlakı korumak amacıyla kanunla kurulacağı, yazılıdır. Bu �_ addenin 2. fıkrasında kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların mesleki kuruluşlarına girme zorunluluğu aranmayacağı belirtilmiştir. Oncelikle, açıkladığım bu Anayasa maddesinin iki fıkrası arasında çelişki bulunmaktadır. Çünkü, bir taraftan Anayasa ilke olarak tüm meslek mensuplarını disipline etmeyi amaçlarken, diğer taraftan ülke ölçeğinde mali ve ekonomik sonuçlar doğurabilecek işleri yapan önemli bir bölümü bu ilkenin dışında tutmaktadır." Miraç Aktuğ, Avukat TESİSAT DERGİSİ SAYI 60 ...., ARALIK 2000 24 �

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=