-ün-eeJ-----------------------. '--------------------�------------Agenda KİŞİ ÇIKARI, KURUM ÇIKARI DİLEMMASI Personal Benefit, Association Benefit Dilemma Dr. Üzeyir Carih Bir kurumda çalışanlarda kişi çıkarının herşeyin üstünde olması nı kanı mca ve deneyimlerime göre normal karşı lamak gerekir. Kişi önce kendi, kısa, orta ve uzun vadeli çıkarını düşünür. Kurum ve ülke çıkarı genelde ikincil derecedir. Bu gerçek belki acıdır. Ancak büyük çoğunlukla, istisnalar hariç olmak üzere olaylar maalesef böylece cereyan eder. Kişi çal ı ştı ğı kurumda kendini göstermek, başarısını kanıtlamak ister. Kişi başarı sı nı kanı tladı ğı ölçüde kurum içerisinde amirlerinin gözüne girer. Kurumun daha üst kademelerine tı rmanma imkanını bulur. Üst kademe yöneticiler ise emirleri altı ndaki elemanlara kendilerini kanıtlama olanaklarını vererek, başarı ları nı överek onları motive ederler. Kişi çı karı kurum çı karı ile herhangi bir şekilde çelişiyorsa kişinin ikisini bağdaştı rmaya çal ışması en olağan yoldur. Ancak bunda başarı gösterilemez ise, kişi çıkarını n öne çıkması ve kurum çıkarı nı n zedelenmesi kaçınılmaz olacaktı r. Bu konuda geçmiş yıllarda şirketimizde tanı k olduğum ve bu konuda örnek olabilecek bir deneyimi siz değerli okurlarımla paylaşmak isterim. Geçmiş yı llarda üretimimizin satış ve pazarlaması iki elemanı mıza tevdi edilmişti. O sıralarda bir kamu kuruluşunun önemli bir ihalesinin takip ve sonuçlandı rılma görevini bu arkadaşlardan birine yüklemiştik. Şansımız yüksekti. Üretimimiz fiyat ve kalite yönünden rahatl ıkla rekabet edebilecek durumda idi, tabiidir ki ihalenin alı nması bu işin peşinde koşan arkadaşımıza önemli bir prestij getirecekti. Bu işin dışı nda kalan pazarlamacımız ikide bir bana gelerek ihaleyi açan kurumun çok problemli olduğunu, ihalenin al ı nması halinde bize inanı lmaz zorluklar çıkaracakları nı, hatta şirketimizin istikbalinin bu nedenle tehlikeye düşeceğini belirterek bu işi unutmanın en doğru karar olacağına beni ikna etmeye çalışıyordu. TESİSATDERGİSİ SAY! 59 ..., KASIM 2000 26 � Etki altı nda kalmamak oldukça zordu. Belki de söylediğinde bir gerçek payı vardı . Ancak bu telkinin altı nda bu arkadaşı mın pazarlamacı olarak ikinci pozisyona düşme korkusu olabileceği akl ı mı kurcal ıyordu. Bu nedenle iki arkadaşı mı birlikte çağı rarak, bu işin şirketimiz için olan önemi dolayısıyla ikisinin de elele vererek bu işi birlikte almaya çal ışmaları hususunda talimat verdim. Hemen iki gün içinde, menfi görünen arkadaşı n endişeleri kaybolmuş, yaptığı tetkik sonucu bu işi almanı n uygun olacağı yönünde fikir değiştirmişti. Bu benim için önemli bir deneyim olmuştu. Bundan böyle şirketimizde çal ışanlarda rekabeti körüklemekle birlikte, hiç kimseye eşdeğer arkadaşları karşısı nda öncelikli ve avantajl ı bir görev vermemeyi ilke edindik. Bir kurumda kişi çı karının kurum çıkarı ile kurum çı karının ise devlet çıkarı ile paralel olduğu ölçüde, kurumun hep ileriye doğru hızla ilerleyeceğine inandım. Bu inancımın yı llar boyu doğru olduğunu olaylar hep kanıtlamıştı r. Arada bir bu sütunlarda buluşabilmek ümidiyle.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=