Tesisat Dergisi 57. Sayı (Eylül 2000)

Makale'--------------------, 1 .GİRİŞ Günümüzde absorbsiyonlu soğutma grupları kat bazında ve merkezi uygulamalarda kullanıma uygun olarak di zayn edilmiş yüksek performanslı sistemlerdir. Soğutma, ısıtma ve sıcak su kullanımının sağlanabildiği bu gruplar iki borulu ve dört borulu uygulama larda kullanılabilmektedir. Elektrik enerjisi kullanan kompresörlü ( buhar sıkıştırmalı ) sistemlerin aksine absorbsiyonlu sistemlerde, doğal gaz, LPG, fuel oil, atık sıcak su ve atık buhar gibi enerji kaynakları kullanılmaktadır. Elektrik enerjisindeki dar boğaz karşında absorbsiyonlu sistem, alter natif enerji kaynaklarını kullanma imkanı sağlaması açışından iyi bir al ternatif çözüm sunmaktadır. Soğutma gruplarında soğutucu akışkan olarak kullanılan sentetik akışkanların (CFC,HCFC) ozon taba kası ve çevre üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle doğal akışkanlar (Amonyak, Su, LiBr) kullanan absorbsiyonlu soğutma sistemleri, çevreci yönüyle de önemini kayda değer ölçüde arttırmıştır. Ticari ve endüstriyel sektörlerde ortaya çıkan ve daha da yenisi, konut sektöründe giderek artan konfor istekleri klima sistemlerine dünya çapında yıllık 40 milyon üniteye varan talebi yaratmaktadır. Bu sistemlerin kullanımı, artan bir enerji tüketimini gerektirmekte ve kıyaslamalı üstünlükleri dolayısıyla doğal gaz, bu konudaki hak ettiği yerini alması gereken enerji vektörle rinden biridir. Ancak şu anda çoğu klima sistemi elektrik ile çalışmakta ve kullanımdaki klima sistemlerinin sayısı ile orantılı olarak artan, enerji üretim tesislerindeki yük eğrisinde dengesiz dağılıma sebep olmaktadır. Kullanıcıların tüketim alışkanlıklarının düzenlenmesi için sanayileşmiş ülke lerde elektrik şirketlerinin aldığı ilk tedbir, bu sistemlerin pik kullanım noktası (sanayi ülkelerinde havalandırma ihtiyacı için tepe noktadaki talep zamanlarıyla genellikle aynı zamana denk gelen - kışın öğleden hemen sonra ve yazın gün ortasında) zamanlarında kullanımda finansal caydırıcılıklar ve elektriğin gece ve hafta sonlarında tüketilmesinde teşvikler oluşturmak olmuştur. Klima sistemlerinin kullanımı konusundaki bu tedbirlerin caydırıcı bir gücü yoktur, fakat bu tedbirler klima sistemlerinin işletme maliyetini arttı rmaktadır. Pik zamanlarda elektriğe olan maksi mum talep dolayısıyla günün belli saatlerinde elektrik şirketlerinin doy ma noktasına ulaşmadaki istihsal kapasitesi riskine işaret edilirken, öte yandan diğer zamanlarda düşük kapasite durumu söz konusu olmak tadır. Bu da, hem elektrik kullanımında sınırlamaları bulunan hem de aynı anda düşük yük oranları bulunan bazı ülkelerde mantığa aykırı bir durumu ortaya çıkartmıştır. Nitekim Kore'de, yeni inşaatlarda gazlı klima teknolojilerinin uygulanması için kanun çıkartılmıştır. Keza Japonya'da elektriğe olan pik talebin her yıl birkaç bin MW düzeyinde artış göstermesi gerçeğiyle gaz kullanımı teşvik edilirken, elektrik kullanımını caydıran bir politika uygulanmak-tadır. Bazı Güney Avrupa bölgelerinde, özellikle İtalya ve İspanya'da, buna benzer bir duruma gelinmeye başlan maktadır ve artık birkaç yıldır yaz aylarındaki elektriktüketimi kıştan çok daha yüksektir. Bu yazının amacı, Türkiye'de de mevcut olan ve yazın hat safhaya ulaşan elektrik sıkıntısına karşı doğal gaz, lpg, sıcak su buhar gibi alternatif enerji kaynaklarını kullanan absorb siyonlu soğutma/ısıtma gruplarına dikkatleri çekmektir. ___________________ TESİSATDERGİSİ SAYI57 � EYLÜL2000 Article 2. ABSORBSİYONLU SİSTEMLER İlk patentini aldığı 1859' dan 1950' li yıllara kadar ki dönemde kaydettiği teknolojik gelişmelerle Absorbsiyonlu Su Soğutma Grupları, 100 yılı aşkın bir süreden beri bu sanayinin hizmetinde bulunmaktadır. 50'li ve 60'lı yıllarda büyük üreticilerce ticari amaçlı olarak ufak çapta revize edilen bu sistemler, 70'li yıllarda bol miktarda mevcut ve maliyeti düşük olan elektriğin ön plana çıkmasıyla gündemden düşmüş 80'li yıllardan sonra ise elektrik fiyatlarındaki artış, ozon problemi ve konfor standartlarındaki değişimlerle tekrar gündeme girmiştir. Buhar sıkıştırmalı çevrim sistemine benzer şekilde Absorbsiyonlu Sistem de buharlaşma yoğuşma döngüsüne dayanmaktadır. İlkinde buharın sıkıştırılması mekanik kompresörle yapılırken, Absorbsiyonlu sistemde bu işlem bir ısı kaynağından sağlanan enerjiyle gerçekleştirilmektedir. Bu ısı, ya bir yakıcı kullanı larak sıvı veya gaz yakıtların direk yakılmasıyla, ya da; diğer proseslerden elde edilen buhar, sıcak su veya atık ısının kullanılmasıyla elde edilir. MevcutAbsorbsiyonlu Gruplar; düşük atık ısı enerjili tek-etkili (tek aşamalı Jeneratör konfigürasyonu) veya ısı kaynağı olarak direkt yanmalı ya da yüksek dereceli buhar kullanan Çift etkili (iki aşamalı Jeneratör konfigüras yonu) su soğutma grupları olmak üzere iki ana gruptan oluşmaktadırlar. 3.ABSORBSİYONLU SOĞUTMA ÇEVRİMİ Absorbsiyonlu soğutma çevrımının kolay anlaşılabilmesi için çevrim, buhar sıkıştırmalı yani kompresörlü sistem çevrimi ile karşılaştırılarak açıklanmıştır. Bilindiği gibi Kompresörlü sistemlerde soğutucu akışkan olarak freon gazları kullanılmaktadır. Absorbsi yonlu sistemlerde ise iki akışkandan oluşan solüsyon kullanılmaktadır; Lityum bromid (LiBr)+Su veya Amonyak+Su solüsyonları kullanılmaktadır. Bu solüsyonların birincisinde LiBr absorbent, su soğutucu akışkandır. İkinci

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=