Tesisat Dergisi 56. Sayı (Ağustos 2000)

M-akale·--------------------. arıtma tesisinin yatırım maliyetleri ve işletme giderleri dikkate alınarak tayin edilir. Şehir kullanma suyunun arıtımında biyolojik organizmalardan, bakterilerden arındırılması için klorlama veya ozonlama; askıdaki katı maddelerden ve organik maddelerden arındırılması için kum filtresi ile filtreleme yeterli görülürken; bir termik santralda yüksek basınçta buhar üreten buhar kazanına verilecek suyun içindeki tüm yabancı maddelerinden başka, çözünmüş haldeki bütün maddelerden de arınmasını sağlayacak demineralize su tesisine ihtiyaç vardır. Tesisat mühendisliğinin uygulama alanındaki birçok sanayi dalında çeşitli maksatlar için saf su veya ileri derecede saf su kullanılmaktadır. Sanayinin bu ihtiyaçlarını sağlayacak su arıtma teknolojileri genel olarak deiyonize veya demineralize su üretim metod ve sistemleri olarak anılmaktadır. 1940'11 yıllara kadar sanayinin saf su ihtiyacı damıtma (distilasyon) veya buharlaştırma metodu ile karşılanmıştır. Damıtma oldukça basit ve sürekli bir proses idi. Bir tarafta suya verilen ısı enerjisi ile üretilen buhardan diğer tarafta soğutularak sürekli saf su elde ediliyordu. Damıtma tesisinde üretilen deiyonize (Dl) su, genel . olarak bir miktar çözünmüş madde (bir kaç ppm) içerir. il Dünya Savaşı'ndan sonra yüksek basınçlı buhar kazanları ve buhar türbinlerine olan ihtiyacın birden bire artması ile daha düşük oranlarda çözünmüş madde (silika ve diğer iyonlar) içeren deiyonize su üretimini güvenilir şekilde yapabilecek prosese acilen ihtiyaç duyuldu ve her zamanki gibi endüstri daha az masraflı proses arayışına girerek teknolojik değişim ve buluşlara zemin hazırladı. 1940'11 yılların sonlarında sudaki 1990 '!ardan itibaren mikroelektronik ve yarı iletken sanayinde ters osmoz ve reçineli iyon değiştiricinin su üretimi sağlayıcısı olarak birlikte kullanılmaları tercih edilmeye başlanmıştır. iyonların katyon ve anyon değişimini sağlayan yüksek kapasiteli sentetik reçineler keşfedildi ve reçineli deiyonize su arıtma sistemleri geliştirilerek, saf su üretiminde bir devrim yaratıldı. Reçine ile iyon değişimli demineralizasyon, deiyonize (Dl) su üretim pazarında damıtma işlemlerine göre üstün konuma geldi ve 1950'lerin başından bugünlere kadar öncelikli teknoloji olarak demineralize su arıtma sektöründeki yerini korudu. Ancak reçineli iyon değişimine geçişin avantajları yanında, tükettiği kimyasallar nedeni ile daha az kimyasallara ihtiyaç gösteren veya kimyasal kullanılmayan alternatif sistemlerin araştırılmasını da özendirmiş oldu. 1970'li yıllara gelindiğinde membran teknolojisi ve elektroliz sistemleri ile suyun demineralizasyonunun sağlanabileceği ortaya çıktı ve daha sonraları ters osmoz (reverse osmosis) membranları 1970'li yıllarda ticari sahaya girmiş oldu. Bugünlere gelinceye kadar reçineli iyon değiştiriciler gerek arıtma metodlarını geliştirerek gerek reçine üretiminde büyük gelişmeler sağlayarak, bir yandan kimyasalların (asit ve kostik) tüketimini azaltırken diğer yandan tesislerin verimlerini arttırmayı başardılar. Reverse osmoz teknolojisinde ise, membran malzemelerinde ve gözeneklerinde büyük gelişmeler kaydettiler ve TESİSAT DERGİSİ SAYI 56 ....., AĞUSTOS 2000 1 16 � Article membranın dirençlerini düşürerek ters osmoz (RO) sisteminde yüksek oranda tüketilen elektrik enerjisini büyük oranda düşürdüler. Arıtılacak ham suyun karakterine ve elde edilecek suyun saflığına göre tercihler reçineli veya ters osmozlu yapıldığı gibi her ikisinin birbirini tamamlayan sistemler olarak birlikte kullanımı da uzmanların tasarımlarına girmiş oldu. 1990'lardan itibaren iyon değiştirme sistemlerinde ters osmozun ön arıtım sistemi olarak, reçineli iyon değiştiricinin de ileri derecede saflıkta su üretimi sağlayıcısı olarak birlikte kullanılmalarının bilhassa mikroelektronik ve yarı iletken sanayinde tercih edildiklerini söyleyebiliriz. 1980'li yıllarda, reçinelerin iyon değiştirme özelliği ile elektrodiyaliz metodundaki iyon tutma özelliği bir araya getirilerek elektrodeiyonizasyon (EDI) sistemi piyasaya sürülmeye başlandı. EDI sisteminde iki kutup olarak kullanılan membranların arasına sandviç gibi yerleştirilen anyon ve katyon reçinelerinin bulunduğu sudan doğru akım elektrik geçirilmesi neticesi proses gerçekleşir. EDI cihazları standart seri imalat modüller halinde satışa sunulmaktadır. EDl'de dikkat edilecek en önemli şey önünde muhakkak bir iyon değiştiricinin gerekliliğidir. Bu iyon değiştirici genelde RO cihazıdır. Diğer bir anlatımla EDI cihazının tek başına saf su üretimi mümkün değildir. Reçineli su arıtma metoduna göre çok yeni sayılan EDI cihazları ve RO/EDI kombinasyonunun tesis ve işletme maliyetlerinin düşürülmesi sağlandıkça ve en önemlisi şimdiki kullanıcıların tecrübeleri ve önerileri arttıkça pazar payları da artacaktır.Tercihler ise bu sistemlerin nasıl dizayn edildiğine ve nasıl işletileceğine bağlı olacaktır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=