Tesisat Dergisi 55. Sayı (Temmuz 2000)

uzmanlık belgesi verilebilmekte, bu alanda hizmet veren bilgili, deneyimli genç mühendis ve mimarlar dışlanmaktadır. Ayrıca kararname eki yönetmeliklerin dikkatle incelenmesinde görüleceği gibi, yapı teknolojisinde en önemli hizmet veren müellif mimarlar, denetim kuruluşlarından kolayca dışlanmakta, buna karşın mimari hizmetleri, denetim kuruluşları kontrol edebilmektedirler. Ayrıca meslek odalarının kuruluş kanunu gereği kamu çalışanlarının odaya kayıtlı olmama durumu anayasal bir ikilemdir. Her ne nedenle olursa olsun, alınacak bir önlemle, kamu görevlilerinin uzmanlık yetkileri sınırsız olmamalı, mesleki sorumluluktan arınmamalıdır.. Bu nedenle kamu yatırımlarında denetim ve kontrollarının konuda yetkili, deneyimli ve sorumlu mimar ve mühendisler tarafından meslek etiği çerçevesinde yapılması sağlanmalıdır. 10 Nisan 2000 tarihinden bu yana geçen süre içinde 595 sayılı KHK gereği meslek odaları İnşaat Mühendisleri Odası'nın öncülüğünde uzmanlık belgesi vermeye başlamışlardır. Son olarak Maki na Mühendisleri Odası'nın Mühendis ve Makina Dergisi'nin Temmuz/2000 sayı 426'da yayınlanan kararlar geçerli olmak kaydıyla, yasa doğrultusunda üyelerini belgelendirmektedir. Bu karar ile verilmiş hakları muhafaza etmek için doğru ve sağlıklı bir yaklaşımdır. Esas olan bundan sonra uygulamanın teknik kurallara uygunluğu için verilecek mücadelede teknik hizmet sektörünün haklarının korunması olmalıdır. Bu anlamda oda yönetimlerinin yetkili organlarının çok titiz hazırlığı gereklidir. Son olarak yayımlanan TMMOB Makina Mühendisleri Odası Mekanik Tesisat Hizmetleri Uzmanlık Belgelendirme Yönetmeliği incelendiği takdirde görüleceği gibi, hizmet alanları tanım ve ayrımları eksik, dar ve geniş kapsamlı belgelenme koşulları, belgelendirme kurullarının teşkili, kurulun görev ve yetkileri, yetki sınav konuları düzgün tarzda belirlenerek, doğru ilkeler konulmalıdır. Bu çerçevede yasanın ön gördüğü şartlar nedeniyle odamıza yapı ile ilgili, ilgisiz birçok meslektaşı başvuruda bulunmaktadırlar. Ülkenin ekonomik durumu nedeniyle yeni bir iş arayışında olan bu kararname ile belge alacak meslektaşlarımızın çoğu mekanik tesisat hizmetlerinde uzman sayılamaz. Ancak yetiştirildiği takdirde yapı denetim ve kontrol hizmetinde yetkin mühendis olabilecek şekilde görevlendirilebilinir. Ortalama yaşları 50 ve üstünde olan meslektaşlarımızın bir bölümü de esas işlerinden emekli olmuş, iş arayan denetim ve kontrol hizmeti kendileri için cazip gören mühendislerdir. Nitekim bu anlamda gazetelerin ilan sayfalarında iş arayan ve eleman arayan bölümleri dolmaya başlamıştır. Bu doğrultuda meslek odalarının uzmanlık belgelerinin müteahhitlik karneleri gibi alınır, satılır, kiralanır bir meta olması önlenmelidir. Ayrıca, denetim ve kontrol hizmetlerinde yapılacak teknik görev sorumluluğunun bürokrasiden arınması zorunludur. Diğer taraftan 28.06.2000 gün 24093 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair 601 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve eki yönetmelik taslağı incelendiği takdirde hemen görüleceği üzere, eksik ve hataların yanısıra; meslek odaları tarafından verilecek uzmanlık belgelerinin yedi kişiden oluşan üç adedi kamu görevlisi, üç adedi üniversiteden ve bir adedi de oda temsilcisi olan sınav komisyonlarının teşkili ülkemizin teknik yetersizliğini sergilemekte, meslek içi eğitim programlarında öncelikli Anayasa'da idare hukuku mühendislik ve meslek odaları kanunu, iş ilişkileri, görev ve yetki tanımı yönünden şaşırtıcı, yapı tekniği, yapı bilimi, yapı teknolojisi, enerji, çevre, kültür, sanat ve mimari yönleri mesleki kalite ve niteliklerden uzak görünmektedir. YAŞAM VE ACI KAYIPLARIMIZ Bu yıl üst üste gelen yaprak dökümü ile yakınlarımı kaybetmiş bulunuyorum. Değerli Hocam Prof. Dr. FikretNarter'in acısı geçmeden bir yakınımı daha kaybetmenin acısını yaşıyorum. Remzi Akgün, Aziz İnaç, Engin Alsaç ve yakınım gibi 40 ve 50'li yaşlardaki genç, başanlı, insancıl, güzel varlıkların kaybı ile bu ayın acısı ağırbasıyor. Sıralı olmayan, Allah'ın emri ile doğup, ölen insanoğlunun kader çizgisinde kendilerini yaşamlarındaki güzel nitelikleri ile anıyor, rahmet diliyoruz. Yaşam çizgimizde, mücadelemizde insanoğlu olmanın bütün çabasında sağlık ve huzurun önemini, doğanın sağladığı yaşam güzelliğini, kayıplarımız bizlere hatırlatıyor. Ailelerine, çocuklara, çevre ve dostlarına verdikleri önem, gösterdikleri vefa ve dostluk, kazandıkları ___________________ TESİSATDERGİSİ SAYI 55 � TEMMUZ 2000 başarı, güçlü kişilikleri ile noktalanıyor. Ders almamız gereken; insanoğlunun yaşam boyu, Allah'ın verdiği nimetlerden yararlanıp, sağlıklı, huzurlu yaşamı olmakta; şanssızlığını kişilik gücü ile yenmesi, dolu dolu yaşaması görünmektedir. C Celal Okutan

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=