üneel-------------�-------- Agenda Kojenerasyon Derneği Yöneti m Kurulu Ba§kanı Özkan Ağır "YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARININ • • • • KULLANIMI TEŞViK EDiLMELiDiR" Chairman of Cogeneration Association Özkan Ağı§: "Usage of Renewable Energy Resources Should be Encouraged" İTÜ Makina Fakültesi Endüstriyel Proje Geliştirme ve İşbirliği Klübü (EPGİK) 18 Mayıs 2000 tarihinde Orhan Öcalgiray Konferans Salonu 'nda eneıji konulu bir panel gerçekleştirdi. İTÜ Makina Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dı: Alıınet Arısoy 'un yönettiği panele konıışmacı olarak Kojenerasyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Özkaıı Ağış, İTÜ Nükleer Eneıji Enstitüsü öğretim iiyesi Prof. Dı: Şarmaıı Gençay, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Mendilcioğlıı ve İTÜ Çevre Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dı: İlhan Talmlı katıldı. Enerji türleri ve Türkiye 'nin eneıji politikaları konusunda renkli tartışmalarm yaşandığı panelde Kojenerasyon Derneği Başkanı Özkan Ağış 'm yaptığı konuşmayı sunuyoruz. Kojenerasyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Ağış. "Benden önceki konuşmacılar Türkiye'nin alternatif enerjik kaynaklarının panoramasını çok güzel bir şekilde verdiler. Ben bunlara fazla bir ilave yapmayacağım. Yalnızca alternatif yakıtlar konusunda bir kaç noktanın altını çizmek istiyorum. Türkiye enerji yönünden dışarıya bağımlı bir ülkedir. Bugün Türkiye'ye giren primer enerji kaynakları yönünden bu bir gerçektir. İkinci gerçek, Türkiye'nin bu kaynakları sınırlı olsa bile, bu kaynakları içinde bulunduğu veya bağlı bulunduğu kuruluşların kuralları çerçevesinde, çevreye zarar vermeden, yani insan gibi yaşatacak bir ortamdaazami ölçüde değerlendirilmesi hükümetlerimizin birinci hedefi olmalıdır. Hükümetlerimiz yavaş yavaş liberal ekonomiyi rahatlatacak önlemleri alırken, diğer taraftan da büyük ölçüde ihmal ettiğimiz jeotermal enerji potansiyelimizin biraz daha geliştirilmesi gereklidir. Bu konuda araştırma geliştirme yapılması gerektiğine inanıyorum. Hükümetler veya Enerji Bakanlığı sadece bir düzenleme kurulu olarak, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını teşvik edici uygulamalar yapmalıdırlar. Yoksa bunlarda işletmeci olarak bulunması modern piyasa anlayışı ile bağdaşmamaktadır. Enerji Bakanlığı, gördüğüm kadarı ile bütün bunları, özellikle son 1 O yıl içinde bir ölçüde başarabilmiştir. Türkiye'de özel sektöre enerji alanında tesis kurma ve işletme hakkı verilmiştir. O yıldan beri çıkarılan kararnamalerle bu kaynakların kullanımının en iyi şekilde alt yapısının oluşturulduğuna inanıyorum. TESİSAT DERGİSİ SAYI 54 � HAZİRAN 2000 Türkiye'deki yatırımcılar, gerek primer enerji kaynağına yani linyite, petrole, gaz çıkarmaya para yatırırken, her şeyden önce bu kaynaklarına değerlendirilmesinin kendisi için ne kadar ekonomik olacağını, ne kadar para getireceğini bilmek isterler. Yani zorlama ile Türkiye de yatırım yaptırılması mümkün değildir. Dolayısı ile, 'biz linyit ya da Zonguldak maden kömürlerine yüklenelim' gibi bir dayatma olsa bile, bir takım çevreleri tatmin etmek için olur. Zaten ömrü de kısa olur. Dolayısı ile Türkiye de gerek enerji üretiminin, gerek elektrik ve gaz ve petrol piyasalarının serbest ekonomi piyasasına kaymaya başladığı bu ortamda, 'bunu kolaylaştıracak şekilde ne yaparız' diye düşünmek lazım. Yoksa suyu tersine akıtmaya çalışırsınız. Bundan 20 sene önce bu memleket bu tartışmalarla çalkalandı durdu. 'Kendimiz arayalım, devlet çıkarsın'. Bunlar çok geçerli sloganlardı 1960'11 yıllarda. Biraz yapıcı olmak lazım. Ben milliyetçiliği, milli menfaatlerimizle bir kefeye koyarak tarttıktan sonra politikalara bakmak olarak görüyorum. Bu açıdan bakınca dünyadaki özellikle gelişmiş ülkelerin hepsinin primer enerji kaynaklarını ithal ettiğini görüyoruz.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=