TMMOB İstanbul ııe İzmir Şubeleri vapı Denetimi Acıklaması TMMOB /stanbul and /zmir Brandıes' Buııding Jupervision Oedaration TMMOB'a bağlı (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği) İstanbul ve İzmir şubeleri ile temsilcilikleri ortak bir basın açıklaması yaparak, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından 1 O Nisan 2000'de Resmi Gazete'de yayınlanan Yapı Denetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin (KHK) uygulanmamasını istedi. Yapılan açıklamada, hükümet tarafından yayınlanan KHK ile yapı üretiminin tümüyle kamusal denetim alanı dışına çıkartıldığı, göstermelik olarak söz edilse de yerel yönetimlerin ve meslek odalarının denetim sorumIuIuğundan uzakiaştırıldığı söylenerek şu görüşlere yer verildi: "1 7 Ağustos ve 1 2 Kasım Marmara depremlerinin ardından, yapılaşma sürecinde rant paylaşımı uğruna planlama ve denetimin devre dışı bırakıldığı, doğanın dengelerinin yok sayıldığı, bilimsel gerçeklerin gözardı edildiği bütün açıklığıyla gözler önüne serilmiştir. Depremden ders alınarak ülkemizin imar hukukunun, planlama, toprak kullanımı, çevre, kentleşme, ulaşım, altyapı ve bina yapımı ile bütün bu süreçlerin kamu adına denetiminin bir bütünlük içinde ele alınması beklenirken, 57. Hükümet 10 Nisan 2000 tarihli resmi gazetede yayınlanan 595 sayılı 'Yapı Denetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'yi çıkarmıştır. Bu KHK, ders almak bir yana deprem sonrası oluşacak ortamı da kullanarak, rant paylaşımına yeni koşullarda Yapılan açıklamada, hükümet tarafından yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname ile yapı üretiminin tümüyle kamusal denetim alanı dışına çıkartıldığı, göstermelik olarak söz edilse de yerel yönetimlerin ve meslek odalarının denetim sorumluluğundan uzaklaştırıldığı söylendi. hukuksal bir altyapı oluşturma çabasıdır. Bu Kararname; 1. 'Yapı'yı tek başına ele almakta, yapı üretimini tümüyle kamusal denetim alanı dışına çıkarmaktadır. 2. Göstermelik olarak sözünü etse de yerel yönetimleri, meslek odalarını denetim alanından dışlamaktadır. Kararnameyi hazırlayan Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, TMMOB ve odalarımızın alanına müdehale ederek, Anayasa'yı ve yasaları çiğnemektedir. 3. Hazırlık süresinin uzunluğuna karşın, katılımcı bir tarzda değil, TMMOB ve odalarımızın görüşleri tümüyle reddedilerek Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın istediği ve altı ay önce ilk önerdiği biçimiyle çıkartılmıştır. __________________ TESİSATDERGİSİ SAYl53 � MAYIS 2000 4. Yapı sektöründeki büyük müteahhitlik firmaların kuracakları kardeş yapı denetim kuruluşları ile işbirliği içinde tümüyle kamusal denetim dışında kalmalarını sağlayacaktır. Yapı denetim kuruluşlarının o/o 49 hissesinin uzman olmayan kişilere ait olması konunun bilimsel ve teknik olarak ele alınmadığının bir başka kanıtıdır. 5. Yapı denetim tekelleri oluşturularak, başlangıçta denetim alanından dışlanan serbest çalışan mühendis ve mimarların büyük çoğunluğu süreç içinde proje alanından da dışlanacaklardır. 6. Oluşacak maliyet artışı ve yapı denetim tekellerinin küçük ölçekli yapılara ilgisinin az olması nedeniyle kaçak yapılaşma eğilimi beslenecektir. 7. Geçici 4. madde ile 12 yıllık deneyimi olan mühendis ve mimarlara odaları tarafından uzmanlık belgesi verilmemesi durumunda bu belgenin Bakanlık tarafından verilmesi olanağı yaratılmakta, bu alanda da belli siyasi partiler için siyasi bir rant ortamı yaratılmaktadır. Yalnızca 1 2 yıllık deneyime bağlı olarak yapılan, 'uzmanlık' tanımı, son derece eksik ve yanlış bir düzenlemedir. 'Uzman mühendis ve mimar' tanımları bu yetkilerin elde edilme biçimleri Anayasa'nın 27. maddesinde güvence altında bulundurulan 'bilim ve sanat hürriyeti' kapsamında kalmaktadır. Anayasa'nın 27. maddesini kapsayan temel hak ve hürriyetlerin korunmasına ilişkin kanun, Anayasa'nın 91. maddesine göre KHK ile düzenlenemez."
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=