-......~··ncel---------~-------------. Atatürk Havalimanı Yeni Dış Hatlar Mimarı Ebru Kantaşı ile Söyleşi Üzerine; Tesisat Dergisi'nin Ocak 2000 sayısında yayınlanan Terminali n Müellif mimarı ile yapılan söyleşi "Terminalde, başka hiçbir binada göremeyeceğiniz Teknik Sistemler Var" başlığı ile ilgimizi çekmiş bulunuyor. Dergide daha önce yayınlanan tanıtım yazılarında görülen pazarlamacı okşama yaklaşımı bu genç mimarın söyleşisinde de gö rülmüştür. Bir mimarın tasarladığı bir yapıyı elde etmesi büyük bir şans ve mutluluktur. Bu yönleri ile 1996'dan bu yana GMW İngiltere ile birlikte üretilen projenin, Arredamento'nun Kasım 1999 sayısında yayımlanan tanıtım yazısında belirtildiği üzere "İstanbul'daki yeni terminali yalın geometrik formu, zarif yapısıyla kimlik sunan en güncel teknolojilerle donanmış, tam anlamıyla çağdaş ve geleceğe yönelik bir yapı görüyoruz" değerlendirmesini mimarlarımıza bırakmayı yararlı bulmaktayız. Bu anlamda ihalesinden bu yana 22 ayda bitirilen 186.000 m2 terminali içeren 500.000 m2 inşa alanın ı kapsayan yapı üretimi nedeniyle; müteahhitlerimizi, mühendis ve mimarlarımızı büyük başarıları için kutlarız. Bu tür yapılar ülkemizde büyükşehirlerimiz için yüzyılda bir kez yapılan simgesel ve önemli yapılar olup, ülkelerin giriş kapısı olarak toplumun siyasi, ekonomik, kültürel, teknolojik ve sanat düzeyini ve yaşam kesitini sergilerler. Devletin cebinden beş kuruş çıkmadan inşa edilmesine karşın, hepimizin ortak mülkü olan yeni terminal binası, yılda 14 milyon yolcusu ile dört yıl sonunda yaklaşık bir milyar dolar geri dönüşü olan bir komplekstir. Bu bakımdan 2004 yılında devlete devir ve tesliminde yapının sağlıklı, güvenli, dayanıklı ve işlevsel bir mükemmelikte olması gerekmektedir. Yapıyı yakından inceleme imkanı bulamamakla birlikte, yardı mcı disiplin dallarının, tasarımcıların, danışma nların deneyim ve tecrübeleri, uygulayıcıların benzer iş yapmış güçlü kuruluşlar oluşu; uygulamada 356 mühendis ve mimar ile 3050 işçinin hizmet vermesi bizler için bir güven sağlamakta Avrupa Standartlarına uygun bir yapı elde etmenin inancını duymaktayız. Ancak rahmetli Y. Mim. Dr. Tabanlı'nın yıllarca şantiye projeleri ile inşa ettirdiği o dönem için kaliteli ve nitelikli olan eski terminal binas ı nın zamanla yaşanan sıkıntılarını hatırladıkça, yeni terminalde de "tasarla - inşa et" sisteminde kalite, nitelik ve zorunlu standartlardan malzeme ve işçilikten taviz verilmediğine inanmak istiyoruz. Doğru ve sağlıklı bir işletme sürecinde yapının gerçek değerlerinin ortaya çıkacağını ve hepimizin Atatürk Hava Limanı Yeni Terminal binası ile övünme imkanını bulacağımızı ümit ediyoruz. Ayrıca, mimarın söyleşide mimari değerlerden, mekan zenginliğinden, estetik ve yaşanabilirlik, kullanılabilirlik standartlarından öte "Terminalde başka hiçbir binada göremeyeceğin iz teknik sistemler var" deyimiyle köprüler, yürüyen merdiven ve bantlar, bagaj eşleme sistemi, otomasyon, yangın, güvenlik gibi çağın teknolojisinden ve bu teknoloji ile karşılaşmasının heyecanından özenle bahsetmesi; yapı teknolojisine tasarım ve uygulamada öne·m verilmesi yönünden sektör olarak bizleri sevindirmiş, bilim ve teknolojinin sanatla eşitlenen yaratıcı vasıflarını göstermiştir. Yaşam boyu hepimiz batı ülkelerinde gördüğümüz havaalanı terminal binalarının kalite ve estetik güzelliklerinin etkisi ile bu yapıların özlemini çekmiş bulunuyoruz. Özellikle bizler gibi tasarımcılar Frankfurt, Orly De Goule, Heathrow Havalimanları'ndan yeni inşa edilen Denver, Chicago, Atlanta, Stansted, Kansai, Kualalumpur, Singapor hava alanları terminal bin a l arına kadar uzanan yap ıl a rın , mimari değerleri, çevresi, alt yapısı, TESİSATOERGİSİ SAYI 50 ....., ŞUBAT 2000 23 ~ peyzaj mimarisi, dekorasyonu, mekanik tesisatı, dekoratif ay_d ın latma, elektronik sistemleri, yönllndirme, işaretleme, iç hava kalitesi, enerjinin etkin kull an ımı , otomasyon ve güvenlik yöntemlerini gördükçe, bir teknisyen olarak değerlendirip, seçim ve tercihlerimizde özen göstermekteyiz. Bu yönden yapı müellifi mimarın söyleşideki yaklaşımları bizler için yüzeysel kalmaktadır. Nitekim geçen yıl BBC ve TRT-2'de Mimar Sir Norman Foster'ın Stansted Havaalanı'nı tanıtım programı bizlerin bu tür yapılara farklı açıdan farklı boyutlardan bakmasını sağlamış, profesyonel uzmanlık alanlarımızda teknik değerlendirmelerde gerekli analiz ve kriterlere dayalı konseptleri se rgi ler:niştir. Sayın Ebru Kantaşı söyleşide "Bizim inşaatta kullandığımız "tasarlainşa et" sistemi gerçekten işi yapanların görüşlerinin direkt projeye aktarılması ile uygulama için çok çabuk sonuç alınabilir bir sistem" ancak "Tasarla-inşa et" sisteminde gerçekten çok kuvvetli ve profesyonel bir kontrolluk teşkilatının olması şart" diyor ve ilave olarak; "Ben mimari, mühendislik, elektrik, elektronik uygulama projelerini ve mesleki kontrolünü yapma hakkına sahibim" sözleri ile uygulamayı vurgu larken yapıda bağımsız profesyonel müşavir teşkilatının olmadığını açıklıyor. Özellikle, "Ben sadece mimarlık yapmadım, o kadar çok şey öğrendim ki; başka hiçbir binada göremeyeceğiniz bir sürü teknik sistem var, bu proje hepimiz için ciddi bir okul oldu" diyerek ileri teknolojiye özentili amatörlüğünü sergiliyor. Öncelikle projeleri bitmemiş, spesifikasyonları eksik, şartname ve verileri yetersiz, standartları belirlenmemiş bir yapının "Yap- İşlet-devret" sisteminde "tasarla ve inşa et" yöntemi bize ters gelmektedir. Bu tür binalarda bağımsız bir müşavir grubu olmaması proje yönetim sisteminin profesyonel bir kontrolluk adı ile proje müellifine endekslenmesi; yapı mimarının da
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=